Trump'ı çıldırtan NYT'deki imzasız makaleyi First Lady Melania Trump mı yazdı?
CNN, Trump'ın güvenilmez biri olduğu savunulan makaleyi yazdığından şüphe edilen 13 kişiyi sıraladı. 13 kişinin arasında First Lady Melania Trump da var.
Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi NYT gazetesine yazdığı makalede, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'tan duyulan rahatsızlığı ortaya çıkardı.
CNN, Trump'ın güvenilmez biri olduğu savunulan makaleyi yazdığından şüphe edilen 13 kişiyi sıraladı. 13 kişinin arasında First Lady Melania Trump da var.
Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in haberine göre, ABD kamuoyu, Beyaz Saray’da üst düzey bir ismin New York Times (NYT) gazetesinde ‘isimsiz’ yayınlattığı makaleyle sarsıldı. ‘Beyaz Saray’daki direnişin parçasıyım’ başlıklı makale, Trump yönetiminde çalışan pek çok yetkilinin mahrem konuşmalarda paylaştığı sıkıntıları tüm açıklığıyla kamuoyuna ifşa eden bir metin.
Trump’ın güvenilmez bir başkan olduğu ana teması üzerine kurgulanmış makalenin isimsiz yazarı, yönetim içindeki ‘kahramanların’ direksiyonu Trump’a rağmen doğru istikamette tutmak için olağanüstü çaba sarf ettiğini savunuyor.
‘Tek yol imzasız yayınlamak’
Yazar, Trump’ın kabinesi içindeki isimlerin ‘başkanın görevini yerine getirebilme ehliyeti olmadığı hükmünü’ içeren ABD anayasasının 25’inci ek maddesini tartıştığını ancak anayasal bir krize neden olma kaygısıyla bundan vazgeçtiklerini anlatıyor. NYT, ‘imzasız’ yayınlama kararını görevini tehlikeye atacağı gerekçesiyle yazarın talebi üzerine aldıklarını açıkladı.
NYT’nin çok nadiren imzasız yazı yayıladığının hatırlatıldığı editoryal notta ‘Bu önemli mesajı okuyucularımıza ulaştırmak için bunun tek yol olduğuna inanıyoruz’ denildi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise makaleyi yazan kişinin kendisi olmadığını söyleme ‘gereği’ duydu. Makaledeki ‘can alıcı’ bazı bölümler şu şekilde:
'Zarar veriyor'
Bizimkisi solda popüler olan türde bir direniş hareketi değil. Biz bu yönetimin başarılı olmasını istiyoruz ve hâlihazırda pek çok politikasının Amerika’yı daha güvenli ve müreffeh bir ülke yaptığına inanıyoruz. Ancak öncelikli sorumluluğumuzun bu ülkeye karşı olduğuna inanıyoruz. Başkan cumhuriyetimizin sağlığına zarar verecek şekilde davranmaya devam ediyor. Bu nedenle Trump tarafından atanan pek çokları gibi demokratik kurumlarımızı korumak için elimizden geleni yapmaya ve kendisi görevi bırakana kadar onun yanlış dürtülerine muhalefet etmeye ant içtik.
Temel sorun Trump'ın ilkesizliği
Sorunun asıl kökeninde Başkan’ın ahlaklı olmayışı yatıyor. Trump’la çalışan herkes onun karar verirken herhangi bir ayırt edici ilkeye bağlı olmadığını biliyor. Beyaz Saray’daki, bakanlıklardaki ve diğer devlet kurumlarındaki üst düzey yetkililer mahrem konuşmalarda başkomutanın yorum ve eylemlerine itimat etmediklerini itiraf edecektir.
Pek çoğu yönettikleri dosyaları Trump’ın kaprislerden tecrit etmek için uğraşıyor. Kendisiyle yapılan toplantılar konudan sapıyor, raydan çıkıyor. Sürekli öfkeleniyor ve onun bu fevri halleri yarım yamalak, yanlış bilgilerle dolu ve sonradan da geri adım atmak zorunda kaldığı düşüncesizce alınan kararlarla sonuçlanıyor.
İKİ KOLLU BAŞKANLIĞA NEDEN OLDU:
Beyaz Saray içindeki ve etrafındaki kahramanlar olmasaydı Başkan’ın bu sebatsız, kararsız davranışlarının daha kaygı verici sonuçları olabilirdi. Trump’ın ekibinden bazıları medya tarafından kötü adam ilan edilmiş olsa da aslında özelde kötü kararların West Wing’de kontrol altına alınması için ileri düzeyde çaba sarf ediyor.
Ancak her zaman başarılı oldukları söylenemez. Bu kaotik ortamda züğürt tesellisi gibi olacak ama Amerikalılar odada yetişkinler olduğunu bilmeli. Neler yaşandığının farkındayız. Ve Donald Trump yapmasa da biz doğru olanı yapmaya çalışıyoruz. Sonuç; iki koldan ilerleyen bir başkanlık.
DERİN DEVLET DEĞİL KARARLI DEVLET:
Zeki gözlemciler bütün bunlar olurken yönetim içindeki diğer kolun başka hat üzerinden ilerlediğini fark ediyor. Trump eski bir Rus ajanının Britanya topraklarında Putin’in ajanları tarafından zehirlenmesini cezalandırmaktan imtina etmiş olsa da üst düzey ekibinin kendisini Rusya ile karşı karşıya getirmek üzere köşeye sıkıştırdığından haftalarca şikâyet etti. ABD’nin bu ülkeye karşı uyguladığı yaptırımlara ilişkin hayal kırıklığını dile getirip durdu.
13 şüpheli isim
Yazıda geçen hafta defnedilen Senatör John McCain için ‘Çobanyıldızı’ ifadesi kullanılması nedeniyle isimsiz yazarın, bu ifadeyi konuşmalarında sık kullanan Başkan Yardımcısı Mike Pence olduğu öne sürüldü. Pence’in sözcüsü, “Başkan Yardımcısı kendi yazılarının altına imzasını atar. New York Times ve bu yazıyı yazan kişi, bu yanlış, saçma ve korkak yazıdan dolayı kendinden utanmalıdır” açıklaması yaptı.
CNN ise Pence dışında makaleyi yazdığından şüphe edilen 13 kişiyi sıraladı: First Lady Melania Trump, kızı Ivanka Trump ve eşi Jared Kuschner, ABD’nin BM Temsilcisi Nikki Haley, Trump’ın Rusya danışmanı Fiona Hill, Adalet Bakanı Jeff Sessions, Savunma Bakanı James Mattis, Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly, Trump’ın danışmanları Kellyanne Conway ve Don McGahn, İç Güvenlik Bakanı Kirstjen Nielsen ve Ulusal Güvenlik Direktörü Don Coats.
'İhanet'
Makalenin yayınlanmasından kısa bir sonra Başkan Trump Twitter’dan ‘İhanet’ ifadesine yer verdiği tek kelimelik bir mesaj yazdı. Daha sonra yaptığı açıklamada ise Trump her zamanki gibi New York Times’ı ‘sahtekâr’, olayı ise ‘rezalet’ olarak nitelendirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders ise ‘Gazetenin böylesi acıklı, pervasız ve bencil bir makaleyi yayınlamasından hayal kırıklığına uğradık ama şaşırmadık.
Trump’ın seçim kampanyasını haberleştirme biçimlerine dair sonradan yayınladıkları özür gibi bu sefer de bir özür yayınlamaları gerekir. Bu liberal medyanın Başkan’ı itibarsızlaştırma çabasının bir örneğidir’ dedi. Sanders makaleyi kaleme alan ‘korkağın’ gerekeni yapıp istifa etmesi gerektiğini de ekledi. (Hürriyet)