Özgür Özel'den Selvi Kılıçdaroğlu ve İmambakır Üküş açıklaması: Partiye yakışmadı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay gecesi neler yaşandığına ve yerel seçimlerde partisinin nasıl bir yol izleyeceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Kurultay günü salonda Selvi Kılıçdaroğlu ile yaşadığı diyaloğu paylaşan Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'nun elini kaldırmak istediğini ancak çevresindekilerin engel olduğunu söyledi. Özel, yerel seçim öncesi ittifaklara dair de önemli mesajlar paylaştı. Özel'in Muharrem İnce ve Tanju Özcan'la ilgili sözleri de dikkat çekti.

CHP'nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel, hafta sonu kurultaydaki seçim zaferinin ardından ilk kez kapsamlı bir röportaj verdi. Kurultayda neler yaşandığına ve bundan sonra nasıl bir CHP göreceğimize dair önemli açıklamalarda bulunan CHP lideri Özel, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili de açıklamalarda bulundu.

SELVİ KILIÇDAROĞLU KENDİSİNE NE SÖYLEDİ?
Sözcü'den İsmail Saymaz'a konuşan Özel, kurultay sırasında Selvi Kılıçdaroğlu ile arasında geçen diyaloğu anlattı. Selvi Hanım'ın kendisine "Bunu söylemeniz doğru olmadı. 39 milletvekili belirlenirken, 'orada değildik' demeniz. Vardın biliyorum" dediğini açıklayan Özel, "Cevap vermedim. Kemal bey kalkınca Selvi hanıma dedim ki, 'Ben heyette yoktum. Oğuz Kaan Salıcı dışında kimse bilmiyordu' dedim." diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU ÇEKİLMEK İSTEMİŞ, DANIŞMANI ENGELLEMİŞTİ
Kurultayın ikinci tura kalmasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'çekilmek' istediği, ancak çevresindekilerin izin vermediği iddia edilmiş; o anlara ait görüntüler ortaya çıkmıştı. Söz konusu videoda Kılıçdaroğlu'nun danışmanı olarak bilinen gazeteci İmambakır Üküş'ün "Çekilemezsiniz" diyerek Kılıçdaroğlu'na çıkıştığı görüldü.


"EKREM BEY'DEN TELEFON GELDİ, 'GENEL BAŞKAN ELİNİ KALDIRACAK GEL' DEDİ"
Salonda neler yaşandığına da değinen Özel, şu ifadeleri kullandı;

"Kemal Bey etrafındakilere 'Özgür partimizin evladı, partimiz ona emanet' demiş ve salona doğru yola çıkmış. Bana Ekrem Bey'den telefon geldi, 'Genel başkan elini kaldıracak gel' dedi. Gittik, odada oturuyorum. Odada genel başkanın kurmayları vardı. Tartışma vardı, ben gelince kesildi. Genel Başkan yaklaşınca karşılamak için ayağa kalktım, 'Biz karşılayalım' dediler. 'Herhalde konuşacakları vardır' dedim. Elimi kaldırmaya gelmesini bekliyorum. Birlikte sahneye çıkacağız diye bilgilendirdiler beni. Odada İmamoğlu da var. Divan başkanının odasıymış orası.



"BAKTIM Kİ İŞ KÖTÜYE GİDEBİLİR. DUYMAMAM GEREKEN ŞEYLER DUYUYORUM"
Kemal Bey, büyük bir ekiple geldi, odanın kapısında durdular. Girmeyip, ileride bir odaya girdiler. Öyle olunca şaşırdım. Beni o odaya çağırdılar. Odada 40-50 kişi var. Genel başkanla el sıkıştım, hatır sordu. Bağrışma başladı. 'Seçimi alacağız. Bizi böyle bırakamazsın' diye. Sonra danışmanını (İmambakır Üküş'ü kastediyor) görünce Ekrem Bey'e 'Çıkıyorum' dedim. 'Haklısın' dedi. 'Partiyi bunlara bırakamazsın' gibi bir laf duyunca, baktım ki iş kötüye gidebilir. Duymamam gereken şeyler duyuyorum. İçlerinde birlikte devam etmemiz gerekecek arkadaşlar var. Kemal Bey'i göremiyordum. Kuşatmışlardı, birlikte ona doğru hamle yaptılar. El sıkıştık, çekildim. Kenarda duranlar sardı Kemal Bey'i. Devam kararı almışlar. Kemal bey elimi kaldırmak için gelmişti ama engellediler. Ben kaldırdı kabul ediyorum."