Plazada ölen minik balık için görkemli cenaze töreni!
MEDYAFARESİ ÖZEL- Türkiye'nin en ünlü bankalarından birinde çalışan genç kadının akvaryumdaki balığı öldü. Küçük balık görkemli bir törenle toprağa verildi.
Bankacı genç kadının minik balığı için düzenlenen cenaze töreni görülmeye değerdi. Küçük balığın cansız bedeni bir saksının toprağına gömüldü. Gözyaşları sel oldu..
İlginç cenaze törenini izleyen bir dostumuz bakın yaşananları nasıl anlattı...
Mart 2011 yılında Türkiye’nin en büyük bankalarından birinin plazasına mavi renkte bir beta balığı gelir.
Kısa zamanda katın maskotu haline gelen balık, katta yapılan isim önerileri sonucunda Maviş ve Ali isimleri arasında gidip gelir. Henüz işe başlayalı 2 ay olan Bayan Plazanyan, strateijik bir hatadan kaçmak için balığın adını Aliş koyar.
Bayramlarda güvenliğin, tatilllerde mahalle kuaforunün baktığı Aliş, 2.5 yılda aksiyon planlarına şahit, uykusuz bütçe süreclerine yoldaş olur.
İki kez fanusundan atlayıp intihar teşebbüsünde bulunsa da her defasında sevenleri tarafından “Aliş’in Hayata Dönüş Operasyonu” başarıyla gerçekleşir.
Üst düzey yöneticilerin “Bu balık hala ölmedi mi?” “Kaç bütçe süreci gördü, excel diyince bi tepki veriyo mu?” merakları ve hatta bazı müşterilerin “Burada balık nasıl yaşıyor?” şaşkın soruları altında, kendince sabahtan akşama fanusun bi’ başından bi’ sonuna takılır durur.
Ancak yaz aylarının gelmesi ve klimaların çalışmasıyla, Aliş bu yazı üşüterek karşılar. Solungaçları beyazlaşır, bedeni solar.
Veteriner tavsiyesi ile suyu ılık tutulmaya çalışılır. Pembe bir masa lambası altında gün boyu kat sakinlerinin ilgisi ile hayata tutunmaya çalışır.
2 gün önce sabah erken saatlerde kara haber Bayan Plazanyan’a müdürü tarafından bir telefonla gelir: “Acı haberi işe gelmeden benden duy istedim, Aliş artık yaşamıyor”
Bayan Plazanyan gelmeden merhum fanusundan alınır ve özenle ataç kutusuna konularak buzdolabında bekletilir.
Bayan Plazanyan’ın plazaya girdiği andan itibaren, masasına oturması ile taziye mesajlarının ve telefonlarının ardı arkası kesilmez.
İşten ayrılan bir arkadaşının bile kara haberi duyması ve üzüntüsünü dile getirmek için araması, olayın travmatikliğini besbelli etmektedir.
Öğlen namazını müteakiben katta balığın nereye gömüleceği ile ilgili öneriler gelmeye başlar. Hatta “Bi’ toplantıya gidiyorum, ben gelmeden sakın gömmeyin!” uyarıları bile yönetilecilerin ifadeleri arasında yer alır.
Ayda en az bir kez bir doğum günü kutlaması ve pasta kesimi için bir araya gelen kat sakinleri, bu defa ilk kez bir cenaze töreni için katta toplanır.
En ihtisamlı saksının dibi kazılır ve tatlı Aliş ardında bir çok hüzünlü kalpleri geride bırakarak son yolculuğuna uğurlanır.