Özgür Özel'in performansı İmamoğlu cephesinde ciddi anlamda rahatsızlık yaratmış
Milliyet yazarı Tunca Bengin, CHP içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP lideri Özgür Özel arasında bir rekabetin olduğunu iddia etti.
Milliyet yazarı Tunca Bengin, CHP içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP lideri Özgür Özel arasında bir rekabetin olduğunu iddia etti. Özel'in genel başkanlık performansının İmamoğlu'nu ve yakın çevresini rahatsız ettiğini de ileri süren Bengin köşesinde Özel ve İmamoğlu'nun yakın çevresinden konu hakkındaki görüşlerine yer verdi.
CHP arasında bir soğuk savaş olduğunu savunan Bengin'in köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun çıkışları ve sahaya inmesi de Genel merkezdeki rahatsızlığı hepten tetiklemiş durumda. Özel ile Kılıçdaroğlu arasındaki gerilim artık kameralar önünde söz düellosuna dahi dönüştü... İmamoğlu ve Yavaş arasında ise açık edilmeyen ama derinlerde süregelen rekabet de kızışıyor. Kim kimle beraber, kimin yanında belli değil.. Dolayısıyla Özel’in Genel Başkan seçildiği kurultay sonrası artık kavgalar geride kaldı..
CHP’de bir görünen bir de gölge Genel Bakan var. CHP’nin 2028’deki Cumhurbaşkanı adayı da, lideri de İmamoğlu aslında. Ama Özel, Genel Başkan olarak beklenenin o kadar üstünde bir performans gösterdiki 'ben varım ve kalıcıyım' dedi. Hızla liderliğe yürüyor, öyle de davranıyor. Bu da İmamoğlu cephesinde ciddi anlamda rahatsızlık yaratmış durumda. Dolayısıyla İmamoğlu’nun yakın çevresinden CHP’nin son seçim başarısı ve değişime odaklı yapılan yorumlarda şu şekilde:
'CHP’de değişim fitilini ateşleyen seçimin ertesi gününün sabahında paylaştığı videoyla İmamoğlu. Eğer o video olmasaydı CHP’deki değişimin fitili İmamoğlu tarafından ateşlenmeseydi, kurultayda Özel’in yanında durmasaydı partide hiçbirşey değişmezdi. CHP eski kadroyla seçime gitseydi 31 Mart’taki manzara ortaya çıkmazdı,bugünkü başarıyı elde edemezdi.' İmamoğlu olmasaydı Özel Genel Başkanlık koltuğunda oturamazdı yani.
Bu bağlamda Özel cephesinden gelen değerlendirmeler de şöyle:
'Böyle bakılırsa Kılıçdaroğlu aday göstermeseydi, İmamoğlu ve Yavaş’da o koltuklarda yoktular, siyaset sahnesinde de bugünkü pozisyonda olamazlardı.'
Tüm bunlara karşı da Kılıçdaroğlu cenahındaki CHP’liler ise 'yerel seçim stratejisinde Kılıçdaroğlu’nun daha önce izlediği starejiler, helalleşme politikası etkili oldu. Onun koyduğu tuğlalar üzerine yenileri eklendi. Başarıda en büyük pay onun' diyorlar...
Bu çok parçalı görüntü nedeniyle de eylül ayındaki tüzük kurultayı CHP açısından tam bir turnusol testi gibi... Kim kimle olacak, saflar nasıl olacak, özellikle de tüzük kurultayını, seçimli kurultaya çevirme hazırlığında olduğu söylenen Kılıçdaroğlu’nun gücü ve etkisinin sınanması anlamında. Hal böyle olunca da ağustos ayının CHP açısından çok sıcak geçeceği açık ve net..."