The Observer: NATO liderleri Erdoğan'la yarım anlaşmalarını kutladılar
Britanya'nın önde gelen yayınlarından The Guardian'ın pazarları yayımlanan kardeş gazetesi The Observer'ın başyazısında, "NATO zirvesinde liderler Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'la varılan yarım anlaşmayı kutlarken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski ziyafetteki fakir adam gibi göründü" dedi.
The Observer editörleri, NATO'nun Vilnius'taki liderler zirvesinde Ukrayna'nın NATO üyeliği için bir takvim belirlenmezken, zirvede en çok konuşulanın "Erdoğan'ın Batı'ya ani dönüşü" olmasını eleştirdi.
Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliği konusunda Stokholm'le anlaşmaya varmasını ABD Başkanı Joe Biden'ın NATO'nun "birliğinin" bir göstergesi olarak nitelediğine dikkat çeken The Observer, "Bunun Türkiye'nin Ukraynalı Azov komutanlarını serbest bırakması, AB ve 'eski düşmanı' Atina ile dostane temasları ile denk gelmesinin ardından zirvede tek konuşulanın Erdoğan'ın Batı yanlısı eğilime dönüşü" olduğunu belirtti.
The Observer, yazıya şöyle devam etti:
"Maalesef NATO liderleri aceleci davranmış gibi gözüküyor. İsveç'e yeşil ışık yaktıktan saatler sonra Erdoğan, üyelik için Türk milletvekillerinin onayına ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu uzun bir süreç olabilir. Meclis'i Erdoğan destekçileri domine ediyor, o yüzden herhangi bir gecikme onun iradesiyle olur. Açıkça dile getirilmeyen bedelin, ABD F-16 jetlerinin Türkiye'ye satışı olduğu da anlaşıldı. Bu jetlere gerçekten ihtiyacı olan Ukrayna'nın talebi ise reddedilmişti".
Başyazıda, "Erdoğan'ın Putin'le arasına mesafe koymayacağının anlaşılmasıyla da NATO zirvesinde kayifler biraz kaçtı" denilirken, Türkiye'nin Moskova'ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmadığına ve savaşın başlamasından bu yana Rusya'yla ticareti artırdığına dikkat çekildi.
The Observer editörleri, "Erdoğan'ın için önemli olan, Batı ile ilişkileri suni bir şekilde iyileştirmesinin Türkiye'nin kötü durumdaki, kötü yönetilen ekonomisini tekrar hayata döndürmesine yardımcı olabilecek olması. Yine de, Rusya konusunda devam eden ikiyüzlülüğü göz önüne alındığında, bu tür ek at ticareti, genel olarak Avrupa-Atlantik güvenliğini somut şekillerde artırmak için hiçbir şey yapmıyor" değerlendirmesinde bulundu.