Referandum araştırmasında flaş sonuçlar
Gezici'nin araştırmasına göre şu anda evet ve hayır oranları başa baş. Oranlardaki büyük değişim ise 'sandığa gitmek istemeyenlerin gitmeye ikna edilmesi durumunda' ortaya çıkacak. İşte son seçimlerin rakamları eşliğinde 'kararsız' seçmenin önemi...
16 Nisan’da yapılacak olan yeni anayasa referandumu için AKP ve MHP’nin şuanki yönetiminin başını çektiği ‘evet’ cephesi ile CHP ile MHP muhalefetinin başını çektiği ‘hayır’ cephesi çalışmalarını sürdürüyor. Referandum ile ilgili yapılan anketlerde ise farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Kimi ‘evetin’ kimiyse ‘hayırın’ önde gittiğini söylüyor. Gezici Araştırma Şirketi ise son çalışmasında, oy oranlarının dışında farklı bir noktaya dikkat çekti.
REFERANDUM SONUCUNU KARARSIZLAR BELİRLEYECEK
Gezici’nin çalışmasına göre; oy oranlarındaki büyük değişim ‘sandığa gitmek istemeyenlerin gitmeye ikna edilmesi durumunda’ ortaya çıkacak. Yani sonuçları kararsız seçmen belirleyecek. Ancak şirketin çalışmasına göre; sandığa gitmeyenlerin çoğunluğunun referandum sonucunun ‘evet’ çıkacağına ilişkin bir algısı bulunuyor. İşte araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlar;
‘ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK’
Araştırma kapsamında en dikkat çekici noktalardan biri ise sandığa gitmeyen seçmenin oranlarının % 17 – 18'e çıktığı görülüyor nedenlerin en başında yaklaşık % 55,6'sı sonuçların kendisinin vereceği bir oy ile değişmeyeceğine inanmaktadır. Sandığa gitmeyen halk “öğrenilmiş çaresizlik” yaşamaktadır. 16 Nisan'da tercihinde kararsız olanların % 69,2'si sandıktan evet çıkacağına inanmaktadır. Bu durumda kararsız seçmenin tercihini etkileyeceği düşünülmektedir. Özellikle 1 Kasım ve 7 Haziran seçimlerinde sandığa gitmeyenlerin yaklaşık % 70'i sandıktan evet çıkacağını düşünmektedir.
‘AVRUPA KRİZİ KARARSIZI HENÜZ ETKİLEMEDİ’
Son araştırma sonuçlarına göre referandum sonuçları az bir oranla “hayır” için önde olsada bu oranın sınırda yer aldığı görülmektedir. Vatandaşların seçime katılım oranı arttıkça sonuçların ‘hayır’ lehine manidar fark göstereceği aşikârdır. AB ile yaşanan sorun eveti ilk etapta artıracağı gözlemlenmiş fakat evet oylarında tutunma ve kararlılık artığı görülmüştür fakat kararsız seçmenlerde ise görünür bir bulguya rastlanmamıştır. Sağlıklı bir araştırmanın yapılması için en az 15-20 günün geçmesi gerekiyor. Türkiye genelinde AB destekleyenlerin oranı 10 ay önce % 74 iken, şubat araştırmamızda bu oran % 45'lere gerilemiştir. Kararsız seçmenlerin eğitim kültür ve gelir seviyesi yüksek bir kitledir bu seçmen profili gerginliklerden çekinen, AB ile iktisadi ilişkilerin gerilmemesinden yana, sorun yaşanmasını istemeyen bir topluluktur.
KARARSIZ SANDIĞA GİTMEZSE…
16 Nisan 2017 referandumda yurt içi ve yurt dışı genelinde yaklaşık 58 milyon 266 bin 349 kişinin oy kullanması beklenmektedir. Ancak yapılan araştırmalar doğrultusunda seçmenin yaklaşık %17'sinin sonuçların değişmesinde etkili olacağını düşünmediği için sandığa gitmeyeceği tahmin edilmektedir. Gezici Araştırma tarafından son yapılan araştırmada ise Evet % 48,9 Hayır % 51,1 iken 1. Oy olasılığı (evet-hayır oranları) söz konudur. Bu durumda seçmen sayısının % 12'si sandığa gitmese ve % 5'i sandığa gitmeye karar verse ve hayır oyu kullansa 1. DURUM için evet % 46,1 hayır % 53,9 olacak şekilde değişecektir. Gezici Araştırma tarafından son yapılan araştırma sonuçları (evet-hayır oranları) dikkate alınıp oy kullanmayacağını ifade eden % 17'lik kesimin oy kullanmaya ikna edilmesi ve bu grubun % 75'inin hayır % 25'inin evet demesi durumunda yani 2. DURUM için evet % 46,7 hayır % 53,3 olacak şekilde değişecektir. Bu nedenle sandığa gitmeyi düşünmeyen toplam seçmen sayısının % 1'i bile sonuçların değişmesinde çok etkili olacağı düşünülmektedir. Özellikle son yapılan araştırmalarda evet-hayır oranlarının birbirine çok yakın olduğu göz önünde bulundurulursa, vatandaşların oy kullanmaya teşvik edilmesi daha sağlıklı ve Türkiye sonuçlarını daha fazla yansıtacak şekilde olacağı tahmin edilmektedir.
GENÇLER SANDIĞA GİTMİYOR!
Bununla bağlantılı olarak, Kasım-Aralık 2016'da Ocak, Şubat, Mart 2017 yapılan araştırmada sandığa gitmeyen halkın nedenlerine ilişkin dağılım incelendiğinde, gerek duymadığını ifade eden halk siyasetten soğuduğunu, liberal demokrasiye güvenin azaldığını, var olan partilere ve siyasilere güvenmiyor, fikrimle örtüşen, kendini temsil eden parti bulamadığını oy kullanmak istemediğini ifade edenlerin olduğu görülmektedir.
Geçmiş seçimlere yönelik araştırmalarda bir diğer dikkat çeken nokta sandığa gitmeyen seçmenin yaş ortalaması ile ilgili durumdur. Gençlerin sandığa gitmeme eğiliminin orta yaş ve üstüne göre çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Yapılan araştırmada ise gençlerin seçimle ilgili beklentilerinin ya düşük olduğu görülmüş ya da farkındalık düzeylerinin düşük olduğu görülmüştür. 16 Nisan 2017 referandumda, sandığa gitmeyeceğini ifade edenlerin neredeyse yarıya yakınının gençlerden oluştuğu görülmektedir. Bu durum anayasa değişikliği ile ilgili farkındalık düzeyi ile ilgili bir durum olabilir. Üniversite Öğrencilerin % 45'in üzerinde seçmen oy kullanmayacaklar. Gençlerin demokrasiye inancının giderek azaldığı görülüyor.
Son araştırma göstermiştir ki evet ve hayır kırılmaların yaşanacağı öncelik sıralaması 1. Öncelikle AKP, 2. MHP, 3. SP, 4. BBP 5. HDP ve 6. CHP seçmenlerinde olabileceği göz önünde bulundurulması gereken bir süreçtir. Oyunun renginde en kararlı seçmen birinci sırada CHP'dir. AKP seçmeninde en fazla değişkenlik gösteren birinci öncelikli partisidir. Özellikle eğitim düzeyi düşük ve meslek grubu ev hanımı, işsiz, esnaf olan grubun anayasa değişikliği ile ilgili nelerin değişeceği hakkında tam olarak bir bilgileri yoktur. Eğitim düzeyi yüksek olsa bile öğrencilerin ve özellikle 18-27 yaş arası seçmenin anayasa değişikliği hakkında tam bilgileri olmadığı görülmektedir. Üstelik referandum sürecinin anayasa değişikliğinden öte partiler arası seçim mücadelesi olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle objektif duruş sergilemeyecekleri düşünülmektedir.
SON SEÇİMLERDE NE OLDU?
Olası bir seçimde sandığa gitmeyeceğini ifade eden halkın çoğunluğunun 7 Haziran 2015 seçimlerinde de sandığa gitmediği görülmüştür. Bu durum bu kesimin seçimlerden çok fazla bir beklentilerinin olmadığını oy kullanmama davranışı konusunda kararlılık gösterdiğini işaret etmektedir. Türkiye geneli oy kullanacak halk ile olası bir seçimde sandığa gitmeyeceğini ifade edenlerin erken seçim durumunda asla oy vermeyeceği parti oranları karşılaştırıldığında, sandığa gitmeyeceğini ifade edenlerin CHP'ye oy vermeme oranları çok daha düşüktür. AKP'ye ve MHP'ye oy vermeme oranları ise çok daha yüksektir. Bu durum aslında sandığa gitmeyeceğini ifade edenlerin sandığa gitmeye ikna ettirilmesi durumunda CHP'nin oy potansiyeline çok daha fazla katkı sağlayacağını açıkça göstermektedir. Bunun yanı sıra 7 Haziran'da sandığa gitmeyenlerin ise % 74,8'i 1 Kasım seçimlerinde sandığa gitmediğini ifade etmiştir. Oy kullanmayan kişilerin oy kullanmama davranışı genel anlamda kararlılık göstermiştir. Yapılan araştırmada dikkati çeken bir diğer nokta ise 7 Haziran 2015 Seçimlerinde sandığa gitmeyen halkın seçim günü nerede olduğuna ilişkin dağılım incelendiğinde % 40,5'i başka bir şehirde tatilde veya farklı bir etkinlik içinde olduğunu ifade ederken, % 38,1'i evde olduğunu, % 1,2'si sinema, tiyatro gibi etkinlikte olduğunu ifade etmiştir.