Özge Gürel: İnsanlar öpüşüyor da sevişiyor da...
Google'a göre, 2014 yılında Türkiye'de en fazla arananlar listesinin ilk sırasında, Fox TV'nin bir yaz dizisi olarak başlayan ancak reyting listesinde zirveden bir daha inmeyen yapımı Kiraz Mevsim'i bulunuyor. Kiraz Mevsimi'nin başrol oyuncusu Özge Gürel ise hayranlarının en fazla merak ettiği kişi.
ÖZGE GÜREL FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYIN
Dizi izleyicisi onu özellikle genç seyirci kitlesinin beğendiği Medcezir\'deki Ada rolüyle hatırlıyor. Özge Gürel\'in asıl eğitimi ve mesleği ise hayli ilginç. Genç oyuncu uluslararası ticaret okumuş.
Okuduğu okulun da ilk seçtiği mesleğin de kendine bir hayli uzak olduğunu söyleyen Özge Gürel, 10 Sayfa\'da Ümit Kınıoğlu\'nun verdiği röportajda hayranlarının merak ettiği bazı \'küçük sırlarını\' anlattı. İşte bu röportajdan bir bölüm:
Türkan Şoray kuralların var mı?
Yok! Öyle kurallarım yok ama işe ve senaryoya göre değişir sanırım. Gerçek hayatta yaşanabilen her şeyi ekrana yansıtmak istiyorsun. Bu hayatta insanlar öpüşüyor, sevişiyor... Toplum olarak bunun bilincinde olduğumuza inanıyorum!
"Şok şok şok..." başlıklı klişe dizi aşkı haberlerine ne demeli?
Biz onun dışındayız. Kimler ne yapmış, ne etmiş kafasında asla olmadım ve kendi hayatımada aynı saygıyı bekliyorum. Dizi aşkımız falan yok, elimizde öyle bir malzeme yok, olacağını da sanmıyorum. İnsanlar bunu içselleştirmek istiyor bunu anlıyorum ama adı üstünde "dizi". Orda olmayan bir şeyi yaratıyorsun. İnsanlar izledikleri hikayenin gerçek olmasını sempatik buluyor olabilirler ama biz bu mevzunun dışındayız. Ne yapayım başka dizim olduğunda da onla mı sevgili olayım yani?
Peki ya sette olmazsa olmazların?
Hiç ritüel insanı değilimdir, olayları gelişine vurmayı severim. Eğer günüm güzel başlıyorsa yine güzel gidiyor. İlk başlarda o tempo beni yoruyordu ama şimdi alıştım. Benim sette en sevmediğim şey gerginliktir. Benimle alakası olmasa da gergin bir durum beni çok yorar. Kiraz Mevsimi setinde böyle bir durumla hiç karşılaşmadım. Bu set benim çok eğlendiğim, sabah 7-8 gibi açılış yapıp ertesi sabah aynı saatlere kadar çalışıp günde 20 saatimi geçirdiğim bir set.
Sosyal medyada yüz binlerce takipçi, adına hayran sayfaları... Bu derece yoğun ilgi seni korkutuyor mu?
Çok kişisel almıyorum aslında, bana özel bir ilgi değil o. Benim yerimde kim olsa aynı ilgiyi görürdü. Bugün böyle bir ilgi vardır, yarın Kiraz Mevsimi bittikten sonra altı ay evde otururum ve ilgi sıfır olur. O yüzden mümkün mertebe kendimi dışında tutayım istiyorum. Çok yoğun olduğum için sosyal medyayı aktif kullanamıyorum. İnsanlar sürekli fotoğraf ve tweet bekliyor ama benim öyle bir zamanım yok. Cumartesi akşamları yayınlanan işime yoğunlaşıyorum, her gün sahnem var aralıksız çalışıyorum. Öte yandan, kendimi anlatmak istediğim bir konuda hissettiğim şeyi 350 bin kişiyle paylaşabilmek çok güzel. Bu bir nimet ama ben ihtiyaç dahilinde sosyal medyacıyım!
Deneme yanılma yöntemi ile kariyerini seçtiğini söylüyorsun. "İşte budur" dediğin anı hatırlıyor musun?
Evet! Kızım Nerede\'den sonra boşta kaldığım dönem! İlk sete gittiğinde zaten çok gerginsin, heyecanlısın ve içine girdin ama bu sektörde mutlu olacak mısın bilmiyorsun. Sadece oyunculuk yok ortada, ortaçağda tiyatro oynamıyorsun. Kızım Nerede\'yle bu sektörleşmiş durumun ilk içine girdiğimde sevip sevmediğimi algılayamadım. Gidip geliyordum ve çözmeye çalışıyordum. Kaygılıydım. Kızım Nerede\'den sonra dinlenmek için birkaç ay ailemin yanında kaldım. Fark ettim ki bünyem oynamak istiyor, o kamerayı özlüyorsun! O andı işte anladığım. Şimdi birkaç gün sete gitmediğimde bile "yaa oynasam" oluyorum.