Saadet liderinden Madımak yorumu: Katliam değil, hadise!
Geçen yıllarda Sivas Katliamı için ‘Ben bunu bir katliam olarak vasıflandırmadım. Pencereleri açmadıklarından dolayı insanlar ölmüş' diyen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bu yıl da 33 aydının katledilmesine 'katliam' değil 'hadise' ve 'felaket' ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Sivas katliamının kendisini utandırıp utandırmadığına ilişkin soruya, " Kimse valiye, emniyet müdürüne sormuyor bunu. Halbuki onların görevi meydana gelen bu hadiseleri önlemekti. Bu hadiselerin olmaması için tedbir almaktı, hiç alakası olmayan bir insan neden utanç duyacak? Bundan dolayı üzülüyor ve hayıflanıyorum neden önlemedi diye" yanıtını verdi.
Sivas katliamı sırasında Sivas Belediye Başkanı olarak görev yapan Karamollaoğlu, Haber Global'de Jülide Ateş'in programına konuk oldu. Karamollaoğlu'nun "Katliam olarak vasıflandırılamaz, üzücü bir hadisedir.
Katliam demek insanları bilerek öldürmektir. İçeridekiler cayır cayır yanarak değil, dumandan öldü" sözlerini hatırlatan Jülide Ateş, "Madımak olayı sizi utandırmıyor mu" sorusunu sordu.
İnsanların ölmesi için böyle bir şey yapıldığı kanaatinde değilim
''İnsanların ölmesi için böyle bir şey yapıldığı kanaatinde değilim" Karamollaoğlu, şu yanıtı verdi:
"Ben bunu itham olarak görürüm. Niye beni utandırsın ki? Ben bunun ne sorumlusuyum ne de bu hadiselerin önüne geçmekle mükellef bir makamdaydım. Belediye başkanıydım. Kimse valiye, emniyet müdürüne sormuyor bunu. Halbuki onların görevi meydana gelen bu hadiseleri önlemekti.
Bu hadiselerin olmaması için tedbir almaktı, hiç alakası olmayan bir insan neden utanç duyacak? Bundan dolayı üzülüyor ve hayıflanıyorum neden önlemedi diye.
Ben o zaman konuşmaları takip etmemiştim ama şimdi çıkıyor. Yalvar yakar olmuşum insanlara karşı yapmayın etmeyin... Orada bir taşlama vs olmuş emniyet müdürü beni alıp götürdü. O zaman gençlere 'yapmayın, etmeyin' diye yalvarmama rağmen buna engel olamamışım.
O zaman bütün medya bana saldırdı. İşin en üzücü tarafı sanırım Hürriyet'teydi, itfaiyenin başındaki bir kişinin fotoğrafını çekti, Karamollaoğlu halkı kışkırtıyor diye yazdı. Sizde benim hiç mi fotoğrafım yoktu da bu adamın ben olmadığımı göremediniz?
Bunların hepsi kasıtlı olarak Refah Partisi'ne saldırmak için bahaneydi. Neden esas sorumlular hesaba çekilmiyor da bir beledeye başkanı çekiliyor ki, ben bir fert olarak üzerime düşenden fazlasını yapmışım.
Bu konular gündeme gelince benim o konuşmalarım da çıkınca bana telefon edip 'Hakkını helal et' diyen bir çok insan oldu. 'Siz kışkırttınız' zannediyorduk dediler. Öbür taraftan da bunu söylerken kimseyi itham etmekle söylemiyorum, ölen ölmüştür. İnsanların canı yanıyor bir şey diyemem.
Katliam kasıtlı yapıyor bir şey diyemem. İnsanların ölmesi için böyle bir şey yapıldığı kanaatinde değilim. TV'lere bakınca gördüğüm manzara şuydu: Bir adam elinde benzin bidonu arabalara döküyor, perdeleri yakmaya çalışıyor o hengamede insanlar hayatlarını kaybediyor. Bir komplo varsa onu bulmaları gerekir."
Benden başka kimse çabalamadı
"Sivas katliamının sorumlusu kim" sorusuna "Bence derin devlet" diyen Karamollaoğlu, Ama kimse derin devletin kim olduğunu bilmiyor. Bu hadise çıkmadan 2 gün önce aczmendi Sivas'ta ortaya çıktı. Bunlar dikkate alındığında bir şey var mı diye insanın aklına geliyor. 1993 Türkiye'nin en karmaşık yılıdır. Özal hayatını kaybetti, Eşref Paşa'ya suikast o zaman düzenlendi. Bu hadiseyi kınamamak mümkün değil" dedi.
Karamollaoğlu, "Katliamı önlemek için ne yaptınız" sorusuna ise "Benden başka kimse çabalamadı. Ancak polis bana bağlı değil. Neden bunları onlara sormuyorsunuz? Ben görevden alındım.
Ancak bu hadiseler karşısında yorum yapmaktan çekinmedim. 15 gün önce divriği de terör hadiseleri gelmiş 1 hafta önce başka bir yerde başka bir hadise gelmiş. O gün orada Sivas'ta çevik kuvvet kalmamış. Bir komplo olduğu zaten belli" ifadelerini kullandı" yanıtını verdi.