Sevilay Yılman: Kılıçdaroğlu Alevi olduğu için 2019’da yarışı kaybeder
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Kılıçdaroğlu ile ilgili ilginç bir yorumda bulundu.
HaberTürk yazarı Sevilay Yılman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2019'daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağı iddialarını değerlendirirken "Alevi kökenli olduğu için bu yarışı kaybeder" ifadesini kullandı.
"Biliyorum ki şimdi bu son cümlemi okuyan birçok Alevi’nin, Alevi olmasa da demokrat ve özgürlükçülerin tansiyonu tavana vurdu" diyen Yılman'ınn, "Kılıçdaroğlu Alevi kökenli olmasaydı belki kazanırdı ama..." başlığıyla (30 Aralık 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
İşin gerçeği, aldığım duyumlar ve kulislere göre, uzun zamandır istiyordum bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmayı, ama kulağıma üflenenler belki yanlıştır deyip ötelemiştim konuyu. Ancak önceki gece Kılıçdaroğlu’nun, Habertürk TV’nin başarılı ismi Ece Üner’le yaptığı söyleşide adaylığıyla ilgili sorulan soruya verdiği yanıt, benim de meseleye dalmamı zorunlu kıldı...
Anladım ki gelen bilgiler doğruymuş. CHP kulislerinden aktarılan gerçekmiş. Yani Kılıçdaroğlu, ciddi ciddi Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koymayı düşünüyormuş 2019’da.
Şimdi değerli okurlarım, bundan sonra okuyacaklarınız biraz kitabın ortasından olacak. Biliyorum ki bu kitap ortası misali yazdıklarım, başta yakın çevrem, akrabalarım olmak üzere CHP’li birçok kişinin canını sıkacak, ama yapacak bir şey yok! Can sıksa da, moraller dümdüz olsa da, hem CHP siyasetini, CHP tabanını çok iyi bilen, hem de Türkiye siyasetinin iyi takip eden bir gazeteci, yorumcu olarak bir gerçeği haykırmak zorundayım.
Üzülerek söylüyorum, eğer CHP 2019 yılında cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu halkın karşısına çıkarırsa büyük hezimet yaşar! Hem de öyle böyle değil, çok ama çok büyük hezimet yaşar.
Bunun böyle olacağını öngörmemin nedeni de tek değil. Çok ama çok neden var CHP’nin Kılıçdaroğlu’yla zafer kazanmasının mümkün olmayacağına dair. Bunların en başında geleni de üzgünüm ama Kılıçdaroğlu’nun mezhebidir. Alevi kökenli olmasıdır.
Biliyorum ki şimdi bu son cümlemi okuyan birçok Alevi’nin, Alevi olmasa da demokrat ve özgürlükçülerin tansiyonu tavana vurdu, ama zaten demiştim en başında, “Yazacaklarım kitabın ortasından olacak” diye...
Evet, Alevi kökenli bir insan olarak söylediklerim çok nahoş olsa da maalesef bu gerçeği açık bir şekilde dile getirmek durumundayım. Kılıçdaroğlu’nun her bir şeyi tamam, yani lider olarak karizmasının yeterli, halkın en az yüzde 50’sinin sempatisine sahip desek bile bu gerçeği yine üzülerek de olsa haykırmak zorundayım. Kemal Bey’in salt Alevi kökenli olduğu için bu yarışı kaybedeceğini, altını çizerek dile getirmeliyim!
Ha, bu söylediğim sadece Kılıçdaroğlu için de geçerli değil. Kılıçdaroğluyerine başka bir Alevi de olsa kaybeder! Abartmıyorum. Peki neden? Çünkü Türkiye’nin gerçeği bu! Türkiye’nin yüzde 50’sinden bir fazlası henüz bu ayrışmaya karşı yüksek bir duvar örebilmiş değil. Hâlâ Aleviliğe bakış açısı eskisi gibi olan insanlar var ve bu insanların dünya görüşünün değişmesi için de belki bir 20 yıl falan lazım. Birçok insanın bu yazdıklarıma itiraz edeceğini, bir kısmının da -ki bunların çoğu Aleviler olacak- hakaret edeceğini biliyorum, ama keşke ben yanılıyor olsam. Keşke gördüklerim, gözlemlerim hatalı olsa, ama değil!
Kendi ilişkilerimden, yakın çevremden biliyorum. Etrafımda bu tipte olan insanlar var. Görünüşte gayet demokrat, farklı inançlara saygılı olan, ama iş bir tercihe geldiğinde gelenekçiliğinden vazgeçmeyen.
Tabii tüm bu yazdıklarım, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı makamını elde etmek isteği söz konusu ise geçerli. Değilse hiç sorun yok, herkes dilediğini yapabilir. Yani anlayış, mevcut “Küçük olsun ama bizim olsun” anlayışı ise buyursunlar devam etsinler, ama “Hayaller Paris, gerçekler Yeni Delhi” mottosunu da akıllarından çıkarmasınlar...