Rize'de tekme tokat saldırıya uğrayan Rabia ilk kez konuştu: Boğarak öldürecekti

Rize'de, oturduğu binanın girişinde Besim Güngör (24) tarafından bayılana kadar tekme ve yumrukla dövülen Rabia T.(18) yaşadığı korku dolu anları anlattı.

Apartmana girdiği sırada saldırganla burun buruna geldiğini söyleyen Rabia T., "Önce elleriyle boğazımı sıktı, beni boğuyordu. Beni öldürmek istedi. Ben kendimi dışarı attım. Kendimi dışarı atmasaydım beni boğarak, öldürecekti" dedi.

Olay, cuma günü Tophane Mahallesi Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. Rabia T., oturduğu binanın girişinde, eski erkek arkadaşı Besim Güngör'ün saldırısına uğradı. Güngör, genç kızı tekme tokat dövmeye başladı. Rabia T., aldığı darbeler nedeniyle bayıldı. Besim Güngör, yere düşen genç kıza tekme atmayı sürdürdü. Çevre sakinlerinin müdahalesiyle Rabia T., saldırgandan kurtulabildi. Saldırı anı çevredeki bir iş yerine ait güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.

İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kaçan saldırgan, polis tarafından kısa sürede yakalanıp, gözaltına alındı. Saldırgan sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı getirilerek, serbest bırakıldı.

Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan itiraz üzerine dün sabah yeniden gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Besim Güngör, Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak, cezaevine koyuldu.

'BENİ ÖLDÜRMEK İSTEDİ'

Eski erkek arkadaşının saldırısına uğrayan Rabia T., yaşadığı korku dolu anları DHA'ya anlattı. Besim Güngör ile 3 yıl önce ayrıldıklarını ancak eski sevgilinin peşini bırakmadığını söyleyen Rabia T., "Ben çok dayanıklı bir kızım. Böyle bir şey beklemiyordum. Apartmana girdim, kafamı kaldırdım, burun buruna geldik. Önce elleriyle boğazımı sıktı, beni boğuyordu. Beni öldürmek istedi. Ben kendimi dışarı attım. Eğer ben kendimi dışarı atmasaydım beni boğarak, öldürecekti. Kamera görüntülerinde belli oluyor. Beni apartman girişine çekmeye çalışıyor, ben dışarı çıkmaya çalışıyorum. Bana muşta ile vurdu. İlk darbelerle şok geçirdim ve bayıldım" dedi.

'TEHDİT EDİYORDU'

Besim Güngör ile 3 yıldır görüşmediklerini söyleyen Rabia T. "Ama o ısrarla benimle arkadaş olmak istiyordu. Saplantı haline geldi. Ben kaçmaya çalıştıkça o üzerime geldi. Ben telefonla ve sosyal medyada engelledikçe o bir yolunu bulup, bana ulaşmaya çalıştı. Uyuşturucu madde kullandığını duymuştum. Bunu duyunca ben ondan ayrılmak istedim. Beni tehdit ediyordu. Ben de onu engelledim ve hiçbir şekilde görüşmüyordum. Beni sürekli takip ediyordu. Onun için saplantı haline gelmiştim. Evin altına nasıl geldi anlamış değilim. Buluşurken kalabalık ortamları seçerdim. Çünkü onu tanıyordum. Bana zarar verebileceğinden endişe ederdim" diye konuştu.

'SERBEST KALDIĞINI DUYUNCA ŞOK YAŞADIM'

Saldırganın serbest kaldığını duyunca ikinci bir şok yaşadığını ifade eden Rabia T. "Serbest kalmasına inanamadım. Niye serbest kaldığına dair bir fikrim yok. Bayıldıktan 5-6 saat sonra, hastanede kendime geldim. Karakola gittim. O gün nezarethanedeydi. Hakim onu bırakmış. Biz de şok olduk. Sonra itiraz edildi ve tutuklandı. Şikayetçiyim. Cezasını çeksin" diye konuştu.

Fırında çalışan Beyhan Yılmaz adlı kadının o anda fırına girdiği için çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Rabia T., "Fırında çalışan kadına yönelik suçlamalar yapıldı. O kadının bu işle hiçbir ilgisi yok. Kadın benim geldiğimi görmedi. Telefonu çalınca fırının içine girdi. O da bana çok üzülmüş. Kaç gündür uyuyamıyor. Ben onun rüyalarına giriyormuşum. Onun bir suçu yok" dedi.

FIRINCI KADIN: TELEFONUM ÇALDI, İÇERİ GEÇTİM

Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde saldırıdan saniyeler önce çalıştığı fırına girmesi nedeniyle çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalan Beyhan Yılmaz ise iki kişiyi de tanımadığını belirterek, “Olay gerçekleşmeden önce telefon çaldı, kalkmışım. Şahısları tanımam. O anda orada olsaydım, o gence müdahale ederdim. Benim de kız çocuğum var. Bu yaşananlardan sonra sosyal medyada hakkımda yazılanlara çok üzüldüm” dedi.

'ORADA OLSAM MÜDAHALE EDERDİM'

Fırından 2 dakikalığına dışarı çıktığını söyleyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer ilk video 10 saniye önceden izlenseydi yanımda bir arkadaşım daha vardı. Onunla oturuyorduk, o da görünecekti. Sonra telefonun çalmasıyla ben içeri koşuyorum. Olay ben telefonla konuşurken, 10-15 saniyede gerçekleşiyor. Olaya ilk müdahale eden arkadaşı görünce düştü sandım. Kapıya çıktığımda olayın farkına vardım. İlk video öyle bir şekilde yayınlanıyor ki sanki ben kızı görüp kaçmışım, gitmişim. 'İşbirlikçi' diyen var. Hakaret eden var. Hakkımda üç gündür sosyal medyada bir linç kampanyası yapılıyor. Ulaşabildiğimiz kadar kişiye ulaştık. Üç gündür kişilik haklarıma saldırı var. Hedef gösterme var. İnsanlar zaten gördüğünü alıp, büyütmeye meyillidir. Şahısların hiçbirini tanımıyorum. Kıza belki bir iki defa ekmek satmış olabilirim. O bile kafamdan net değil. Zaten yeni taşınmış üstteki binaya diye duydum. Yani ne kızla bir alakam var ne erkekle. Kaldı ki o olayda orada olsam kesinlikle kenarda kalacak bir insan değilim. Benim de bir kız çocuğum var. Orada müdahale ederdim. Edebildiğim kadar olaya müdahale etmeye çalışırdım.”