The Guardian: Erdoğan hayal edilemeyeni başardı
Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü Barış Pınarı Harekâtı, Pazar günkü İngiliz gazetelerinde de geniş yer buldu.
Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü Barış Pınarı Harekâtı, Pazar günkü İngiliz gazetelerinde de geniş yer buldu.
Guardian gazetesinin Pazar günkü versiyonu olan Observer'ın yazarı Simon Tisdall, "Erdoğan hayal edilemeyeni başardı, Orta Doğu'daki tüm rakipleri birleştirdi" başlıklı bir analiz kaleme aldı.
Tisdall, Orta Doğu'da birbiriyle rakip olan tüm ülkelerin bu operasyonu pervasız ve istikrar bozucu bir hamle olarak gördüğünü yazdı.
Simon Tisdall, "Diktatörce eğilimleri olan gaddar, milletçi ve popülist" olarak nitelediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 yıllık iktidarı boyunca kendisini tüm dünyaya karşı tek başına kafa tutan bir siyasetçi olarak gösterdiğini, fakat bu sefer gerçekten de tek başına kaldığını söyledi.
Tisdall'a göre Erdoğan, Avrupa Birliği'nin sert bir tepki göstereceğini fakat bu tepkilerin icraata geçmeyeceğini biliyordu.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre; Tisdall analizine şöyle devam etti:
"Avrupa liderleri geçmişte Erdoğan'ın otoriterliğini normalleştirmek için yaptıkları girişimlerin büyük bedelini ödüyor. Son hamlesi Erdoğan'ın demokrat, müttefik veya dost olmadığını gösteriyor.
"Avrupa'nın bundan sonra ne olacağını etkileyecek gücü yok. ABD'nin var fakat o da bu gücünü kullanmamakta kararlı.
"IŞİD'e karşı silah arkadaşı olan Kürtlere ihanet etmek felaket bir karardı. Suriye'yi Beşar Esad'ın dostları olan Rusya ve İran'a bırakmak stratejik açıdan kendi kalesine atılmış bir gol. Bu Arap Baharı sonrası ABD'nin politika hatalarının son zinciri oldu.
"ABD'yi Suriye'den ve Orta Doğu'dan çıkarmak Rusya'nın istediği bir şey. Fakat Rusya da Türkiye'nin bu operasyonuna olumsuz tepkiler verdi.
"Putin şimdi Kürtleri Esad ile bir savunma anlaşması veya federal bir düzenlemeye yanaşmaya çağırıyor. Erdoğan'ın güvenli bölgesini istemeyen Esad, böylece kaybettiği toprakları geri kazanmak istiyor.
"Türkiye'nin hamlesi nedeniyle IŞİD'in geri dönmesi korkusu bölgedeki tüm oyuncularda ortak bir endişeye yol açtı. Birkaç hafta önce savaşın eşiğine gelen ABD, İran ve Suudi Arabistan bu konuda aynı safta yer alıyorlar.
"Bu kriz bir ders daha çıkarılmasına yol açtı: Amerika'nın ittifaklarına güven olmaz. Kürtler bunu 1991'de Irak'ta ABD Saddam Hüseyin'i iktidarda bırakıp onlara ihanet ettiğinde öğrenmişti. Fakat Suudiler için bu yeni bir ders.
'TÜRKİYE VE ABD'NİN SURİYE'DEN ÇIKIŞ PLANI YOK'
ABD'deki Center for Global Policy adlı düşünce kuruluşunun direktörü olan Hassan Hassan da Observer için yazdığı makalede "Gelecekteki tarihçiler bu operasyonla Erdoğan'ın, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, IŞİD'e ikinci defa yardım eli verdiğini yazabilir. İlki, 2014'te cihatçıların Suriye'ye Türkiye üzerinden girmesine izin vermesiydi" ifadelerini kullandı.
Hassan ne Türkiye'nin ne de ABD'nin Suriye'den bir çıkış planı olduğunu vurguladı.
Observer baş makalesinde ise "Suriye'deki yeni dehşet önceden söylenmişti. Bu hepimiz için bir utanç" başlığını kullandı.
Observer "Kuzeydoğu Suriye'yi içine alan çatışma, kaçınılabilecek bir felaketti. Öngörülüyordu. Engellenebilirdi ve engellenmeliydi. Bunun ilk sorumlusu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan" dedi ve ekledi:
"Ama ABD'nin kriminal derecede beceriksiz başkanı Donald Trump, bölgeyi istikrarsızlaştıran IŞİD cihatçıları ve Suriye'deki iç savaşı sekiz kanlı yıl boyunca durdurmayı başaramayan uluslararası topluluk gibi başka sorumluları da var."
Gazete Türkiye'nin sınırdaki kentlere rastgele havan topu attığını ve hava saldırısı düzenlediğini yazdı, sivil ölümlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Yalnızca teröristleri hedef alıyoruz" açıklamasını yalanladığını belirtti.
Türkiye'nin uzun süredir meşru sınır güvenliği kaygıları olduğunu aktaran gazete Türkiye'nin sınırınlardaki Kürt militanların Türkiye, AB ve ABD tarafından terör örgütü olarak görülen PKK ile ilişkili olduğuna inandığını yazdı.
OBSERVER: ERDOĞAN VE TRUMP TIPATIP AYNI, İKİSİNE DE GÜVEN OLMAZ
Observer'a göre bu operasyonun gerekçeleri arasında, Erdoğan'ın kaybettiği yerel seçimlerin ardından siyasi bir zafer kazanma ihtiyacı ve Suriyeli sığınmacılara karşı artan milliyetçi tepkiler var.
Gazete, Trump'ın Erdoğan'a yeşil ışık yakmadığına dair sözlerinin gerçeği yansıtmadığını, Trump'ın bu sayede bir yandan askerlerini eve getirirken diğer yandan da dikkatleri Ukrayna skandalıyla başlayan azil sürecinden uzaklaştırmayı hedeflediğini savundu.
Observer "Erdoğan ve Trump tıpatıp aynı: Vicdansız, içgüdüsel olarak otoriter ve gerçeği eğip bükmeye her zaman hazır liderler. İkisine de güven olmaz" ifadelerini kullandı.
Gazete iki liderin de eylemlerinin sonuçlarını anlamadığını ve yeterince önemsemediğini belirtti.
Suriye'nin kuzeyindeki IŞİD saldırıları ve IŞİD'lilerin ailelerinin bulunduğu kamplardan kaçışlara dair haberleri hatırlatan gazete "Evleri saldırı altındayken gözaltı kamplarını bırakıp işgalciye karşı direnmeye giden Kürt savaşçıları kim suçlayabilir ki?" dedi.
Observer, IŞİD militanlarını yargı karşısına çıkaracak bir yasal mekanizma kuramayan uluslararası toplumun da suçlu olduğunu, militanların ve ailelerinin sonsuza kadar çöldeki kamplarda bekletilmesinin gerçekçi olmadığını yazdı.
Gazeteye göre BM himayesinde bir uluslararası ceza mahkemesi kurulması gerektiğini, fakat Suriye savaşının tarihi boyunca görüldüğü üzere bu tür bir uluslararası işbirliğinin mümkün olmadığını aktardı.
Makale şöyle sonlandı:
"Suriye'nin kuzeyinde evleri, adalet diye bir şey olsa savaş suçları mahkemesinde yargılanması gerekecek gaddar bir otokrat tarafından bombalanan insanlara yazık oluyor. Onlara kimse yardım etmiyor gibi gözüküyor. Bu büyük bir rezalet."
TİMES: GERÇEK KAZANAN RUSYA, İRAN, IŞİD VE EL KAİDE
Harekâta dair gelişmelere iki sayfa yer ayıran ve evlerinden kaçmak zorunda kalan kişilerin anlattıklarını aktaran Times gazetesi, başyazısında ABD Başkanı Trump'a "Bu düzenli bir çekilme mi, Sayın Başkan?" sorusunu yöneltti.
Trump'ın Orta Doğu'dan çekilme açıklamalarını hatırlatan Times, "ABD askerlerinin Orta Doğu'dan çekilmesi ile ABD güçlerinin Kuzey Suriye'den acele bir şekilde çekilmesi arasında fark var" dedi.
Gazete makalesine şöyle devam etti:
"Beyaz Saray Türkiye'yi yaptırımlarla tehdit etse de bu Ankara'yı caydırmadı. Trump defolup gitmek istiyor ama öte yandan Suudi Arabistan'a yeni askerler gönderdi.
"Bırakın bir generali, herhangi bir Amerikan askeri başkomutanına düzenli bir çekilmenin büyük bir disiplin gerektirdiğini söyleyebilir. Washington'ın eylemleri bölgede şimdi olduğu gibi bir vakuma yol açmamalı.
"Bunun gerçek kazananı Rusya, İran, IŞİD ve El Kaide. Niyet bu olmayabilir ama sonuç bu."
TELEGRAPH: SURİYELİLERİN ÇOĞU ÜLKESİNE DÖNMEK İSTEMİYOR
Gelişmeleri "Türkiye'nin sınır kentlerindeki sığınmacılar Erdoğan'ın 'etnik temizliğinde' birer piyon" başlığıyla aktaran Telegraph gazetesi, haberinde Türkiye'deki Suriyelilerin kurulacak olan güvenli bölgeye gitme ihtimalini inceledi.
Gazeteye göre Türkiye'deki Suriyelilerin çoğu artık orada hayat kurdu ve ülkelerinin ücra bir köşesi olan Türkiye sınırına dönmek istemiyor - özellikle de o bölgeden olmayanlar.
Gazeteye konuşan İstanbul'da yaşayan 37 yaşındaki Roula al-Lahm, "Ben Şam'danım ve ülkenin o kısmı hakkında hiçbir bilgim yok" dedi.
Bazılarıysa bunu Esad'a boyun eğmeden ülkelerine dönmek için bir fırsat olarak görüyor.
Türkiye'de akademisyenlik yapan Halepli Wissam Zarqa, "Devrime başladığımızda hayalimiz bu değildi ama kazanabildiğimiz şey bu kadar oldu" dedi.