Serdar Ortaç: Erdoğan'ı seviyorum, ondan iyisi yok
Şarkıcı Serdar Ortaç, Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunda sandıktan 'evet' çıkmasının "Türkiye'ye artılar katacağını" savunarak, "Cumhurbaşkanımız benim dönemimin en güçlü lideridir" dedi.
"Erdoğan’dan iyisi yok. Ben Erdoğan’ı sevemez miyim, bunda ne yanlış var?" diye soran Ortaç, "Bunu söylemeye çekinen kesimler var. Bu kesimleri de anlamakta güçlük çekiyorum. Ben hem Atatürk’ü hem de Erdoğan’ı seviyorum. Kendini Cumhuriyetçi olarak tanımlayan kesimlere soruyorum, bunun neresi yanlış?" ifadesini kullandı.
"Muhalefet ne yazık ki konuşmaya açık değil" görüşünü öne süren Ortaç, "Her şeye muhalefet ederek bir yere varılmaz. Ülkedeki kutuplaştırmayı devam ettiriyorlar. İzledikleri bu politikayı değiştirmesi gerekiyor. Daha yumuşak ve kucaklayıcı bir dil kullanmak ülkemizin geleceği için çok önemli" diye konuştu.
Akşam gazetesinden Tuğba Kalçık'ın sorularını yanıtlayan (21 Nisan 2017) Ortaç'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
15 Temmuz darbe kalkışması başta olmak üzere terörle mücadelede devletimizin yanında yer alan bir isimsiniz. Siz kendinizi bu açıdan milli ve yerli bir sanatçı olarak görüyor musunuz?
Ben milletimin yanında olan bir sanatçıyım. Milletim neye karar veriyorsa o doğrudur. 80’li, 90’lı yıllarda bambaşka bir dünya ve Türkiye vardı. Ben de o Türkiye’nin bütün acılarını gördüm ve yaşadım. O yıllarda ben de hata yaptım çünkü bize ne öğretildiyse ben de ona göre davranmıştım. Yaş aldıkça aslında bize o zamanlar öğretilenlerin hepsinin doğru olmadığını gördüm. Ben de şimdi eski öğrendiklerimi tamir ediyorum. 80 darbesini yaşayan bir insanım. Ülkede o dönemde büyük bir kaos vardı.
"İnternette sebepsiz muhalifler var"
Yıllar sonra 15 Temmuz’da da bir darbe kalkışması oldu ama Türkiye eskisi gibi değil. Ülkemizin başında güçlü bir lider var artık. Bu yüzden de bu kalkışma milletimizin de desteğiyle başarılı olmadı. Birlik içinde olmalıyız. Birleştirici olmalıyız. Siyasette şiir gibi, yumuşak bir dil kullanmalıyız. Hükümetimiz güçlü, çalışkan ve çok akıllı politikalar yürütüyor. Ama ne yazık ki muhalefetimiz güçlü değil. Muhalif kesimler ülkeyi yönetenlere karşı önyargı içinde. Elle tuttulur bir sebepleri de yok. Sosyal medyada da neden muhalif olduğunu bilmeden, hükümete karşı olanlar var. Bu çok yanlış.
Sayın Cumhurbaşkanımız benim yaşadığım dönemin en güçlü ve en büyük lideridir. Erdoğan’dan iyisi yok. Ben Erdoğan’ı sevemez miyim, bunda ne yanlış var? Bunu söylemeye çekinen kesimler var. Bu kesimleri de anlamakta güçlük çekiyorum. Ben hem Atatürk’ü hem de Erdoğan’ı seviyorum. Kendini Cumhuriyetçi olarak tanımlayan kesimlere soruyorum, bunun neresi yanlış?
Türkiye geçen hafta sonu yapılan referandumla yeni bir sürece girdi. Halk tarafından kabul edilen bu sisteme yönelik düşünceleriniz nelerdir?
Bu sistemin eskiye göre ülkemize çok artılar getireceğini umuyorum. Cumhurbaşkanımız bu sistemi kendi için getirmedi ki. Hepimiz ölümlüyüz. Muhalefet ise bu sisteme karşı elle tutulur bir argüman sunamadı. Neden ‘hayır’ oyu vereceğim? Bana net şeyler söylemedi. Bu sistem geleceğimiz için neden kötü diye sorunca cevaplayamadı. Muhalefetle hiçbir konuda konuşamıyorsun ki. Sayın Cumhurbaşkanı aklı başında herkesle konuşan biri. Sanatçıların dertlerini, problemlerini dinleyen biri. Muhalefeti mi dinlemeyecek? Ama muhalefet ne yazık ki konuşmaya açık değil. Her şeye muhalefet ederek bir yere varılmaz. Ülkedeki kutuplaştırmayı devam ettiriyorlar. İzledikleri bu politakayı değiştirmesi gerekiyor. Daha yumuşak ve kucaklayıcı bir dil kullanmak ülkemizin geleceği için çok önemli.
"CHP’nin YSK’ya itirazı mantıklı değil"
CHP seçim sonuçlarına da itiraz ediyor. YSK’ya seçimlerin yenilenmesi için başvuruda bulundu. Bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP bu seçimde gitmeseydi sonraki seçim giderdi YSK’ya. Mutlaka gitmek için bir sebep bulurlardı. ‘Evet’ ve ‘hayır’ oyları arasında 1.5 milyona yakın oy farkı var. 1.5 milyona yakın seçmenin hepsine aynı anda sandık hatası mı yapılmış da ‘evet’ oyu vermiş? Bu olabilir mi? Mantıklı değil. Ben de oy kullandım Sarıyer’de. Oy kullandığım yerde her şey tıkır tıkır işliyordu. Sürekli hükümetin her önerisine karşı gelerek muhalefet ederse ülkede huzur kalmaz. Bu alışkanlıklardan artık kurtulmalı muhalefetimiz. Siyasette sertleşmek yerine yumuşak bir üslup hakim olursa, hem muhalefet hem de hükümet birbirine ve bize karşı daha yumuşak bir dil kullanırsa her şeyin çok daha iyi olacağını düşünüyorum.