Oytun Erbaş'tan Koronavirüs için öneriler: Toplu taşımada başınızı öne eğin, kolonya kullanın

Fizyoloji ve Deneysel Tıp Uzmanı Doç. Dr. Oytun Erbaş, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkarak yayılan ve binlerce kişinin ölümüne sebep olan Koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Toplu taşımada, iş yerlerinde, evlerde hangi önlemlerin alınabileceğini anlatan Erbaş, "Toplu taşımalarda başınızı öne eğin, evinizi çamaşır suyu ile temizleyin, ellerinizi yıkadıktan sonra kolonya sürün" dedi.

Sözcü'den Hande Zeyrek'e konuşan Doç. Dr. Oytun Erbaş'ın açıklamaları şöyle:

Nasıl dezenfekte olunur? 

Yüzde 80 oranlı alkolle virüs ölüyor. Kolonya da öldürüyor. Çamaşır suyu da öldürür. Mesela dışkı ve idrar özel olarak toplanıp dezenfekte edilmeli. Yani direk olarak dezenfekte edilmeden şehir kanalizasyonuna vermeyeceksiniz.
O zaman yayılır.

Çin tecrit uygulamasına rağmen neden hızla yayıldı?

Çin tecrit sürecini çok iyi yürüttü. Yapmasa şu an yüz misli vaka görülürdü. Tecrit şart, yoksa yayılır. Çin bu kadar kalabalık bir nüfusta nasıl başarılı olabilir? Şu an da 200 bin hastaya ulaşmış durumda. Bunların 20 bininin durumu ağır. Gümbür gümbür virüs saçıyor. Bir kere hastanede bu kadar yeri nereden bulacaksın? 20 bin kişiyi nereye yatıracaksın? Solunum desteği gerekli. Böyle bir hazırlık yok ki hiçbir ülkede, dünyada…

‘Ne yerseniz yiyin obez olmayın' diyen Oytun Erbaş ne yediğini şöyle sıraladı: “Balık çorbası içerim. Süt içerim. Ayva, armut, domates en sevdiklerim. Kuru fasulyeyi 100 gün yiyebilirim. Ekmeği dozunda yerim. Göbek yapma, karaciğerini yağlama ne yersen ye. Riski bölüştür. Çok yağlı yeme.''

En çok kimler risk altında? 

Yaşlılar ve 0-5 yaş arasındaki çocuklar ile lösemi, lenfoma, kanser kemoterapisi alanlar, şeker hastaları ve akciğer hastaları, gebeler ve gebelik sonrası ilk aylar. İnsanın bağışıklığı 45'inden sonra yaşlanmaya başlıyor. 50 ve üzeri yaşlarda bağışıklık yaşlanıyor. Çocukların ve yaşlıların virüslerle baş etmesi daha zordur. Bağışıklık sisteminden dolayı. Bu virüs kendisine karşı vücudun antikor geliştirmesine izin vermiyor. Bağışıklığı baskılıyor, ilk yakalandığınızda burun akıntısı boğaz ağrısı olmuyor. Susturuyor her şeyi ve akciğere inene kadar öksürük nefes darlığı başlayana kadar anlamıyorsun. Ülkemizde vaka görülürse riskli grup sokağa çıkmasın.

Tedavisi bulunacak mı?

Bir kaç ilaç deneniyor Çin'de. Aşı ise virüsü alıp öldürmekle yapılıyor. Cildin altına ölü virüsü veya virüs proteinlerini veriyorsun. Bunun bağışıklık yaratıp yaratmayacağını bilemezsin. Virüsü ölü vermek bağışıklık yapabilir de yapmayabilir de. Denemek lazım.

Kimlerde denenecek?

Önce hayvanlarda sonra hasta olmayanlarda denenecek.

Sigara içenler daha çok risk altında mıdır?

Sigara içmek solunum yolundaki bağışıklığı bozuyor. Solunum yollarını dümdüz ediyor. Çünkü sigaradaki o katran solunum hücrelerini öldürüyor. Hava yollarını daha savunmasız hale getiriyor. Bir de sigara virüsün tutunduğu ACE/2 denilen proteini arttırıyor.

Metroda, sokakta herkes maske takıyor. Maske korur mu? 

Maske korumaz. Virüs dediğin şey on üzeri eksi dokuz metre. Yani metrenin trilyonda biri. Senin o maskenin deliklerinden her şey geçer. Maske bakteriden korur, virüsten korumaz. HEPA filtreler de korumaz. Virüs çok küçük bir şey. Koruyucu değil. Maskeyi takıyorsun soluyorsun havayı ve onun üzerinde nem oluyor. Neme daha güzel yapışıyor virüs. Daha kötü oluyor bir de tersini düzünü karıştırırsan ‘vay haline' diyorum. N95 maskeler var sağlık personelinin taktığı onlar bile yüzde 100 koruyucu değil. En fazla yüzde 60'tır koruyuculuğu.

Doktor eldiveni ile gezen vatandaş da var. Faydası nedir?

Daha kötü. Elin terliyor ve eldiven lateks. Yarım veya bir saat sonra lateks eldivenler geçirgen hale gelir. Ameliyatlarda 3 eldiven takıyoruz. Bir süre sonra geçirgen hale geldiği için en üsttekini atıp yenisini takıyoruz. Prezervatif bile lateks olduğu için HİV'den yüzde 100 korumaz.

Ne yapacağız öyle ise? 

El yıkayacaksınız, temiz olacaksınız. Sabah kalktın kolonyayı eline cebine alacaksın. Dezenfektan da alabilirsin. Metrobüse bindin mi yapışma her yere. Virüs en çok nerede? Nemli yerlerde. Camlarda çok. Çünkü içerisi sıcak dışarısı soğuk nem oluyor. Ellerini, yüzünü cama sürme. Bir yere tutun ama milletin dibine çok girme.

Metrobüste burun burunayız. Nasıl olacak ki? 

Birbirinize nefes vermeyin. Kafanızı öne eğin. Çünkü virüs ısındığı zaman tavana doğru çıkacak. Tek yere tutunun. Virüsün sizde kolonize olması 1 saatten fazla virüslü ortamda zaman geçirirsen oluyor. Nerelerinde tutunmuş olabilir?  Elinde, burnunda, yüzünde olabilir. Toplu taşımadan inince elini, ağzına, yüzüne değdirmeyin. Hemen yıkayın. Kolonyo ile elleri ovuşturun. 15 saniye kolonya elinde kalmalı. Uçarsa alkolü etki etmez. Mendiline sümkür. Tuzlu su çözeltisi varsa burnunu, ağzını çalkala. Yoksa normal su ile yap.

Tuzlu su nasıl yapılacak?

Yarım litreye 5 çay kaşığı tuz atıp yanınızda taşıyabilirsiniz. Önce elleri alkolle yıkadın sabunladın güzelce, sonra burnunu temizle. Tuzlu su etkinliği arttırır ama normal su da olur. Sonra ağzına da gargara yap.

Ofislerde herkes aynı yerde, nasıl korunacağız?

Camları yarım veya bir saatte açacaksınız. Havalanacak.

Plazalarda camlar açılmıyorsa ne olacak?

Hepiniz birbirinizin havayı solursunuz. Öksüren aksırandan hemen bulaşır. Hasta kişi evine gönderilecek. Masanızı kolonya ile silin. Ellerinize kolonya dökme alışkanlığı kazanmanızda fayda var.

Temizlik nasıl olmalı?

Toplu taşıma araçlarını çamaşır suyu ile temizlemek lazım. Bütün tabanını paspaslayacaklar. 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu koyularak yapılır. Tutacak yerler, camlar her yer silinecek. Evinizi de bu suyla sileceksiniz. Okullar da bu şekilde temizlenmeli. Alkol de olur ama 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu çok etkilidir. Toplu taşıma ozon gazı ile de temizlendiğinde her yer yarım saatte temizleniyor. Havalandırılıp hemen binilebiliyor.

Çin'den gelen paket ve kargolardan virüs bulaşır mı?

Hayır bulaşmaz. Virüsler taş gibidir. Soğuk yerde bir hafta yaşar. Ama sana atlamaz oradan. Belli oranda virüse maruz kalman lazım. 10 bin 100 bin tane. Ancak eğer sümüğünü sürer tükürürse idrarını yaptıysa bulaşır. Bu da olmaz herhalde.

Seyahat edenler için otellerdeki önlemler neler olmalı? 

Oteller tehlikeli. En çok duşlarda virüs oluyor. Nemli yerler. Seyahat zorunluluğu olanlar dikkatli kullansınlar en sıkıntılı yer banyolar. Duş başları, duşluk elimizin değdiği yerleri öncesinde bir sabunlu suyla ya da kolonya ile silmek önleyici olabilir.

Sıcaklar başlayınca virüsün yok olacağı doğru mu?

Virüsler soğuğu sever ama yazın da yaşar. Belli olmaz virüs bu. Bütün salgınlar azalır. Bu virüsler en çok kimi tutuyor bağışıklığı zayıf ACE/2'si çok olanları. Hastaları ve erkekleri daha çok sever. Asyalı erkekleri daha çok etkileyecek dedim çünkü onların ACE/2 geni daha fazla.

Önlemler yeterli mi? 

Her salgın uğrar. Buraya da gelebilir. Bütün salgınlar yayılır. Ama SARS virüsü uğramamıştı. Uçak olan bir yerde virüsün yayılmama imkanı yok. Sen seferleri de kaldırsan virüs 10 günde gelmez 20 günde gelir. Sen uçakları durdursan da virüs bulaşır çünkü insanlar seyahat ediyor. Bu virüsün yayılmasını azaltır ama önlemez.

Ülke salgına hazır mı? 

Bence bakanlık süreci iyi yönetiyor. Ama büyük salgınlarda bütün ülkeler zor durumda kalabilir. Hiçbir ülke büyük salgınlara hazır değildir. Şimdilik iyi gidiyor.

Çok korkutucu değil mi?

Korkmayın ben korkmuyorum. Çünkü gen faktörü çok önemli. Ben ona inanıyorum. Bu virüs Asyalıları daha çok etkileyecek. Bu protein siyahlarda ve beyazlarda çok az. Biz biraz Asyalı'yız ama aynı zamanda Akdenizliyiz. Virüsün yayılma hızı genetik kökenin duyarlılığı ve virüse alınacak tedbirlerin yetersizliğiyle ilişkilidir.

Bizim canlı hayvan pazarları Çin'deki gibi riskli mi? 

Her zaman risk var. Ben onu hep söylüyorum. Şehir içinde hayvan pazarı kurarsan zoonoz yaparsın. Yani hayvandan insana bulaşan enfeksiyon oluşur.

Ormanları tarım arazisi yapınca tehlike büyüyor mu?

Büyüyor. Çünkü vahşi hayatı bozmayacaksın. Şöyle eğer vahşi hayatın canını sıkarsan virüs salar. Bizim uçuk çıkarmamız gibi. Nasıl insanlar stres olduğunda uçuk çıkıyor. Uçuk da başkalarına bulaşıyor. Bu şu demek ‘bana bulaşma seni hasta ederim' Vahşi hayvanları gidip kafese koyarsan, hayvanat bahçesi açarsan olmaz. Onlar çoğunlukla virüs kaynağı. Vahşi hayatı şehrin içine sokmayın. Büyük küçükbaş hayvanları şehre getirmeyeyin. 2 bin hayvanı getirmek normal değil.

Bu virüsün ömrü var mı?

Virüs cansız bir şeydir. Buzulların içinde 10 bin yıl yaşar. Taş gibi. Bakın şu an buzulların içinde binlerce virüs var. Buzullar eridikçe başa bela olacak. Küresel ısınma da başa bela. Isı farkı düştüğü için virüsler de sıcaklık şoku yaşamıyor artık. Bu da virüslerin ölmesini engelliyor.

Nasıl korunuyorsunuz?

Maske takmıyorum. Eve her girdiğimde bir tur kolonya sürerim. Vaka ve virüs de görülmedi henüz ülkemizde. Bir virüs salgın yapmıyorsa bir şey yapmaya gerek yok. Panik olmaya gerek yok. Vaka olursa hijyeni 10 katına çıkarın.

Ne yemeli ne içmeli?

Ne yiyip içerseniz için. Sebze de yersin meyve de. Et de ekmek de yersin. Popüler Diyetlerin Toplu Mezarlığı diye bir kitabım var ne yersen ye ama obez olma lütfen. Ben bunu savunuyorum. Diyetle hayatını sağlıklı yaşama çeviremezsin. Her şeyden azar azar ye. Her şeyden ye ama göbek yapma diyorum. Kilonu koru. 165 boyun varsa 60-65 kiloyu geçme.