Sibel Can: Çok titizimdir, uçan tozu havada görürüm
Ünlü sanatçı Sibel Can, Günaydın'a verdiği ropörtajında; yeni albümünü, bilinmeyenlerini ve gelecek planlarını anlattı.
Bayramlar size ne ifade ediyor?
Bayramlar bence hayatın muhasebesinin yapıldığı günlerdir; fazlalıklarınızın, eksikliklerinizin faturasının kesildiği, geçmişinizi hatırlarken geleceğinizi öngörebildiğiniz günlerdir. Çocuksanız, annebabanız, kardeşleriniz yanınızdaysa, sabah ellerini öpeceğiniz bayram namazından gelmiş büyükbabanız, evinizin başköşesinde oturan nineniz varsa, yeni alınmış kırmızı ayakkabılarınız yastığın altına konmuşsa, toplayacağınız harçlıkların planları da yapıldıysa; eksiksizdir o bayram... Bayramlarda mezar ziyaretleri başlanmışsa, eksik olmaya da başlanmış demektir. Ben de herkese eksiksiz bayramlar diliyorum.
'Arabesque' adlı yeni albümünüzle ilgili neler söylemek istersiniz?
Ben şarkılarımı çok özenle seçerim. Bilirim ki şarkılarım, benim yol arkadaşlarımdır. 'Arabesque' albümündeki bütün şarkılar, Burhan Bayer'e ait. Bu şarkılar geçmişte birçok duygu ve düşünceyle müşterek bir duygu yoğunluğu yaratmış şarkılardı. Bunları unutmayanların, bu kez de benim yorumumla dinlemesini istedim. Bu şarkıları benim canım arkadaşım, dünya çapında alternatifsiz ses olan İbrahim Tatlıses, rahmetle andığım büyük üstat Müslüm Gürses söylemişti.
Albümdeki yedi şarkının Zara'nın da albümünde yer alması büyük tesadüf. Bundan haberiniz var mıydı?
Hayır, yoktu. Ben bir müzisyen kızıyım; emeğin, sözün, sesin ekmek parası olduğunu bilirim. Burhan Bayer'e ait bu güzel eserlerin, dargınlıklar ve kırgınlıklarla anılmasını istemem.
SÜRPRİZ FİKRİ ENGİNCAN'A AİT
Çocuk yaşta şöhret olan ve bugüne kadar şöhretini artıran ender isimlerden birisiniz... Bunun artısı eksisi neler oldu?
İnanıyorum ki ben Allah'ın sevgili kuluyum. Ne güzel ki; insanlar, küçücük yaşımdan beri beni görmek, dinlemek, dokunmak ve en önemlisi alkışlamak istemişler ve bundan bıkmamışlar, beni bu yıllara taşımışlar. Ben bundan nasıl bir eksi çıkartabilirim ki! Bana düşen, beni bu yıllara taşıyanlara teşekkür, Allah'a da şükretmektir.
Hayatınızın sonuna kadar sahnede olmak istediğinizi söylediniz. Nasıl bir meslek aşkı bu?
Yıldız olmak belki de bu! Bulutlu, yağmurlu havalarda yıldızları göremezsiniz ama bilirsiniz ki oradadırlar. Gökyüzü bulutlardan arındığında ışıl ışıl size göz kırparlar. Sizin meslek aşkı dediğiniz, aslında benim yaşam şeklim. Ben sahnede şarkılarla büyüdüm. Kaybettiklerimin; annemin, babamın hüznünü, acısını şarkılarda yaşadım. Mutluluklarımı, yalnızlıklarımı şarkılarımda anlatmayı seçtim. Hayatımı şarkılarla sardım sarmaladım ve birçok şeyi kendime yasakladım.
Çocuklarınızla ilişkileriniz nasıl?
Ben genç anne olmanın avantajlarını fazlasıyla yaşadım; çocuklarımla büyüdüm. Onlar benim aynı zamanda hem arkadaşlarım, hem dostlarım. Beni hiç üzmediler, yormadılar. Ne şanslıyım ki meslek hayatımın genç bakışları evimin içinde. Mesela Engincan, 10 Ağustos'taki Harbiye Açıkhava konserim için bana inanılmaz bir öneride bulundu. Şu an Engincan'ın fikri ile oluşmuş çok güzel bir sürprizim var. Engincan, üniversiteyi Miami'de okudu, şu an Londra'da master yapıyor. Melisa, Londra'da üniversite okuyor. Emir lise üçüncü sınıfta, inşallah onu da üniversitede göreceğiz. Ancak Emir bu bayram bizimle değil, beş hafta Los Angeles'ta UCLA'da yaz okulunda olacak.
RESİM VE HEYKELE MERAK SARDIM
Anne ve babanız adına okullar yaptırdınız. Bu okulların devamı gelir mi?
Evet, 2002-2003 yılında yaptırdığım Esenler Engin Cangüre Ortaokulu ve 2007 yılında Van'ın Çatak ilçesi Atlıhan köyündeki Gülsezer Cangüre İlköğretim Okulu'nu sevgili anneciğim adına yaptırdım. Allah bana ve sesime sağlık ve güç verdiği sürece yeni okullar yaptırabilirim.
Hiç bilinmeyen bir yönünüz var mı?
Son zamanlarda hayatıma yeni bir sayfa açtım, resim ve heykele ilgi duymaya başladım. Engincan ve Melisa'nın bu yöndeki beğenileri beni etkiledi ve meraklandırdı. Çağdaş sanatla ilgilenen sanatçılar ve eserleri dikkatimi çekmeye başladı. Bir diğer hiç bilinmeyen yönüm; taşları çatlatan sabrım ve sınır tanımayan titizliğimdir. Evimde tüm çarşaf ve yastık kılıfları her gün değişir. Evim günde iki-üç kez silinebilir. Bahçede kuruyan yaprak, dağılmış toprak asla olmamalı. Uçan tozu havada görürüm. Ahhh imkan olursa yere düşmesine izin vermem. Dostlarım, yakınlarım bazen bana gülerler, ben de gülerim. Gülerler ama uzman olduğum deterjan seçimlerimden de yararlanmakta bir sıkıntı görmezler. Gerçekten önemli bir giderim deterjan harcamalarımdır. Makine, yer ya da cam için olsun; arkadaşlarım en iyi markanın ne olduğunu hep bana sorarlar. Eğer engel olmasalar; evden terasa, terastan sokağa, sokaktan İstanbul meydanlarına kadar gidebilir; günlük temizlik işlerini, içimdeki bitmeyen şevkle, bayram temizliği formatına taşıyabilirim.
Ev sizin için ne ifade ediyor?
Ben kurulu düzen severim. Evim, benim sadece yaşama alanım değil, aynı zamanda özelim ve huzurumdur, sığınağımdır. Konserlerimin dışındaki hayatımın tümü evde geçer. Buradaki her detay ilgi alanım değil, özel merakımdır. Tertemiz, pırıl pırıl olan mekanlarda, her köşesini canlı çiçeklerle süslediğim ortamlarda, kendimi hep iyi hissederim. Evimi sadece yattığım, uyuduğum bir yer olarak görmem; herkese, her şeye, tüm dünyaya uzaktan baktığım penceremdir evim.
Herkes yeni evinizi konuşuyor...
Yine Necibe-Birol Darcan çiftiyle çalıştım. Ben onlara artık sadece mimar demiyorum; onlar benim arkadaşlarım, kardeşlerim. Biz birbirimizi okuduk, anladık, sevdik, saydık; bunlar evimize yansıdı. Evimin bu kadar beğenilmesinin sebebi; her kapının samimiyet, özveri, özen dolu bilgi ve tecrübe anahtarıyla açılıyor olması.
ÇOCUKLARLA BAYRAM KAHVALTISI YAPMADAN İŞE GİTMEM?
Bu bayram da çocuklarınızdan uzakta çalışıyor olacaksınız. Bu sizi üzüyor mu?
Hep böyle bilinir ancak benim bayramlarım sevgili anne ve babacığımın bana ve kardeşime öğrettiği gibi, arife günü kabir ziyaretleri ile başlar. Bizim evimizde her bayram sabahı soframız kurulmadan, bayramlaşılmadan bayram başlamaz. Ben ondan sonra işime giderim ve aynı gece uyumadan evime çocuklarımın yanına dönerim. Bilirim ki bayramları bayram yapan şeyler vardır; bayram temizliği, bayram sofrası, bayram ziyareti, bayram şekeri, bayram havası, bayram coşkusu... Ne şanslıyım ki; şarkılarımla ben ayrılanların, kavuşanların, eksik ya da eksizsizlerin bayram sesiyim.
BENİ KIRANLARA DEĞİL, KENDİME KÜSERİM
Bundan sonraki projeleriniz neler?
Tabii ki aklımda, gönlümde birçok proje var. Bu işe yıllarını vermiş gerçek sanatçılar olarak, ticari kaygılar dışında arşiv niteliğinde albümler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Geçmiş yıllarda çıkardığım üç tane arşiv albümüm olmasına rağmen üzerinde çalıştığım yeni projelerim var.
Sanat camiasında çok sevilen bir isimsiniz. Kavga ettiğiniz, tartıştığınız hiç kimse yok mu?
Tabii ki benim de kırgınlıklarım oldu. Aslında, ben en çok kendime kırılırım. Bazen iyi niyetimin suistimal edilmesine, hoşgörümün hoyratça kullanılmasına, anlam veremediğim kıskançlıklara, yüzüme gülüp arkamdan konuşulmasına rağmen onlara küsmek, onları kırmak yerine susarım, kendime küserim.