Suudi Arabistan'da veliaht prens Katar krizi sonrası mı değişti?

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki diplomatik kriz sürerken, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz veliaht prensi değiştirdi. Kral Selman, yeğeni Muhammed bin Nayif’i veliaht prenslikten azlederek yerine oğlu Muhammed bin Selman’ı getirdi.

31 yaşındaki Prens Muhammed, Suudiler öncülüğündeki bazı Arap ülkelerinin 5 Haziran’dan itibaren Katar’a uygulamaya başladığı diplomatik tecritin mimarı olarak biliniyor. Selman’ın dün sabaha karşı yayımladığı kraliyet kararnamesiyle Prens Muhammed, aynı zamanda Başbakan Yardımcısı oldu. Muhammed, Savunma Bakanlığı’nı ve ülkede ekonomik reformlar yapılması için kurulan konseyin başkanlığını yürütmeye de devam edecek. 57 yaşındaki Prens Nayif ise hem veliaht prenslikten, hem başbakanlıktan hem de içişleri bakanlığından azledildi.

Karar'da yer alan habere göre, Riyad’da son yıllarda hızla yükselen genç Prens Muhammed’in veliaht vekilliğinden veliahtlığa yükseltilmesi beklense de bu kararın zamanlaması dikkat çekti. Zira ABD Dışişleri Bakanlığı, önceki gün Katar’a uygulanan abluka nedeniyle Suudileri eleştirmiş, Riyad yönetiminin, Katar’ın terörü desteklediğine dair bir kanıt sunamadığını ifade etmişti. Buna rağmen Katar krizinin arkasındaki isim olduğu belirtilen Prens Muhammed, veliahtlığa getirildi. Kararla ilgili bir başka dikkat çekici nokta ise Suudi Arabistan’daki teamüllerle ilgili. Buna göre Kral, kendi oğlunu veya kardeşini veliaht olarak atayamıyor. Ancak Kral Selman, bu atamayı yapabilmek için kendisine bağlı Sadakat Şurası’nın 34 üyesinin 31’inin onayını aldı. Şurada ayrıca ‘krallığa kurucu lider Abdulaziz bin Abdurrahman bin Suud’un torunlarının da getirilebileceğini’ öngören bir kararname yayımladı. Ardından Kral Selman oğlu İkinci Veliaht Prens Muhammed bin Selman (31) birinci veliaht ve başbakanlığa getirildi. Uzmanlar, Kral Selman’ın bu hamleyle en büyük rakibini bertaraf ettiğine dikkat çekti.

Suudi El Arabiya televizyonu, Kral Selman’ın, hanedan üyelerini Prens Muhammed’in veliahtlığını tanımaya çağırdığını bildirdi. Bu çağrıya ilk uyan, Prens Muhammed’in selefi Prens Nayif oldu. Nayif ile Muhammed’in buluşmasında, yeni Veliaht Prens, selefinin elini ve eteğini öptü. Prens Nayif ise halefine “Benim için artık dinlenme zamanı. Allah yardımcsın olsun, sana güç ve başarı nasip etsin” dedi. Bu buluşma, Suudi medyasında handedandaki beklenmedik değişimin, kraliyet ailesi içinde sürtüşmeye neden olmadığı yönünde dünyaya bir mesaj verme çabası olarak yorumlandı.


Suudi resmi ajansı SPA, yapılan görev değişiminin ardından Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Bahreyn, Filistin Yönetimi, Yemen’deki Mansur Hadi hükümeti ve Lübnan’dan yeni Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a tebrik mesajları gönderildiğini belirtti.

Genç, ihtiraslı, kifayeti şüpheli
Suudi Arabistan tahtının yeni varisi Muhammed bin Selman, genç yaşında iktidar basamaklarını hızla tırmanan bir isim olarak dikkat çekiyor. Babası Selman’ın 2015’te tahta oturduğu gün Savunma Bakanı olarak atanan Muhammed, ülkede bu bakanlığa atanan en genç kişi oldu. Prens Muhammed’in ilk işlerinden biri, Yemen’deki iç savaşta Suud destekli Mansur Hadi hükümetinin yenilgiye uğramasını engellemek için, Husi hareketine karşı Arap ülkelerinden oluşan bir koalisyon toparlamak oldu. Ancak bu koalisyon, iki yıldan uzun süredir Yemen’de önemli bir başarı gösteremedi. Yemen’in başkenti Sana, halen Husilerin elinde bulunuyor. Prens Muhammed’in arkasında olduğu belirtilen bir diğer önemli gelişme ise Suudi Arabistan’ın Mısır’dan alması planlanan Sanafir ve Tiran adalarında ABD’ye askeri üs teklif etmesi. Mart ayında yaşanan olayda Prens’in, ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmesinde bu teklifi sunarak, veliaht prenslikteki rakibi Prens Nayif’in önüne geçmeyi planladığı bildirilmişti. S. Arabistan, adaları halen Mısır’dan almış değil. Prens Muhammed son olarak Katar’a uygulanan diplomatik tecriti organize eden isim olarak gündeme geldi. Arap medyasında Prens’in, Yemen’deki başarısızlığın üzerini örtmek için bu girişimde bulunduğu yorumları yapıldı.

Katar: hesap soracağız
Katar Başsavcısı Ali bin Fatis el-Meri, kriz nedeniyle zarar gören kişi ya da kurumların yasal yollarla haklarının alınacağını, zarara sebep olanlardan tazminat talep edileceğini bildirdi. Meri, “Bu abluka yoluyla Katar’daki kişi ya da kurumlara maddi zarar veren ülke içindeki ya da dışındaki tüm yabancı şirketler kovuşturmaya tabi tutulacak. Dünya orman değil, kanun var, bu sorunları düzenleyen sözleşmeler var, mahkemeler var” dedi. Suud, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, Katar bağlantılı 59 kişi ve 12 kuruluşu ‘terör’ listesine almıştı.