Sapık öğretmeni 10 yıl sonra hapse attıran ODTÜ'lü kız: Elini eteğimin altına sokup..
ODTÜ'de okuyan Dilara Alkan Türkay'ın yıllar sonra tacizci öğretmenini nasıl mahkum ettirdiğinin haberini Hürriyet yazarı Ayşe Arman bugünkü yazısında gündeme taşıdı.
22 yaşındaki genç kız, 10 yıl önce önce ilkokul öğrencisiyken cinsel istismara uğradığı sınıf öğretmenine 6 arkadaşıyla birlikte dava açtı.
Sapık öğretmen 87 yıl hapse mahkum edildi. Dilara'nın anlattıkları ise çocuk istismarı ve kadına yönelik cinsel tacizi bir kez daha gözler önüne serdi.
Ayşe Arman'a o günlerde neler yaşadığını anlatan Türkay, kan donduran detayları tek tek paylaştı. Sapık öğretmenin istismarı kızlar 4'üncü sınıftayken başladı.
Türkay yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti: "Eteğimizin altından elini sokuyordu. Okşama tarzı hareketlerde bulunuyordu. Sadece bana da yapmıyordu, sınıftaki diğer kız arkadaşlarıma da yapıyordu. Bunun farkındaydık çünkü konuşmaya başladık aramızda."
Röportajdan bazı bölümler şöyle:
- Olay nasıl oldu peki? Siz kaç yaşındaydınız
İlkokul 4. sınıftaydım. Ve ödev kontrolü bahanesiyle cinsel istismara maruz kalıyordum. Bir yanlışlık olduğunu fark ediyordum çünkü daha önceki öğretmenlerimden hiçbiri bu şekilde davranmıyordu. Ama yine de cinsel olgunluğum oturmadığı için, neyin ne olduğunu bilmiyordum. Acaba seviyor mu, yoksa başka bir şey mi var?
Ama yaptığı basbayağı şuydu: Eteğimizin altından elini sokuyordu. Okşama tarzı hareketlerde bulunuyordu. Sadece bana da yapmıyordu, sınıftaki diğer kız arkadaşlarıma da yapıyordu. Bunun farkındaydık çünkü konuşmaya başladık aramızda.
- Sizinle birlikte 6 kişi daha mı şikâyetçi oldu?
Daha da fazlası var. Ama onlar toplum baskısından, aile baskısından ötürü sessiz kalmayı tercih etti.
Ailenize söylediniz mi?
Evet, söyledim. Ama tepkileri iç açıcı değildi. “Dilaracım, öğretmenin seni sevmiştir, sen yanlış anlamışsındır!” şeklindeydi. Okula geldiler, müdürle, müdür yardımcısıyla görüştüler. “Tamam biz onu emekli edeceğiz, sizin içiniz rahat olsun!” dendi. Ailem için onun emekli edilmesi yeterli geldi. Önemli olan öğretmenin itibarının zedelenmemesiydi. E ben de çocuğum, mecbur kabul ettim.
Yazının devamını okumak için tıklayınız