Sibel Üresin: Dizilerdeki çarpık ilişkiler aileyi bozuyor
Medyafaresi.com yazarı Sibel Üresin, dizilerdeki yasak ilişki ve şiddet sahnelerini yorumladı. Sibel Üresin'e göre bu tarz sahneler toplumun yüzünü artık kızartmıyor.. Peki neden?
SİBEL ÜRESİN YAZDI / Medyafaresi.com
Medya, toplumu etkileme potansiyeli ile günümüzün en büyük güçlerinden biri haline gelmiştir. Maalesef ki medya sahip olduğu bu gücü dizilerde son derece olumsuz bir biçimde kullanarak aile ve toplum hayatımıza en büyük zararı vermektedir.
Nasıl mı?
Aile kurumu içerisinde yaşanan çarpık ve yasak ilişkileri, Psikolojik ve fiziksel şiddet içeren fakat olağan bir durum algısı oluşturulmaya çalışılan sahneleri, saygısızlığı, ahlaksızlığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımını meşru hale getirmeyi amaçlayan dizileri ile…
Ve buna bağlı olarak son yıllarda ailelerde gözlemlediğim sorunları sizlerle paylaşmak istiyorum:
Özgür ve mutlu olmak adına parçalanan aileler,
Her türlü imkana sahip fakat bir türlü mutlu olmayan çocuklar,
Uyuşturucu kullanan genç nesil,
Şiddeti içinde barındıran her türlü bireysel ve sosyal ilişkiler zinciri…
Fakat ne acıdır ki biz toplum olarak “gayri ahlaki ilişkilerin yaşandığı, şiddetin onaylandığı ve tüm yasakların meşrulaştığı” dizileri yüzümüz kızarmadan izler olduk.
Ekran karşısında oturup başkasının aşkı, başkasının mutluluğu, başkasının acısı ve başkasının hayatı ile o kadar meşgul olduk ki neredeyse kendi hayatımızdan ıskalar hale geldik. Aile ve akraba ilişkilerimiz nerdeyse kopma noktasına geldi, kendi özgürlüklerini ilan ettikleri odalarında bilgisayar ekranlarının başından kalkmayan asosyal çocuklar yetiştirmeye başladık, yan komşumuzu tanımaz olduk, özel günlerimiz ve gecelerimiz, komşu çaylarımız, hasta ziyaretlerimiz, hoşgeldinlerimiz ve hoşçakallarımızı kaybettik…
En nitelikli zamanımızı harcamak olarak değerlendirdiğim bu durumun nasıl düzeleceğini bende bilemiyorum..
Ama kişisel farkındalığın adeta bir “kelebek etkisi” oluşturacağına dair oldukça kuvvetli bir inancım var…
Türk aile yapısının bozulmasında dizilerin payını hiç küçümsemiyorum. Fakat bozulan bu aile yapısının bir zamanlar aile bilincini uyandıran, sevgi ve saygının ön planda tutulduğu, ahlaklı yaşamanın bir erdem olduğunun hatırlatıldığı ve de bir konu olarak işlendiği dizlerle yeniden düzeleceğini düşünüyorum…