Sabah yazarı dert yandı: Atv, A haber adını duyanlar yayına bağlanmıyor
Sabah gazetesinin yazarı Melih Altınok, “Kaza, medya, siyaset ve rezalet” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Altınok yazısında son dönemde yaşanan Van’daki çığ felaketi ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Pegasus’a ait uçağın pistten çıkmasına değindi.
Sosyal medyada ve bazı kanallarda olaylarla ilgili yapılan yorumları eleştiren Altınok, bu süreçte medyaya büyük rol düştüğünü söyledi.
“ATV, A HABER ADINI DUYAN YETKİLİLER YAYINA BAĞLANMA GEREĞİ BİLE DUYMADILAR”
Melih Altınok yazısında şunları kaydetti:
“Bu arada kaza ve afet gibi olağanüstü dönemlerde herkes medyayı suçluyor. Ekranlardaki deprem sonrası tartışmaların ardından CHP de CNN Türk'ü protesto kararı aldığını açıkladı.
Oysa bu olağanüstü durumlarda işin en zor kısımlarından birinin medya üsteniyor. Çünkü her türlü yalan dolan sosyal medyada anında yayılırken bir yandan olay yerinden bir yandan yetkililerden alacağınız doğru cevapları halka aktarmaya çalışıyorsunuz.
Örneğin uçak kazasının yaşandığı çarşamba gecesi Haluk Pekşen ve Barış Yarkadaş gibi "kadrolular" halkı paniğe sevk eden paylaşımlar yapıyorlardı.
atv Son Durak'ın editörleri, Yeni İstanbul Havalimanı ile ilgili soru sormak, açıklamalarını almak için yetkilileri aradılar. Ancak, atv, a haber adını duyan yetkililer yayına bağlanma gereği bile duymadılar!
Tıpkı, deprem, çığ ya da herhangi bir kriz anında iktidar çevrelerinin yaptığı gibi...
Bizler yine bağlantılar ve canlı hava trafiğini yayınlayıp bilgi kirliğinin önünü elimizden geldiğince kesmeye çalıştık tabii.
Yani işimizi yaptık. Gerçeği, birini, kurumları, kuruluşları savunmak için değil görevimiz olduğu için duyurduk, eğip bükmedik.
Ama belli ki sırf bu yüzden... İşimizi iyi yaptığımız için, kendileri hakkında asla yalan haber yapmayacağımızı, iftiraya başvurmayacağımızı bildikleri için bizi pas geçiyorlar.
Sonra da soluğu kendileri hakkında yalan haber yapmayı alışkanlık haline getiren kanallarda alıyorlar. Biz sorularımıza cevap bile alamazken, sistematik iftiralarına muhatap oldukları gazetecileri bizzat kendileri arıyorlar, ağırlıyorlar!
Hayır, suç bizde diye yakınmayacağım tabii ki. Gazetecilikten taviz verecek değiliz ya!”