Panik yaratan kulis: Saray'da deneme sürüşü
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görevli bir kişinin test sürüşü için bir TIR dolusu aracı Saray’a getirttiği daha sonra bu kişinin görevden alınıp başka bir kuruma gönderildiği ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görevli bir kişinin test sürüşü için bir TIR dolusu aracı Saray’a getirttiği, daha sonra bu kişinin görevden alınıp başka bir kuruma gönderildiği ortaya çıktı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker, bugünkü yazısının “Saray’da deneme sürüşü” başlıklı bölümünde, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan bir kulis bilgisi aktardı.
“Bazı ‘kulis’ler öyle şaşırtıcıdır ki, üzerinden zaman geçmiş olsa da anlatmayı hak eder” diyen Çiğdem Toker şöyle devam etti:
“SARAY’IN KAPISINA BİR TIR YANAŞMIŞ”
“Hikâyemiz geçen yılın ortalarında geçiyor. Kahramanımız ise Cumhurbaşkanı ile yakın çalışan bir isme yardımcı hizmette görev yapıyor. Olayımız, kahramanımızın, her duyanın ağzını açık bırakan bir icraatı. Ve sonrasında Saray’dan uzaklaştırılış. Tabii icraat dediysek, kamu yararına bir işlem gibi düşünülmesin. Kahramanımız bir otomobil sahibi olmak istiyormuş ve bunun için de lüks bir markanın Ankara servisini arayıp bir deneme aracı istemiş. Kısa süre sonra Saray’ın kapısına bir TIR yanaşmış. Evet, içi kahramanımızın istediği otomobilin değişik birkaç modelinin bulunduğu paletli bir TIR.”
“BÜROKRATIN SARAY’A TEST SÜRÜŞÜ İÇİN ARABA İSTEMESİ EKSİK KALMIŞTI”
Çiğdem Toker, güvenlik amirlerinin olaya el koyduğunu ifade ederek yaşananları şöyle aktardı:
“Deneme arabalarının kime gittiğini öğrenince aradıkları kahramanımız sadece bir araç istediğini söylediyse de o TIR Saray’a sokulmadan geri gönderilmiş.
Tabii işin en önemli kısmı da unutulmamış. Meselenin ‘Reis’in kulağına gitmemesi’ için muazzam bir dikkat gösterilmiş. Ve kahramanımızın aynı görevde kalması uygun görülmemiş. Bugün yıldızı sönmüş olsa da, zamanın gözde kurumlarından birine orta düzeyde yönetici olarak gönderilmiş.
Hiçbir şeye şaşırmadığımız bu devirde, bir tek bürokratın Saray’a test sürüşü için araba istemesi eksik kalmıştı. O da oldu nihayet.”