Temel Karamollaoğlu AKP’li ilahiyatçılara meydan okudu
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, KARAR TV'de yayınlanan 'Liderlerle Ekonomi' programına konuk oldu. Gazetecilerin ekonomiye ilişkin sorularını cevaplandıran Karamollaoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ilahiyatçı yazar Hayrettin Karaman'ın söylemleri kast edilerek "Bazı ilahiyatçıların 'yolsuzluk hırsızlık değildir', 'rüşvet vermek caiz olabilir ama almak haramdır', şeklindeki görüşlerinin işsizliğin artmasına rağmen iktidarın etkilenmemesindeki ve bu görüşlerin halkta bulduğu karşılıktaki etkisine nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna "Bazı hocalarımız sanki dini bir meseleyi öğrencileriyle mütalaa ediyormuş gibi istisnai konuları kural haline getirdiğini bilmeden konuşuyor" dedi.
Yolsuzluğu öyle bir hale getiriyor ki her gün yapıyor
Karamollaoğlu, Kahveci'nin "Neden böyle yapıyorlar" sorusuna ise "Bilmem. Onun hesabının Allah'a verecek. Biraz abartarak söyleyeyim, suyun olmadığı yerde teyemmüm edersiniz ama bunu kural haline getirirseniz 'ya olmaz' demeniz icap eder. 'Rüşvet vermek başka, almak başka şey' diyor.
Siz bunu kural haline getirdiyseniz bir adam çıkıp da 'biz bizim hırsızımıza sahip çıkarız' ve bu adam bir partinin mensubu ise ne diyeceksiniz? Siz istisnai bir konuyu kural haline getireceksiniz. 'Yolsuzluk hırsızlık değildir' adam da yolsuzluğu öyle bir hale getiriyor ki her gün yapıyor" ifadeleriyle cevap verdi.
"Yolsuzluk ve rüşvet düzen haline gelirse hesabını vermeniz mümkün değil"
"Türkiye'de şu anda ciddi kamu ihaleleriyle oluşan vakıflar var. Bunlara ciddi bağışlar var. Vergiden de kaçınabiliyorlar" sözlerine Karamollaoğlu, "Bir insanı kandırabilirsiniz ama Allah'ı kandıramazsınız. Şu anda bunların hepsi kural haline geldi ve bizim şikâyetimiz de bu zaten. 'Falanca vakfa şu parayı vermezsen sen bu ihaleyi alamazsın, unut' siz bununla devlet yönetmeye kalkarsanız..
Hocalar böyle fetvalar vermeye kalktığı zaman benim elim onun iki yakasında olur. Hesabını sorarım. Bu dünyada soramam belki çünkü devlet koruyor. Devletin bir numaralı destekçileri. Sizin Allah'ın rızasını kazanmak için fetva vermeniz icap eder. Toplumda bir düzen olsun diye.
Yolsuzluk ve rüşvet düzen haline gelirse hesabını vermeniz mümkün değil. Haksızlıkları, zulmü kural haline getiren fetvalar ülkeyi mahveder" diye yanıt verdi.
'Zalim sultanın karşısında hakikati söylemek cihadın zirvesidir'
Devlet ile ilgili bir Hadis-i Şerif'ten örnek veren Karamollaoğlu, 'devletin sorgulanabilirliğiyle' ilgili de, "İnancımıza göre devlet istikrarı sağlamak için kuralları koyar ve toplumun o kurallara uymasını ister ama bu kurallar gerçeği saf dışı ediyor ve zulme neden oluyorsa o zaman da bizim inandığımız prensip de 'zalim sultanın karşısında hakikati söylemek cihadın zirvesidir' derim ben de" dedi.
Karamollaoğlu, "Ben bu fetvayı verenler nasıl veriyor bilmiyorum. Benim ilmim onların ilmi gibi değil. Ben sade bir vatandaşın bildiği kadar İslamı bilen biriyim ama bu konularda hassasiyet çok önemli" diyerek konuyla ilgili konuşmasını tamamladı.