Terörle ilgili 5 kritik soru! PKK taşeron mu? Kan nasıl durur?
Emekli Albay Sarızeybek, Emekli Büyükelçi Türkmen ve Emekli Korgeneral Karakuş terör konusunda akıllara gelen çok öenmli soruları yanıtladı
5 KRİRTİK SORU
Profesyonel ordu terörü durdurur mu?
PKK bazı güçlerin 'taşeron'u mu?
ABD gizlice istihbarat akışını kesti mi?
Çözüm 'tampon bölge' mi?
Açılım, kapanıyor mu?
Emekli Albay Erdal Sarızeybek: Bize en uygun yarı profesyonel yapıdır
Saldırılar neden yeniden arttı?
ABD, İsrail ve AB'nin bölgede Kürt devleti projesi var. Bu proje son 30 yıldır tıkır tıkır işliyor. Projenin iki ayağı var. Biri ben 'Güney Kürdistanım'diyen Barzani, diğeri de 'Ben Kuzey Kürdistanım'diyen PKK. Bizim ülkeyi yöneten siyaset, ABD yörüngesindeki açılımlarını sürdürüyor ve PKK'ya 'Senin artık silahlı misyonun bitti, siyasi misyonun başladı. Ben senin siyasi misyonunu üstleneceğim. Dağdan silahı bırak gel'diyor.
O halde PKK niye silah bırakmıyor?
Nedeni şu: Barzani Irak'ın kuzeyindeki yönetimi nasıl ele geçirdiyse PKK da 'Güneydoğu'da yönetimin başında olacağım'diyor. Bu planın ileri aşamasında Öcalan mı bırakılacak, PKK mı silahını bırakıp yönetimin başına gelecek bilmiyorum. Ama Türkiye'deki hiçbir hükümet bunu yapamaz. PKK da isteklerini yaptırabilmek için eylemlerini tırmandırıyor. PKK bir yandan şehit haberleriyle halkı öfkelendirmek, bir yandan da BDP'yi sokağa dökerek etnik çatışmaya dökmek istiyor. İç çatışma olursa Irak'taki silahlı kadro o çatışmanın yöneticisi olarak yönetimde söz sahibi olmayı planlıyor. Ama buna yapmaya güçleri yetmez, çünkü halkımız asla iç çatışmaya girmez.
Çözüm nedir?
Bu proje AB'nin ve İsrail'in projesi olabilir. Ama biz de devletiz, kanunlarımız tarihimiz, gücümüz var. Devletin güç ve otoritesinin olması ve tavır koyması lazım. PKK'nın siyasi cephesi Avrupa'da, kasası İsviçre'de. En son meydana gelen Mezargediği baskınında PKK'lılar Barzani bölgesindeki Hakurk'tan geldi. Devletseniz sizi tehdit olan o unsurları etkisiz hale getirmek zorundasınız.
Yani sadece askeri yöntemlerle mi çözüm olur sizce?
Hayır. Askeri yöntemleri 30 yıldır uyguluyoruz. PKK, 'Ben halkı temsil ediyorum'diyor. Kullandığı taban da Doğu ve Güneydoğu'daki insanlar. Bu insanların sorunu var, köyleri boşaltıldı. 1.5 milyon insan göç etmiş ve sefalet içinde. Çocuklarının yarısı PKK'da yarısı mafyada. Devletin valileri kömür dağıtacaklarına bu göçle gelen çocukların sorununu çözsün. Terör ve kaçakçılık hayvancılığı öldürdü. O insanlara koyun kuzularını verip hayvancılığı geliştirmek yerine dışardan et ithal ediyorsunuz. Bunlar çözülüp iş sahası yaratılmalı. Yapılmazsa PKK devletin çözemediği sorunları kendi propagandasına alet ediyor. Yani bir yandan PKK'nın etkisini kıracaksınız öte yandan halkın sorunlarını çözeceksiniz. Bunu yaparsanız Türkiye aradığı huzuru kısa sürede bulur.
Profesyonel orduya geçişi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genelkurmay 3 tugayı profesyonelleştirdi. Elbette terörle mücadeleyi özel birliklerin yapması lazım. Ama jandarma karakolları var, ayrıca sınır koruması jandarmada. Hepsini profesyonel yapamazsınız. Türkiye Ordusu gücünü Mehmetçik'ten alıyor. Mehmetçik milletin çocuğu. Bize en uygun yapı yarı profesyonel yapıdır. Mehmetçiği çekip alırsanız orduyu zayıflatmış olursunuz.
Emekli Büyükelçi İlter Türkmen: Taşeron söylemi doğru değil
PKK ile mücadelede ordunun profesyonelleşmesi gerektiği görüşleri doğru mu?
Ordumuz zaten kısmen profesyonel. Astsubaylar, uzman çavuşlar bir hayli kalabalık. Orduda bir problem olduğunu sanmıyorum. Bu savaşlar son derece zor savaşlardır. Asimetrik ve düşük yoğunluklu savaş deniyor. Afganistan'da 100 binden fazla kuvvet var ama dağ olduğu zaman başa çıkamıyorsunuz. ABD, İngiliz, Fransız orduları baştan aşağı profesyonel. Ama daha iyi sonuç alamıyorlar. Türkiye'nin toplumsal geleneğinde askerlik hizmeti vazgeçilmesi zor görünüyor. Sırf profesyonel daha küçük bir ordu mu yoksa bütün vatandaşların askerlik hizmetleri yapması mı daha iyi, bu konunun uzun uzun incelenmesi gerekiyor.
n Bölgedeki olayların bu hale gelmesinin nedeni nedir?
Askerler samimi davrandılar, 'Sonuna kadar götürürüz ama bunun çözümü askeri değil' dediler. 1999'da Öcalan ele geçirildiği zaman dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu 'İşimiz bitti. Bundan sonrası siyasetin işi' demişti. 2004'e kadar saldırılar durdu. O devri değerlendiremedik. Sırf askeri yoldan bu işin çözümü yok.
Açılım kapanım oldu
Sizce çözüm nedir?
Çözüm; açılım yapıyoruz. Çok şey de yapıldı. Bence Türkiye'de Kürt kökenlilerin büyük çoğunluğu demokratik açılım, daha fazla demokrasi istiyor. Kimliklerinin tanınmasını istiyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında asimilasyon politikası güttük. Belki o zaman için o doğruydu ama başarısız oldu. Şimdi Kürtleri kendi alt kimlikleri ile sisteme entegre etmek zorundayız. Ama gittikçe daha haşin davranıyoruz. Meclis'te Kürtçe konuştu diye Ahmet Türk'ü mahkemeye veriyorsunuz. DTP kapatıldı ve en ılımlı iki kişinin milletvekilliklerine son verildi. Hiçbir zaman açılım devresinde olduğu kadar insan tutuklanmadı. Kürt çocukları dedik, hapse mahkum ediyoruz. Basit bir kanun bir türlü çıkmadı. Sonuçta açılım tam bir kapanım oldu.
Çözüme engel olan nedir?
İç politikadır. Başarısızlıkta bunun rolü de var. Muhalefet ve iktidarın işbirliği yapması lazım.
Çözüm için muhatap tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Diyalog kurma bir politika meselesi. İrlanda'da IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein'le görüşüldü. Sözüm ona parti, terör örgütü ilgili değilmiş gibi yapıp onunla temasa geçtiler. İngiliz diplomatlar anlatmıştı; Sinn Fein'in temsilcisi görüşmeler sırasında 'Ben bu konuyu IRA'ya sormak istiyorum' deyince İngiliz temsilci, 'İçerde ayna var bakarsan görürsün' yanıtını vermiş. Bu bir oyun. Bunu yapar mıyız yapmaz mıyız bilmiyorum ama bence müzakere etmek şart değil.
Şiddetin artması ile birlikte Türk-Kürt çatışması çıkar mı?
Türk-Kürt çatışması endişesi son zamanlarda son derece arttı. Senelerce önce ABD ya da İngilizlerin değerlendirmesinde, "Türkiye PKK ile mücadelede başarılı oldu. Çünkü hem benzer olaylara göre çok az zaiyat verdi, hem de her şeye rağmen toplumsal çatışma olmadı" deniyordu. Şimdi o tehlike daha belirgin bir hale geldi.
PKK'nın bazı güçlerin taşeronluğunu yaptığı iddiası var
Yok öyle şey. Türkiye'nin istikrarsızlığa sürüklenmesi büyük devletlerin menfaatlerine aykırı. Ortadoğu'da istikrarlı tek ülke Türkiye. Onlar da istikrar istiyor. İkincisi ABD Kuzey Irak'la Türkiye'nin arasındaki ilişkilerin iyi olmasını istiyor.
Öcalan'ın açıklamalarının engellenmesi bir yol mu?
Öcalan ne söylüyorsa yayılıyor. Avukatların bu gibi haber taşımalarına engel olunamaz mı? Birtakım karışık şeyler var gibi.
Eski Hava Lojistik Komutanı Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş: ABD gizlice istihbarat akışını kesmiş olabilir
Türkiye terör problemini profesyonel orduyla çözebilir mi?
Türk Silahlı Kuvvetleri zaten uzman orduya adım attı. Dört tane tugayını uzman yani profesyonel orduya çeviriyor. Ancak bu iş kısa sürede olamaz çünkü aynı anda herkesin yaşlanması sözkonusu olur. Bir ülkenin uzman orduya geçmesi için 10-15 sene asgari süre gerekir. Şu anda başladı.
Bu profesyonel tugaylar alanda mı?
Evet bir çoğu alanda. Uzman çavuşlardan epey şehit verilmesi bu yüzdendir. Doğrudan alanda olanların şehit olma ihtimalleri maalesef daha yüksek.
Neden 10-15 sene gerekiyor
Sebebi şu: 20 yaşında insanları alıyorsunuz. Her sene 15 bin, 20 bin kişi olacaksınız ki 15 senede 250-300 bin uzmandan oluşan TSK teşkil edilsin. Şimdi 300 bin kişi de alırsınız. Ama biranda hepsi birden 45 yaşına gelirse arazide ihtiyaç karşılayacak noktadan çok uzağa düşersiniz.
Peki bu sorun nasıl çözülecek?
Bu iş çözülür. Öncelikle iktidarın daha önceki dönemlerde nasıl çözüldüğünü incelemesi lazım. 1990'a geldiğinde terör bitirilmişti. Tekrar Körfez Krizi nedeniyle artış gösterdi. Sonra 1994'te tekrar beli kırıldı. 1999'a geldiğinde Suriye baskı altına alındı ve yine bitme noktasına geldi. Ama 2002'den itibaren iktidar AB'ye giriş nedeniyle yasaların bir çoğunu değiştirdi. Güvenlik kuvvetlerinin yasaları değiştiği için müdahelede sıkınütı doğmaya başladı. Ardından da terör bu noktalara geldi. Açılımın yanlış başlatılması, heves verilmesi bu etkili olmuştur.
AB'ye uyum için gerekiyordu ama...
Nasıl olsa Türkiye'nin AB'ye giremeyeceği, almayacakları ortada. Ödünler vermenin alemi yok. Eski kanunlar göz önüne alınıp tekrar incelenebilir. Tampon bölge oluşturma, pişmanlık ve köye dönüş gibi.
OHAL mi diyorsunuz yani?
Hayır. Köye dönüş yasası çıkmadan önce sınır boyuncaki bir çok köy boşaltılmıştı. O bölgede yardım ve yataklık yapan kimse kalmamıştı. Halk doğrudan yardım yataklık yapıyor demiyorum mecbur ediliyorlar. Sadece o ktirik bölgelere hiç olmazsa tampon bölge oluşturulması gerekiyor. Birde biz hukuk içinde mücadele vermeye çalıştığımız içinh dikkatli ateş etmek zaruretinde kalıyoruz. Bu da teröristlerin ilk anda saldırmasına sağlamasına imkan veriyor.
İstihbarat paylaşımında eksikler var mı?
Hep söyledim: Irak'ın kuzeyinde bulunan egemen güçle -ABD yani- iyi geçinilmesi terörün bitirilmesi açısından iyi olur. Egemen gücün zaafiyetinden de yararlanmak gerekir. ABD'nin orada büyük zafiyeti var. Askerlerini çekiyor. Barzani'nin de orada kalabilmesi mümkün değil. ABD bize muhtaç ama muhtaç değilmiş gibi davranıyor. Bundan yararlanmamız lazım. Ama İsrail ile ilişkileri bozmamız ABD'nin her türlü yardımını kesmene neden olabilir. Bir ülkeyle sıfır sorununuz varsa, diğeriyle sorununuz mutlaka olacaktır.
Heronlar uçmadı deniyor, ABD istihbarat akışını kesmiş deniyor. Doğru olabilir mi?
Bir şey diyemiyorum. Gizlice kesmiş olabilir, hissetmeyiz. İlişkiyi direk bozuyor görüntüsüne niye girsin. Hissettirmeden bilgi vermez veya gördüğünü aktarmaz.
Şemdinli de böyle mi oldu sizce?
Söylemek mümkün değil. ABD ile ilişkilerin İsrail nedeniyle gerginleşmesinin yansımaları olacaktır. Dış ilişkilerin PKK ile ile ilgili sonuçları her zaman olur.
O bölgede insanları rahatsız etmeden yeniden tampon bölge oluşturmak çözüm olur mu?
Tampon bölge işi geçti. Yaparsanız hata edersiniz. Habur'dan gelenler iki gün önce tutuklandı. Bunun acısını çıkarmaya çalışacaklardır. Devlet olarak oturaklı olmalı, tutumumuzunu değiştirmemelisiniz.
Ne yapılacak o zaman?
ABD terör olsun olmasın Meksika'dan girişleri önlemek için 6 metre yüksekliğinde, 1 metre kalınlığında duvar örüyor. Bu gibi tedbirlere başvurmamız gerekiyor. Bu öncelikle terörü besleyen kaçakçılığı önler. Ayakyakıt kaçakçılığı 26 milyar lira olmuş. Duvar örülecek, karakollar sağlamlaştırılacak, karakollarda genç askerler bulunabilir ama aynı zamanda özel timler oluşturulacak ve mücadele edeceksiniz.
Vatan