Süleyman Soylu FETÖ iltisaklı derken AKP'ye mi mesaj veriyor?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB'ye ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendiren gazeteci Tolga Şardan, "Görüştüğüm bir kaynak; PKK ve DHKP-C üzerinden CHP'ye yüklenirken, perde arkasından da AKP'ye mesaj verdiğini iddia etti" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçen günlerde, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alınan 1668 kişinin veya yakınının terör örgütü irtibatı/iltisakına dair kaydı ve adli kayıt bulunduğu belirlenmiştir" açıklamasında bulunmuştu.
İBB ise Soylu'ya yanıt olarak "İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde terörist çalışmamaktadır, çalışamaz" ifadelerine yer vermişti.
Bugünkü köşesinde Soylu'nun açıklamalarını değerlendiren T24 yazarı Tolga Şardan ise Soylu'nun açıklamalarının asıl hedefine dikkat çekti.
Şardan, "İlginçtir, görüştüğüm kimi kaynaklar Soylu'nun son açıklamalarıyla bilhassa CHP'yle birlikte kendi partisini de işaret ettiğini öne sürdüler" dedi.
Şardan görüştüğü bir kaynağın, Soylu'nun PKK ve DHKP-C üzerinden CHP'ye yüklenirken, perde arkasından da AKP'ye mesaj verdiğini iddia ettiğini aktardı.
"ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK"
"Son dönemde muhalefetin yanı sıra AKP içinden de eleştirilerin hedefi olmaya başlayan Soylu'nun 'aba altından sopa gösterdiğini' söylemek yanlış olmayacak" diyen Şardan, yazısına şöyle devam etti:
"Ana muhalefet partisini terör örgütleriyle 'iltisaklı' göstermek isteyen Soylu, belki de FETÖ üzerinden mensubu olduğu partiye mesaj veriyor, kim bilir?
Zira, 15 Temmuz'un baş aktörlerinden TSK mensubu eski Tümgeneral Mehmet Dişli'yle 'iltisaklı birinci derece yakını ağabeyi' Şaban Dişli, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Hollanda'ya büyükelçi atandı.
Yine 15 Temmuz'dan sonra 'silahlı terör örgütü' tanımlaması yapılan FETÖ'den gözaltına alınan Mehmet Pakdemirli ile 'iltisaklı kardeşi' Bekir Pakdemirli yine Erdoğan tarafından kabine üyesi yapıldı.
Bu örneklerin yanında bir de Soylu'nun kendi imzasıyla yaptığı atamalardaki kimi mülki idare amirlerinin FETÖ'cü çıkması, Bakan'ın 'iltisak' yorumlarına son derece açık. Hangi birinden başlamak gerekir acaba?
Kendi memleketi Of'a atanan kaymakamın dışında imzasını koyduğu kararnamelerde görev verilen kaymakamların 'FETÖ iltisakı' nedeniyle devlet görevinden ihraç edilmesi, kendi bakanlık döneminde emniyet teşkilatına alınan bazı polis amir ve memurlarının yine 'FETÖ iltisakı' sebebiyle cezalandırılması nasıl açıklanacak?
Sonuç olarak Soylu'nun açıklamasını bir de bu bakış açısıyla değerlendirmek gerekecek."