Sosyetik güzel de Chanel kurbanı çıktı!

Sabah gazetesinin haberine göre, Fenerbahçe'nin eski yöneticilerinden ünlü müteahhidin kızı Ebru Özdemir'e de kaçak etek satıldı.. Özdemir'in Paris'ten hazır geldiğini düşündüğü eteğin aslında Nişantaşı'nda terzi S.D. tarafından dikildiği...

Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nün el koyduğu Chanel vurgunuyla ilgili soruşturma derinleştirildi. Ünlü markanın Paris'te bulunan merkezi ile Türkiye'deki görevlileri arasında ilginç mailler ortaya çıktı. Yazışmalar, Fenerbahçe'nin eski yöneticilerinden ünlü müteahhidin kızı Ebru Özdemir'e de kaçak etek satıldığını ortaya koydu. Özdemir'in Paris'ten hazır geldiğini düşündüğü eteğin aslında Nişantaşı'nda terzi S.D. tarafından dikildiği ortaya çıktı.

150 BİN DOLAR SUS PAYI
2012 Mayıs ayında gerçekleşen bu olaydan sonra Paris'te bulunan bazı yetkililerin de bilgisi dahilinde Türkiye'deki kaçak, gümrüksüz ürünlerin satışını gerçekleştirenlerin Nişantaşı Mağaza Müdürü A.Ç. ile Stok Müdürü Z.Ö. olduğu anlaşıldı. Chanel, Haziran 2012'de 150'şer bin dolar 'sus payı' ödeyerek bu iki yöneticinin, kurumla ilişkilerini kesti.

İŞTEN ATILINCA İTİRAF ETTİ
Bu şekilde ünlü markayla ilişkisinin kesilmesini hazmedemeyen Z.Ö., soluğu ünlü mütehhidin Bodrum'da bulunan yazlığında aldı. Özdemir'e, "Size satılan eteği yurtdışından gelen kumaşlardan A.Ç.'nin kadrosunda bulunan terzi S.D. dikti. Etiket personelin kullandığı başka bir ürünün" dedi. Ebru Özdemir, bunun üzerine bavulla kumaş getirmeyi reddettiği için kendisine Z.Ö. ile A.Ç. tarafından mobbing uygulanan yakın dostu Türkiye Mağazalarının Moda Müdürü Cangül Soydemir Avdan'ı arayarak, "Mağduriyetim giderilsin. Seni aşan bir durumsa avukatlarımı devreye sokup dava açacağım" dedi. Ebru Özdemir'in bu talebini Paris'te bulunduğu sırada yanındaki Chanel yetkililerine aktaran Avdan, "Ebru Hanım benim yakın dostum. Böyle bir olay gerçekten yapılmışsa çok kötü" diyerek uyardı.

ÖZÜR DİLEDİLER
Türkiye Genel Müdürü Didier Sabas'ın bilgisi dahilinde bir ekip İstanbul'a gelerek Ebru Özdemir ile gürüştü. Hem terzide dikilen eteği hem de diğer Chanel ürünlerini teslim alarak, skandalın kapanmasını sağladı. Tüm bu süreç mahkemeye de sunulan dosyada yer alan kurum içi mailleşmelerde açık açık belirtildi. Ancak, Özdemir'le yapılan bu görüşmelerden yakın dostu Avdan haberdar edilmedi. Avdan, "Bu vahim durum beni zor durumda bıraktı. Sorumlularla ilgili yasal girişim yapılsın" diyerek Chanel'in yurtdışı yetkililerini uyardı. Heves Ekinci, mobbing davasının yürüdüğü İstanbul 18. İş Mahkemesi'nde verdiği tanık ifadesinde, "Ebru bizim elimizde büyümüştür. Benim yeğenim sayılır. Ebru bana, 'Bu olayda Cangül Soydemir Avdan'ın hiçbir sorumluluğu yoktur. Bu skandalın muhatabı genel merkezdir" dedi.

'MOBBİNG DURDURULSUN' İHTARI
Şirket içi denetim raporu, Chanel ürünlerinin gümrüklenmeden Türkiye'ye getirilmesi, vergi, muhasebe, kaçakçılıkla mücadele ve kara para aklama gibi cezalar yönünden ünlü firmanın incelenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğü'ne başvuran Avukat Azim Çiğil, SABAH'a şunları söyledi: "Müvekkilim gümrüksüz ve bavul içerisinde kumaş getirmeyi reddettiği için mobbinge maruz kalmıştır. Uygulanan mobbinglerin durdurulması için ABD ve Fransa'da bulunan şirket merkezlerine ihtarnameler çektik. Buna rağmen mobbing durmadı. Biz de şirket içi yazışmalar, belgeler, denetim raporları ve tanıklarımızla birlikte Chanel'e İstanbul 18. İş Mahkemesi'nde 'Mobbing Tespit Davası' ve 17. İş Mahkemesi'nde de 'Ayrımcılık - Eşitsizlik' davası açtık. Bakanlığa yaptığımız başvuru neticesinde İçişleri, Maliye ile Gümrük ve Ticaret Bakanlıkları'na da, 'İddialar araştırılsın' yazısı gitti. Gümrük muhafaza memurları harekete geçmiş, yapılan usulsüzlükler tespit edildi. Tüm belge ve bilgiler ile alınan ifadeler vergi kaybı ve usulsüzlüğün ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor."