Özcan Yeniçeri: Erdoğan uzun zamandır Gül’ün çıkış yapmasını bekliyordu

İyi Parti kurucuları arasında da yer alan Yeniçağ yazarı Özcan Yeniçeri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selefi Abdullah Gül'den uzun zamandır bir çıkış beklediğini iddia etti.

İyi Parti kurucuları arasında da yer alan Yeniçağ yazarı Özcan Yeniçeri, "Reisçi ekibin uzun süredir hem Davutoğlu hem de Gül'le ilgili medyada olumsuz yorum ve değerlendirme yapmaları nedensiz değildi" diyerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın selefi Abdullah Gül'den uzun zamandır bir çıkış beklediğini iddia etti.

Yeniçeri, "İkili arasındaki tartışmanın burada sona ermeyecek" dedi.

Gül "darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket ettiği" ileri sürülen sivillere cezai sorumsuzluk getirilmesine ilişkin çıkartılan KHK'ya "muğlaklık" eleştirisi getirmişti.

Yeniçeri'nin "AKP yol ayrımında!" başlığıyla (3 Ocak 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir. İleride hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum" demişti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Muğlaklıktan bahsetmesi üzücü, neye dayanarak böyle bir muğlaklıktan bahsediyorsunuz" cevabını vermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, süreç içinde daha da sertleşerek Gül'ün eleştirisi için ''Biz bir yolda aynı dava arkadaşı değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz? Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızın bir kısmı da nasıl katılıyor, birilerinin zil takıp oynamalarına vesile oldukları için yazıklar olsun.'' ifadelerini kullandı.

Gül ise buna karşılık "Aslında ben o kararnameyi sahiplendim. Doğru amaçla ve iyi niyetle yapılmış olan bir kararname. Yalnız orada bir boşluk görüyorum. Tereddüdüm şu; ileride durumdan vazife çıkartacak bazıları, hepimizi çok üzecek olaylara vesile verebilirler. Onun için ufak bir düzeltme ile bunun önüne geçilebilir diye düşündüm" şeklinde konuştu.

Birçok saygı duyulan hukukçunun bu yönde açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Gül "Bunu oraya buraya çekmenin bir anlamı yok açıkçası... Gerekli gördüğüm durumlarda görüşlerimi açıklamaya devam edeceğim" diyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 2018 yılı ile ilgili yayımladığı mesajında "İçte ve dışta çok önemli gelişmeler bizi bekliyor. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Kışkırtmalara karşı uyanık olalım" dedi.

Erdoğan ve Gül'ün yol ayrımı!

Aslında Gül ve Erdoğan ihtilafı kritik olaylar sırasında kendini gösteriyordu. Örneğin; Anayasa değişikliği sürecinde Erdoğan ile Gül görüşmüş, Gül parlamenter sistemi savunmuş, Erdoğan ise bundan çok rahatsız olmuştu. Erdoğan, "16 Nisan'da da bu kampanyaya katılanlar evet demedi" demişti.

Erdoğan, "Kardeşim Abdullah" söylemleriyle Cumhurbaşkanlığına yolladığı Gül'ü Cumhurbaşkanlığı sonrasında bir çeşit emekliye sevk etmişti. Erdoğan başbakanken Gül Cumhurbaşkanı'ydı. Erdoğan Cumhurbaşkanıyken de Gül neden başbakan olmasındı. Ancak Erdoğan'dan böyle bir tasarruf gelmedi.

Gül köşesine çekildi. Sessizce olanı biteni izleyip, uygun zamanı kollamaya başladı. Gül'ün KHK konuşması tolere edilmez değildi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuşmanın ardında başka amaçlar saklı olduğunu düşünmüş olmalı ki açıktan tavır aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gül'ün söylemek istediğini KHK'nın muğlaklığı üzerinden söylediğini düşünmüş olmalıydı. Ona göre Gül'ün amacı KHK değil siyasiydi. 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Gül muhalefetin ortak adaylığına yatırım yapıyordu. Buna karşın Erdoğan da "yazıklar olsun" açıklamasıyla Gül ile AKP arasında mesafe koymuş oluyordu!

İkilinin yol ayrımında oldukları açıktır.

Yeniden bir araya gelinebilir mi?

Reisçi ekibin uzun süredir hem Davutoğlu hem de Gül'le ilgili medyada olumsuz yorum ve değerlendirme yapmaları nedensiz değildi. Erdoğan'a rağmen bu ekibin Gül hakkında olumsuz yorum yapması beklenemez. Bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gül'den uzun zamandır böyle bir çıkış beklediğini göstermektedir.

Doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gemileri çok kolay yaktığı, köprüleri de çok kolay attığı biliniyor. Bir yandan "Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyelim" diyor ama çok basit bir eleştiriye de en aşırı anlamı yüklemekten geri kalmıyor. Gül'ün eleştirisini "Kemal'in kayığına binmek" olarak nitelendiriyor. Bu yüzden ikili arasındaki tartışmanın burada sona ermeyeceği söylenebilir. Erdoğan'ın "istifa edilecek... et" rejiminin tutup tutmayacağını bu tartışmalar belirleyecektir.

Gül ile Erdoğan arasındaki çelişkilerin nasıl ve nereye doğru evrileceğini yaşanacak siyasi gelişmeler belirleyecektir. Türkiye'de seçmen eğilimlerinden "sağın alternatifi sağ" çıkmaktadır. Ancak 2019 seçimlerinde AKP'nin alternatif AKP değildir.

Gelinen yer AKP için yol ayrımından ziyade yolun sonudur!