Sedat Peker’in Beykoz’daki Villasına El Konuldu: 65 Yıldır Vergisini Ödüyoruz!
Geçen yılın mayıs ayından bu yana sosyal medya hesaplarından siyaset-mafya-sermaye ilişkilerini deşifre eden Sedat Peker, gazetemizin "Sedat Peker’in Beykoz’daki mülkü ‘Milli Parklar ve Bahçeler’e devredildi" haberini 'Deli Çavuş' isimli Twitter hesabından yaptığı paylaşımla doğruladı.
Ayrıca Peker "Yanlış olan o evin vergilerinin 25 senedir değil 65 senedir düzenli olarak ödendiğidir" bilgisini paylaştı.
Peker, 'Deli Çavuş' isimli hesabından haberimize ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;
1-) Kıymetli dostlarım, @cumhuriyetgzt‘de bugün çıkan haber bir konu haricinde kesinlikle doğrudur. Yanlış olan o evin vergilerinin 25 senedir değil 65 senedir düzenli olarak ödendiğidir. Bahsi geçen ev 25 senedir ailemize aittir. Beykoz bölgesindeki hemen hemen bütünevler aynı konumdadır.
2-)Düzenli olarak yıllık devlete vergisi ödenir. Halk arasında bu evlere belediye tapulu ev denir. Emlak barışı yasası çıkınca çevredeki tüm evlerle beraber biz de müracaat ettik. Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından şartlarımız uygun bulundu.
3-) Paranın ilk kısmını yatırıp yapı kayıt belgesini aldık (Yani hak sahibi olduk). Evin çok küçük bir bölümü Milli Park Bahçelere aitti. Ancak bu durum tapu almamıza engel değildi. Yapı kayıt belgesi alan herkesin tapuları dağıtılırken geçen sene Mayıs ayında başladığım açıklamalardan dolayı bizi beklemeye aldılar.
4-) 10 gün önce ise şeytanın bile aklına gelmeyecek bir plan yaparak evin ve bahçenin tamamını Milli Park Bahçelere dahil ettiler. Bunun anlamı şudur: Emlak barışı yasasına göre Milli parklara bağlı olan yerlere tapu verilemez.
5-) Yani son günlerin moda tabiri ile eve çöktüler. Beni bu dünyada üç şey delirtirdi. İlk ikisini zaten yapmışlardı. Birincisi çocuklarıma silah çekmek, ikincisi ise vatan sevgimi sorgulamaktı. Kahpe kursağında büyümüş namussuzlar bana ajan dediler. Şimdi de rahmetli annemin babamın hatıraları ile dolu olan evi tezgah kurarak elimden almaya kalktılar.
6-) Daha önce de söylemiştim ya Yüce ALLAH kaderini yazıyor, yapacak bir şey yok. Beni tahrik edip seçimden önce elimdeki cephaneyi kullanmamı istiyorlar (çünkü bizim insanımızın hafızasının 1-2 aylık olduğunu onlar da biliyorlar).
7-) 1-2 aylık olduğunu onlar da biliyorlar). Ancak ben saf değilim. Fakat tez canlı da bir insanım. Bu yüzden elimdeki cephaneyi böldüm. Seçime 2 ay kala paylaşacaklarım ayrı. Seçim ikinci tura kalırsa paylaşacaklarım ayrı. Seçimden sonra paylaşacaklarım ise apayrı.
8-) Fakat benim canımı bu şekilde yakacaklarını bildiğim için de ani tearuzlar için ayırdıklarım da farklı farklı. Ben bu yolları yemem oğlum, hem de hiç yemem. Ne demiştim? Parça parça koparacam, en sonunda ise kütle kütle koparacam. Canınızı hep yakacam.
9-) Twitter alemi magazinci olduğu için, maalesef paylaşımlarımın hakkı verilemediği için orta ağırlıktaki paylaşımlarımı bana karşı yapılan ani tearuzlarda kullanacam. Heybenin içindeki büyük turpları ise seçim öncesi şenlikte kullanacam.