Sezgin Baran Korkmaz'ın Büyükbabası Ortaya Çıktı
Sezgin Baran Korkmaz'ın 'büyükbabası' ortaya çıktı. Razi Canikligil, iddianamelerde 'büyükbaba' olarak geçen kişinin James Woolsey olduğunun konuşulduğunu söyledi.
Razi Canikligil iddianamelerde 'büyükbaba' olarak geçen kişinin James Woolsey olduğunun konuşulduğunu söyledi.
Canikligil'in sözlerini aktaran Sözcü yazarı Aytunç Erkin'in bugünkü yazısı şöyle:
Grandfather… Grandpa…
Büyükbaba ya da dede!
Amerika'da, kara para aklama iddianamesinde Sezgin Baran Korkmaz hakkında 225 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede Korkmaz'ın, Kingston kardeşlere federal bir soruşturma ve şirketleri hakkındaki davada, “büyükbaba” (grandfather) ve “dede” (grandpa) kod adlı hükümet yetkilileri aracılığıyla koruma sağlayacağını söylediği belirtildi. Savcılık, bu kişi veya kişilerin gerçek isimlerini ve hangi ülkede olduklarını belirtmedi. Önemli bir iddia 25 Haziran'da gazeteci Razi Canikligil'den geldi. Canikligil, söz konusu bu kişinin yani ‘büyükbaba'nın ABD basınında CIA eski direktörü James Woolsey olduğunun konuşulduğunu belirterek “Sezgin Baran Korkmaz ile Woolsey'nin yakınlığı var. Hatta Paramount Otel'de kalanlar arasında” diye konuştu.
Peki Türkiye'deki ‘büyükbaba' kim?
Herkes dosyayı biliyor
Şimdi ABD'den Türkiye'ye doğru uzanan gelişmeleri anlayalım:
1 Ağustos 2018 tarihinde, Utah eyaletindeki federal jüri heyeti Utahlı Jacob Kingston, kardeşi Isaiah Kingston ve Californialı Levon Termendhzyan (nam-ı diğer Lev Aslan Dermen)1 hakkında düzenlenen gizli iddianameyi kabul etti. İddianameye göre sanıklar karmaşık bir yapı kurarak, nitelikli dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarını işleyerek, ABD federal hükümetinden 500 milyon dolardan fazla haksız kazanç elde etti. Ayrıca iddianamede, savcılığın Türkiye'de en az 134 milyon dolarlık şüpheli işlemleri ayrıntılarıyla anlatan delillere sahip olduğu, örgütün gayrimenkul satın alarak, banka hesabı açarak ve sahte veya yarı meşru işletmelere yatırım yaparak suç girişiminin gelirlerini aklamak için Türkiye'yi yoğun olarak kullandığı iddia edildi.
17 Eylül 2019 tarihinde de Utah'ta, “İkinci Genişletilmiş İddianame”nin açıklandı ve Büyük Jüri tarafından kabul edildi.
9 Temmuz 2019 tarihinde suçlanan Kingston Ailesi'nin dört üyesi, elebaşı Jacob Kingston, kardeşi Isaiah Kingston, Isaiah'ın eşi Sally Kingston ve anneleri Rachel Kingston, haklarındaki 32 suçlamayı da kabul etti. Davanın diğer sanıklarından ve Sezgin Baran Korkmaz'ın ortağı Levon Termendhzyan (Lev Aslan Dermen) suçlamaları kabul etmedi. Yargılama sonucunda Dermen suçlu bulundu. Bu arada 2018 ve 2019'da ABD'de hazırlanan ve yargılamaya konu olan iddianamede, Sezgin Baran Korkmaz'ın, Türk şirketleri ve Lüksemburg'da kurulan bir şirket aracılığıyla, Jacob Kingston ve Levon Termendzhyan'ın dolandırıcılıktan elde edilen gelirlerin aklanmasına yardımcı olduğu öne sürüldü.
Peki SBK'yla ilgili bu süreç ne zaman başladı?
Ekim Alptekin'in ifadesi
Türkiye'de SBK soruşturmasıyla ilgili ilk somut adım 30 Eylül 2020'de atıldı ve MASAK raporlarıyla birlikte devletin ilgili kurumlarının yaptığı çalışmalar sonucunda SBK'nın mallarına el konuldu, yurtdışı yasağı getirildi. 6 Kasım'da mallara tedbir, 17 Kasım'da da yurtdışı yasağı kaldırıldı. SBK da 5 Aralık 2020'de Türkiye'den ayrıldı.
Şimdi akla şu geliyor: Amerika, 2018 ve 2019'da iki iddianame hazırladı. SBK'yla ilişkili Kingston Ailesi suçlamaları kabul etti, Levon Termendzhyan yargılandı ve suçlu bulundu. Bu arada ABD ile Türkiye arasında ‘kara para aklama' dosyasıyla ilgili yazışmalar yapıldı. MASAK rapor hazırlarken SBK'yla ilgili bazı isimlerin de bilgisine başvurdu. Bilgisine başvurulan bu isimler arasında eski Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin'in de olduğunu öğrendim. Alptekin'i aradım ve 2019 yaz ayında SBK'yla ilgili bilgiler verdiğini doğruladı: “Bu ülkede SBK'yla mücadele edenler de var. Bunu unutmamak gerekiyor. Ben de bildiklerimi anlattım.”
Not: Alptekin, Sezgin Baran Korkmaz'ı, Ankara'da önemli bir siyasetçinin referansıyla tanıdığını 24 Haziran'da bağlandığı ‘Açıkça' programında (Halk Tv) söylemişti ancak isim vermemişti.
SBK'yla ilgili bilgisine başvurulan isimlerin devletin ilgili birimlerine Sezgin Baran Korkmaz'la ilgili 2019'da şu cümleyi kurdukları da önemli bir iddia: “Türk finansal sisteminde dolaşan bir virüs.”
SORU ŞU: Peki bu virüsle ilgili devletin bir kanadı çalışma yaparken bir tarafı da sistemin içinde dolaşmasına nasıl izin verdi? Yani ‘büyükbaba' ya da ‘dede' kim ya da kimler?