Sosyetik mekanda seks ve iktidar savaşları.. Şok analiz!

Medyafaresi yazarı Gamze Alpar, İstanbul gece hayatından hiç duyulmamış şok ayrıntıları kaleme aldı..

Bu yazıya konu olan mekan, İstanbul gece hayatının en in mekanlarından. İçeri girmek için herkesin kapıda kuyruk olduğu, bin türlü dil döktüğü, boğazın en nadide parçalarından biri… Yıllardır da bu böyle.

Boğaz’ın incisi açık hava gece klubümüzün dışarıdan görünen su gibi eğlencesinin yanında bir de içerideki güç, seks ve iktidar savaşları, bunların sebep ve şekilleri var…

Bunları yıllardır gece hayatında gezen bir çok yakınım ve arkadaşımdan dinlediklerimden ve kendi gözlemlerimden öğrendim, biraz size de anlatmak istiyorum...

Şimdi… Bu klüpte her şeyi organize eden 2 yetkili şahıs var. Eğer mekanda bir geçmişe sahip değilseniz, bu iki şahıstan birini de tanımıyorsanız asla bir loca sahibi olamazsınız. Bildiğiniz klüplerdeki gibi telefon açıp, “ben bir loca istiyorum” dediğinizde asla size bir loca ayarlanmayacaktır. Öncelikle bu gerçekle yüzleşmek gerek…

Ama sizin mekanın o muhteşem 2 figürüyle tanışıklığınız varsa ve cebiniz biraz kalınsa ve o kalınlığı sürekli kılabiliyorsanız, artık mekanda bir locanız var demektir.

Bu arada sizin stiliniz hangi locayı alacağınızı belirler. Herkesin çok iyi bildiği ve 4’lü locaların savaştığı göbekteki alan vardır. Göbekteki ilk 4 loca ve onların tam arkaları, aslında gövde gösterisinin yapıldığı en önemli alanlardır.

İşte bu noktada önünüzde sadece bir seçenek vardır. O gece locayı dolduracağınız arkadaşlarınız, yanınızdaki kızlar sizin mekana ne süreklilikle geldiğinizi gösterir.

Bir de, ailesinin parasıyla mekana gelen, yaşı maksimum 23 olan, üstten iki gömlek düğmesi açık, yanında teenage kızlar olan gençler vardır. Onlar mekana gecede en az 3 bin TL bırakacaklarından zaten göbekteki yerlerini alırlar... Bu grup sadece locasındaki kızlara hava atma derdindedir. Ya bitmiş bir sınav arkasından, ya da masadaki birinin doğumgünü kutlaması için oradadırlar. Ama, mekan biliyordur ki, o gece o masadan en az 3 bin TL alacaktır ve o nedenle orta göbekteki yerini almışlardır. Geldikleri gün de muhtemelen Cuma ya da Cumartesidir.

Şimdi gelelim diğer bir gruba... 30-45 yaş arası, kesinlikle takım elbiseli ve muhtemelen yine üstten iki gömlek düğmesi açık, yüzde yüz kısa saçlı, asla küpe takmayan, trend haline getirdikleri kirli sakallı halleriyle, adam başına en az iki kadın düşecek sayıda bir kalabalık güruhla gelen, %100 başlarına bir adet bodyguard diken diğer locamız vardır. Bunlar da ortalamada 15 günde 1 gelirler…

Bu tiplerin mekana gelmesiyle, locaya götürülmeleri de ayrı bir festival gibidir. Festival sonlanıp locaya yerleştikten sonra, masalarındaki kızlarla ilgileniyor gibi gözükseler de, aslında temel amaçları yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlayan mekandaki diğer kızlara da hava atmaktır. Bastıramayacakları en büyük egolardan biri masalarına gelecek arkadaşlarının ellerini sıkıp büyük kahkahalar atmalarıdır. Mekan yetkililerinin onların masasına gelip, bu abilerin ellerini sıkmaları ve bir isteklerinin olup olmadığını sormaları, onların egolarını en çok şişiren kısımlardan biridir.

Şimdiiiii... mekanın gece 1’den sonraki haline geçmeden önce, kalan locaları dolduralım…

Günlerden Cuma olduğunu varsayarsak, orta alandaki tüm standlar dolmaya başlayacaktır. Biz şimdi 3. locaya geçelim…

Bir önceki locadan farklı olarak, her Cuma ve Cumartesi hatta hafta içi de gelen daimi denecek, mekanda merhaba demediği kalmayan, kadın-erkek çok çevresi olan, gülümsemelerindeki yapaylıkla, eğlenmekten çok kadınlarla birlikte olmak istediklerini açıkça beyan eden loca sahiplleri... Yine kendine has ürettikleri stilleriyle daha locaya ilk oturdıukları anda, iki ellerini locadaki koltuğa yayarak bu alana her zaman hakim olduklarını gösterirler. Bu onların en belirgin şovudur.

Dönemimiz yaz, günlerden Cuma... Bu klubümüz aynı zamanda başlı başına bir İstanbul markası demek... Middleist, Avrupa ve dünya demek. Yani “merhaba çok para harcayacak turistler” demek…

Avrupalı turistler loca kültürünü bilmediklerinden, bizim 4. locayı avrupalı bir turistten beklememiz zor. Rus, Azeri ya da Arapsa veya turist rehberimize yenilmiş bir ispanyol grupsa 4. Locaya yerleşiriz. Rehberimiz önceden mekanla konuşmuş ve çok para harcayacağını temin eden girişimlerde bulunmuştur. Avrupalıların, özellikle Arap ve Rusların şampanya içme sevdasından dolayı, masanın temel bütçesi bellidir. Masada bol bol şampanya patlayacaktır.

Artık locaları yerleştirdik... Gelelim Cuma ve Cumartesinin stand yerleşim planına…

Vip kapısından girebildiyseniz, zaten stand alabilirsiniz demektir. Daimiyseniz, şişe açmanıza gerek yoktur, bu çok net bir kuraldır. Daimi değilseniz stand sahibi olmanın tek kuralı, minimum 1 şişe votka açmak zorunda olmanızdır. 6 kişi ve üzerindeyseniz ve bu mekanın cahiliyseniz en az 2 şişe votka açmanız gerekmektedir…

Bir insan geçme mesafesi kadar aralıkla tün standlar saat 24.00 ile 01.30 aralığına kadar tümüyle dolmuştur. Mekanda istediği müşteri adetine ve istediği şişe sayısına çoktan ulaşmıştır.

Ne demiştik dönemden yaz, günlerden Cuma.. Avrupalı turistler, bodyguardların göz süzgecinden geçip içeri girebilmişler ve hafta sonu harcamak için hafta içi parasını toplayanlarla birlikte içerideki müşteri sayısı 5 bin kişiye ulaşmıştır.

Artık bu kitle merdivenlerdedir, stand ve localarındadır ve orta göbek barın tüm etrafını kaplamıştır. Bunları da ikiye ayırmak gerek.

Mini etek seviyesi kesinlikle dizin çok üstü olarak bildiğimiz, tüm çakmaları giymiş, muhtemelen takma saçlı ve kirpikli kadınlar ile bir ihtimal onları ele geçirebileceklerini düşünen erkekler ki muhtemelen 2 erkektir bunlar, artık hepsi içeridedir...

Saat 01’i geçmeye başlamıştır ve mekan en muhteşem müziklerini çalmaya başlamıştır. İçeride herkes, dördüncü, beşinci kadehine geçmiştir. Bir helikopter olsa ve mekana tepeden baksak; İğne atsan yere düşmez bir kalabalık, herkesin en iyi kıyafetlerini giydiği, en iyi duruşunu sergilediği, muhteşem bir kalabalıkla karşı karşıya kalırız. İçkiler su gibi akmaya başlamıştır, kadınlar ve erkekler tüm haklarıyla kurlarını yapmaya başlamıştır... veeee başlasın bizim şampanya savaşlarımız…

Işıldaklı fişekleri masalarına getirtebilenler, o gecenin en popülerleridir.

Yani bu ne demek?

Şampanya veya shot içkilerinizi isterken, raconunu göre 20 ila 50 lira sıkıştırdığınız garsonlarınızla birlikte masanıza fişekler gelmeye başlayacaktır.

Mekanın açık alanının tatlı loşluğunda, bir güneş gibi parlarsınız, fişekler masanızda yakıldığında.

O fişekler yandığında, çok iyi bilirsiniz ki iki şeye sahipsiniz.

Artık masanızdaki kadınlarla birlikte olma oranınız çok yükselmiş, yetmediği gibi çevrenizdeki kısmetleri de arttırmış olursunuz.

Şimdi tüm bunları böyle anlattığımızda, her şeyin ne kadar gerçek, ne kadar eğlenceye dönük ve insani olduğunu düşünebilirsiniz, ama çok büyük bir hata yaparsınız.

Çünkü asıl gerçek; paraların ve içkilerin su gibi aktığı ortamda, ilişkilerin aslında tamamen hava atmaya yönelik olduğu, erkeklerin; “ben ne kadar çok paraya sahibim” derken, kadınların “ben ne kadar güçlü bir erklekle bu standdayım” diye hava basmalarıdır.

Aslında herkesin bildiği; kadının maddi değerini, giydiği kıyafet, bulunduğu stand ve locanın belirlediği, erkeklerin önceden o locaya getirecekleri kadınları 750 ile 2 bin TL arası fiyat pazarlığı ile satın aldığı harika bir seks ticareti içindesinizdir…

Şimdi burada bir durmak lazım...

Çünkü gece 1.30 dan sonraki bütün alışverişi size anlatmam lazım...

O ayrı bir hikaye çünkü.

Bu da ikinci yazıda gelsin, şimdilik bu kadar...

Gamze Alpar / Medyafaresi.com