Sarp Levendoğlu: Alevi Bektaşi bir karakter, Türk milliyetçisi, koyu bir Atatürkçü

Savaşçı dizisinin Yüzbaşı Haydar Bozkurt'u Sarp Levendoğlu, Sözcü'ye konuştu. Levendoğlu, hayat verdiği karakter üzerinden askerimize selam göndererek "netice itibariyle bizim kamera önünde yapmaya çalıştığımızı Mehmetçik kanı ve canı pahasına hayata geçiriyor" şeklinde konuştu.

FOX’un en çok izlenen dizilerinden olan Savaşçı’nın kahramanlarından Yüzbaşı Haydar Bozkurt’u canlandıran Sarp Levendoğlu’yla Eskişehir’deki çekim alanında konuştuk. Daha önce Emret Komutanım, O Şimdi Asker ve Sakarya Fırat dizilerinde de asker rolüyle kamera önüne geçen Levendoğlu, “Bu gidişle benim askerliğim bitmeyecek. Ancak şikayetçi de değilim” dedi. İşte, sevilen oyuncuyla konuştuklarımız.

Oyunculuk hayatında Yüzbaşı Haydar Bozkurt rolünün önemiyle ilgili neler söylemek istersin?

Bodrum’da kasım ayıydı, tek başına sörf yapıyordum. Daha önce Yüzbaşı Altan Barut karakterini oynadığım Sakarya Fırat dizisinde birlikte çalıştığım, Savaşçı’nın senaryo yazarı Süleyman Çobanoğlu aradı. ‘Bir rol var, seni düşünerek yazdım’ dedi, Yüzbaşı Haydar Bozkurt’u anlattı. Alevi Bektaşi bir karakter, Türk milliyetçisi, koyu bir Atatürkçü. Beni etkiledi bu karakter ve fazla düşünmeden de kabul ettim. Zaten iki bölümlük konuk oyuncu olarak düşünülmüştüm. Ancak bu iki bölüm uzadı da uzadı. Şimdi oldu 60 bölüm (gülüyor).

Bu kaçıncı asker rolün?

Savaşçı’da dördüncü kez asker rolü oynuyorum. 2005’te Hababam Sınıfı tadında çekilen Emret Komutanım’la başladım asker rollerine. O Şimdi Asker’de kısa bir rolüm oldu. Bu arada Sakarya Fırat dizisinde oynadım. Bu da dördüncüsü. 15 yıldır askerim.

Senin askerliğin bitmeyecek galiba!

(Gülüyor) (Gülüyor) Doğru söylüyorsun. Bu gidişle benim askerliğim bitmeyecek. Ancak şikayetçi de değilim. Rolüme ve giydiğim üniformaya alıştım.

Yüzbaşı Haydar Bozkurt’la örtüşen yanlarınız var mı?

Yüzbaşı Haydar da benim gibi fazla kuralları sevmiyor. Disiplin sorunu olduğu için de sık sık tayini çıkıyor ve bu yüzden de Yörük Haydar olarak anılıyor.

Savaşçı dizisinin ekibi birbiriyle son derece iyi anlaşıyor.

Senin de gördüğün gibi Savaşçı ekibi ruhuna yakışır şekilde büyük bir dayanışma içinde çalışıyor. Tam bir ekip ruhu içindeyiz.

Kamera önünde çatışma giriyorsun, kurşun sıkıyorsun, arkadaşlarını kaybediyorsun… Çekimler sonunda üstündeki gerilimi nasıl atıyorsun?

Doğrusunu istersen, ben rolümün etkisinde aslı kalmam. Çekim sırasında her şeyi sonuna kadar yaşarım ama yönetmen ‘Stop’ dediği anda her şey normale dönüyorum. Kamera önünde Yüzbaşı Haydar Bozkurt, kamera dışına çıkınca birden bire Sarp Levendoğlu oluyor. Hayatta her şeyi de ciddiye almamak lazım (gülüyor). Netice itibariyle bizim kamera önünde yapmaya çalıştığımızı Mehmetçik kanı ve canı pahasına hayata geçiriyor.

Yaralandığın oluyor mu?

Arada ufak tefek yaralanmalar oluyor. Ancak üzerinde durmuyorum. Dediğim gibi Mehmetçiğin yanında bizimki devede kulak kalır.

Dublör kullanılıyor mu?

Çok tehlikeli sahnelerde dublör kullanılıyor ama genelde çok az oluyor bu. Ben iki kez helikopterden atladım.

Helikopterden mi!

(Gülüyor). Evet… İlk helikopterden atlayışım O Şimdi Asker’de oldu. SAT komandolarıyla birlikte 10-15 metrelik bir yükseklikte duran helikopterden suya atladım. Savaşçı’da ise ikinci kez Ankara Elmadağ’da atladım helikopterden.

Savaşçı’da size öncülük eden, ders veren, tecrübe kazandıran bir danışmanınız var…

Emekli Albay Şevket Şen hepimize kelimenin tam anlamıyla askeri eğitim veriyor. Onun tecrübeleriyle yaralanmaktan, olumsuzluklardan korunuyoruz.

Şehit haberleri seni nasıl etkiliyor?

Her şehit haberi duyduğumda gözlerim doluyor. Ekilenmemek mümkün değil.

“Çizgi romanların dili oyunculuktan yana bana çok şey fısıldıyor” demişsin. Teksas ve Tommiks okumaya devam ediyor musun?

Artık eskisi kadar çizgi roman okuyamıyorum ama yönetmenlik yaparken onları okuyor olmamın faydalarını çok gördüm. Her karenin yazı balonları vardır. Ve oraya kısa ama en etkili cümleyi yazmak zorundasın. Yönetmen için en önemlisi de budur.

Hangi film ya da dizide yönetmenlik yaptın?

Emret Komutanım dizisinde 70 bölüm yönetmenlik yaptım.

“Oyuncu olmasam aşçı olurdum” demişsin… Mutfakta ne kadar iyisin?

Yemek yapmayı severim, iyi de yemek yaparım. Ama sörf bir numaramdır.

Neden?

Çünkü yalnızım, tek başınayım. İnsan yok, konuşan yok, telefon açan yok… Hep denize gidiyorsunuz, geziyorsunuz. Başka deniz, başka rüzgar, başka tehlike… Özgürlüğü seviyorum.

O zaman bundan sonra bir evlilik de yok…

Evliliği düşünmüyorum…

Şehit haberlerinin eksik olmadığı Türkiye ile ilgili olarak nasıl bir mesaj vermek istersin?

Bu ülke hiçbir zaman rahat bırakılmadı. Terör dışında dış güçler de bizi karıştırıp duruyor. Ancak bir karış toprağımızı vermeden terörü bir gün bitireceğiz, buna tüm kalbimle inanıyorum.

(SÖZCÜ - Yüksel ŞENGÜL)