Şule Zeybek: İşe yeni başlayan taze mezun gibiyim

Kanal D Haber’in başarılı spikeri Şule Zeybek, şimdi de “Ben Bilmem Eşim Bilir Evi” adlı yarışma ile izleyici karşısında. Zeybek, “Haberciliği yıllar boyunca çok keyif alarak yaptım.

Zeybek, “Haberciliği yıllar boyunca çok keyif alarak yaptım. Ama zaman içinde heyecanınızı kaybedebiliyorsunuz. İşte ben bu noktada iken, “Ben Bilmem Eşim Bilir Evi” teklifi ile yeniden o kalp çarpıntısını hissetmeye başladım. İşe yeni başlayan taze mezun gibiyim” diyor.

* Hacettepe Üniversitesi’nde Sosyoloji okumuşsunuz. Reklam ajansı, muhabirlik, radyo, gece haberleri, öğle haberleri derken şimdi ise bir yarışma programı ile ekranlardasınız. Neler söylemek istersiniz bununla ilgili?
- Çocukken bir hayalim vardı. İstediğimde görünmez olayım; insanların, kalabalıkların arasına karışıp onları izleyeyim. Kırmızı ışıkta en önde durmuşsak çocuklukta ve hâlâ kendimi şanslı hissederim. Birbirinden çok farklı onlarca insanın gözümün önünden geçip gitmelerini merakla izlerim. Toplum Bilim (Sosyoloji) okudum. İnsan unsurunun olduğu her şey bana heyecan veriyor. Hele ki onların farklılıkları, birbirleriyle olan etkileşimleri. Bu nedenledir ki bu program benim için müthiş bir fırsat oldu. İçinde eğlence var, yarışma var, rekabet var, dostluklar var, kıskançlıklar var. Ben Bilmem Eşim Bilir Evi hayatın bir özeti gibi sanki...

* “Ben Bilmem Eşim Bilir” şovu, aksiyonu, dedikodusu bol bir yarışma programı. Habercilik mi zordu? Yoksa böyle bir yarışma mı?
- Kanal D Genel Müdürü Barış Tünay, çok uzun zamandan beri, “senin çok farklı bir enerjin var, bunu göstermelisin, haberin dışında bir şeyler yapmalısın” diyordu bana. Haberin kendi kalıpları vardır. Ben ne kadar kendi tarzımla bu kalıpları esnettiysem de, bir yere kadar. Haberciliği yıllar boyunca çok keyif alarak, gurur duyarak yaptım. Ama zaman içinde heyecanınızı kaybedebiliyorsunuz.

Ben Bilmem Eşim Bilir evinde Kayahan eşini tanımıyınca eşi çılgına döndü!

İşte ben tam bu noktada iken, “Ben Bilmem Eşim Bilir Evi” teklifi ile yeniden o tatlı kalp çarpıntısını hissetmeye başladım. İşe yeni başlayan ve çok istekli bir taze mezun gibiyim. Zorluk mu? Her ikisinin de zor yönleri farklı. Bence en zor olan işe isteksizce gitmektir. Koşarak, zevkle gittiğiniz en zor işler bile size kolay gelecektir.

SANAT HEP HAYATIMIN BİR PARÇASI

* Boş zamanlarınızda gümüşten harika takılar yaptığınızı söylüyorlar. Bununla ilgili var mı bir proje? Kendi markanızı yaratmak ister misiniz?
- Evet bir dönem gümüş takılar yaptım. Şimdi yapmıyorum ama sanat hep hayatımın bir parçası. Boyarım, boyamazsam keserim. Kesmezsem yapıştırırım. Yapı marketlerde dolaşmaya bayılırım. Evimde silikon tabancam da vardır, ahşap zımpara makinesi de, resim yapmak için tuval ve şövale de.

* Meslek hayatınızda yaşadığınız ve hiç unutmadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
- En ilginç... Açık stüdyoda canlı yayındaydım yani aslında stüdyom aynı zamanda haber merkezinin tam ortasıydı. Hep hareketli ve canlıdır. Her an yan masadan bana bir haber notu uzatılabilir. Ve bayılırım oranın bu aktif atmosferine ama o gün farklı oldu. Uzunca bir metinle haber sunarken arkadan çok gürültülü konuşmalar geldi. Durdum, bekledim, kesilmedi ve daha okumam gereken bir metin var önümde tam artık kendi sesimi duyamaz, konuşmamı, anlayamaz hale gelmişken, refleks olarak döndüm arkadakileri uyardım. “Arkadaşlar sessiz olun haber okuyorum” diye... Komikti, ben de güldüm. Ama son çareydi...


Aşkı yaşamaktan korkmamalı

* Hayat mottonuz nedir?
- Kendin ol, mutlu ol...

* En iyi arkadaşınız sizi nasıl tarif eder?
- En iyi arkadaşlarım beni kesinlikle güvenilir, iyi dost, komik ve eğlenceli olarak tanımlarlar.

* En güçlü ve en zayıf yönleriniz neler?
- Beni en güçlü kılan şey, ailemin bana verdiği değerler doğrultusunda ve güçlü bir karaktere sahip olmam. En güçsüz kılan şey ise yeterince hırs sahibi olmamam. Hırsın fazlası zarar ama hiç olmayınca da olmuyor. Vücuda giren vitamin gibi hareket gücü veriyor insana. İşte benim zayıf noktam, bu vitamin eksikliği.

* Peki aşk...
- Aşk... Dünyanın en güzel duygusu sonunda gözyaşı olsa da, yaşamaktan korkmamalı.

* Başarıyı nasıl tanımlar ve ölçersiniz?
- Başarı, insanın istediği yerde, konumda olmasıdır. Öğretmen olmak istiyor ve olmuşsan başarılısın. Ama iki holding sahibi olmak isterken birde kaldıysan başarılı değilsindir. İnsana ve hedeflere bağlı, bence en büyük başarı mutlu olabilmektir.

HÜRRİYET