Deizm nedir? Deist kime denir? Deizm İslam’a karşı mı?
Konya Milli Eğitim Müdürlüğü bugün flaş açıklamalara imza atıp imam hatip öğrencilerinin deizm inancına kaydığını açıkladı.
Konya Milli Eğitim Müdürlüğü ayrıca “Eşcinsellik, pekçok lise öğrencisinde normal ve hatta sempatik görülebilmekte ve bir sapkınlık olarak değil cinsel bir tercih olarak nitelendirilmektedir." yorumunda bulundu.
Bu açıklamaların ardından "Deizm nedir?" sorusu herkes tarafından aratılmaya başlandı.
Konya Milli Eğitim Müdürlüğü, "Gençlik ve İnanç" konulu bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda imam hatiplillerin ve gençliğin deizme kaydığı vurgulandı ve eşcinselliğin lise öğrencileri tarafından normal olarak görülmeye başlandığı anlatıldı. Flaş deizm açıklaması sonrası bu terimle ilk defa karşılaşanlar "Deizm nedir?" sorusunu sormaya başladılar... İşte deizm hakkındaki detaylar...
DEİZM NEDİR?
Deizm veya Yaradancılık Deizm genel olarak Dünya'ya veya Evren'in işleyişine müdahale etmeyen tek tanrı olduğuna inanır. Ayrıca mantık ve doğal dünyaya dair gözlemlerin kaynağını oluşturduğu; dinsel bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alır, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm inanış biçimlerini reddeder.
Kehanetlerin, mucizelerin, dinsel dogmaların, demagojilerin ve kaynağı ilahi ilan edilen dinlerin reddinden dolayı peygamberler, kutsal kitaplar, sevap, günâh, ibâdet, dua, vahiy, melek, cin, şeytan, cennet, cehennem, ahiret ve kader gibi kavramların bu inanışta yeri yoktur.
Belirli bir öncüsü, merkezi bulunmaması sebebiyle deizmde ihtiyaç duyulan tek şey sağduyulu olmak ve her şeyi akıl süzgecinden geçirmektir.
DEİST KİME DENİR?
İnanışın tanımlanmasında kullanılan doğal din ya da doğal inanç kavramları, hiçbir aracı olmaksızın sadece akıl yoluyla kavranabilecek yalın bir Tanrı inancını belirtir. Bu inancı benimseyen kişiye Deist denir.
Deistler genellikle evreni Tanrı tarafından tasarlanan, hareketi başlatılan; dışarıdan müdahale olmadan doğa kanunlarına uygun şekilde işleyen bir bütünlük olarak görme eğilimindedir.
DEİZM KAVRAMININ ORTAYA ÇIKIŞI
Deizm kavramı ilk olarak 17. yüzyılda özellikle İngiltere’de kullanılmaya başlanmıştır.[8] Deist kavramı yazılı olarak belki de ilk kez Piere Viret'in İnanç ve İncil Öğretisi Eğitimi (Instruction Chrétienne en la doctrine de la foi et de l'Évangile) adlı 1564 tarihli yapıtında kullanılmış olup; Pierre Bayle'nin Tarih ve Eleştiri Sözlüğü adlı yapıtında Piere Viret maddesinde ilgili bölüm yeniden basılmıştır. Terim Lâtince Tanrı anlamındaki Déus sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncelilerin Tanrı inancını belirtmede kullanılmıştır.
KONYA MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ AÇIKLAMASI
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve İHL Meslek Dersi öğretmenlerinden oluşan 50 öğretmenin katıldığı çalıştayda, öğrencilerin anlatılan dini bilgilerdeki tutarsızlıklar nedeniyle deizme kaydığı, din dersi öğretmeninin öğrencisine uygun rol model olamadığı, çocukların sorularının ya yanıtsız kaldığı ya da bastırıldığı, MEB’in ders materyallerinin çocuklar değil yetişkinlere uygun ve yetersiz olduğu sonucuna ulaşıldı.
"İTİKADİ SORUNLARI OLAN GENÇLERDE DEİZM ÖN PLANA ÇIKMAKTA"
İmam Hatip öğretmenlerinin beş grup halinde yaptığı müzakerelerle oluşturulan çalıştayda, “İtikadî anlamda sorunları olan gençlerde özellikle deizm inancı ön plana çıkmakta, ateizm bu bağlamda daha geride kalmaktadır” tespiti yapıldı. Öğrencilerin kötülük meselesi çerçevesinde “Neden Tanrı’nın yeryüzünde kötülüklere müdahale etmediği ve sessiz kaldığı” sorusu bir inanç problemi olarak değerlendirildi ve kader, Allah’ın zatı ve tasavvuru, sabır, tevekkül gibi konuların anlaşılamadığı vurgulandı.
"DİNİ TARTIŞMALAR İNANÇ PROBLEMİNE NEDEN OLUYOR"
Çalıştayda din adamlarının birbiri ile çelişen açıklamaları da eleştirildi. Okullardaki din ve bilimin çeliştiği düşüncesini besleyecek dini anlatımların öğrencilerde inanç problemlerine neden olduğu belirtilerek “Hurafeler din addedilmektedir. Dini anlatan kişiler arasında yaşanan tartışmalar ve sunulan dini bilgilerdeki tutarsızlıklar gençlerde din düşüncesinin saygınlığına zarar vermektedir” denildi.
"EŞCİNSELLİK NORMAL HATTA SEMPATİK GÖRÜLMEKTE"
Gençlerin eşcinsellik konusundaki tutum ve bakış açılarındaki değişimin de tartışıldığı çalıştayda, “Eşcinsellik, pekçok lise öğrencisinde normal ve hatta sempatik görülebilmekte ve bir sapkınlık olarak değil cinsel bir tercih olarak nitelendirilmektedir. Öğrenciler eşcinselliği özgürlük bağlamında anlamakta, özgürlüğün ne olduğu öğrenciye yeterince anlatılamamaktadır” sonucuna varıldı. Çalıştayda din dersi öğretmenlerinin mizacının sert olması ergenlik çağındaki öğrencilerin öğretmenle devamlı çatışma yaşamalarına neden olduğu ve bunun da derse karşı olumsuz tutum oluşturduğu belirtildi.
"SOSYAL MEDYAYA DİKKAT ETMELİ"
Öğretmenlerin sosyal medyada öğrencileri ile etkileşim içerisinde olduklarında belli ilke ve sınırlarla hareket etmesi gerektiği vurgulanırken, “Öğretmen öğrencilerin görebileceği paylaşımlarına dikkat etmeli ve toplumun sinir uçlarını harekete geçirecek ideoloji, siyaset, mezhep ve cemaat tarafgirliği gibi ayrıştırıcı paylaşımlardan uzak durmalıdır. Öğretmen sosyal medyada dini ve siyasi konularda öğrencilerinin görebileceği şekilde polemiğe girmemelidir. Kendi mahremini paylaşmamaya özen göstermeli ve öğrencisine sosyal medyadaki mahremiyetine dair rehberlik etmelidir” değerlendirmesi yapıldı