Travesti Deniz'in ölümü Tuğba Özay'ı yıktı

İZMİR’de biri ağır iki kişinin yaralandığı trafik kazasında yaşamını yitiren travesti Koray Erkan’ın modacı olduğu, cinsel kimliğini değiştirmek istemesi üzerine yalnız kaldığı, bu nedenle, Bergama’daki bir müzikholde çalışmaya başladığı ortaya çıktı.

Kaza, geçen pazartesi günü saat 06.30 sıralarında, Bergama- Soma Karayolu’nun 12’inci kilometresinde meydana geldi. Bergama’nın Ayaskent Mahallesi’nde bulunan müzikholde eğlenen Serdar Çınar (27) ve Mustafa Hızlı (27), mekanda garson olarak çalışan iki kişiyi eve bırakmak için yola çıktı. Manisa’nın Soma İlçesi’nde oturan kadın garsonu eve bırakan iki arkadaş, ardından Hızlı’nın yönetimindeki 35 VYF 72 plakalı otomobille Bergama’ya yol alırken kaza yaptı. Çınar ve Hızlı kazada yaralanırken, üzerinden 2002’de ölen kızkardeşinin kimliği çıkan ve travesti olduğu anlaşılan ’Deniz’ takma adlı İsmail Koray Erkan öldü. Erkan’ın cenazesi, dün yakınlarınca teslim alınarak İstanbul’a götürüldü. İkindi vakti kılınan namazın ardından Maltepe Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye ailesi ve arkadaşları katıldı.


TUĞBA ÖZAY Facebook’TA PAYLAŞTI

Travesti Deniz’in ölümü sonrası hayatıyla ilgili ortaya çıkanlar üzdü. Modacı olduğu, cinsel kimliğini değiştirmek istemesi üzerine yalnız kaldığı, bu nedenle Bergama’daki bir müzikholde çalışmaya başladığı belirtilen Deniz’in bazı arkadaşlarınca reddedilmesi nedeniyle intihara kalkıştığı da belirtildi. Geçen yıla kadar kıyafet tasarlayan travesti Deniz’in ameliyat parası biriktirmek için çalıştığı ifade edildi. Travesti Deniz’in arkadaşlarından ünlü model Tuğba Özay, sosyal paylaşım sitesi Facebook’taki hesabından duygu dolu bir paylaşımda bulundu. Ünlü manken bir zamanlar birlikte çalıştığı modacısı travesti Deniz ile birlikte çekilmiş fotoğrafı paylaşıp, duygularını şu sözlerle anlattı:

"Canım kardeşim, Koraycığım şimdi aldım korkunç haberi. Çok ama çok üzgünüm. Hep yarım kaldın be gülüm. Hep koştun hayallerinin peşinden. O bıcır bıcır sesin, Tuğba ablacığım deyişlerin kulaklarımda çınlıyor şu an. Meğer ne çok sevmişim seni. Gittiğini duyunca daha iyi anladım belki de. Hep sonradan gelmiyor mu zaten aklımıza. Daha gencecik yaşında. Mücadelelerine hep tanık oldum. Attığın birçok adımda, başarılarında hep yanında oldum. İyi ki de olmuşum. Kerpe’de geçirdiğimiz o birkaç gün ne gülmüştük. Benim yanımda hep mutluydun bunu biliyordum kardeşim. Onca sıkıntılar, üzüntüler, çelişkiler yaşadın. Sana ait olmadığını düşündüğün, öyle hissettiğin bedeninin içinde çok gelgitlerin oldu. Ve sonunda belki de birçoklarımızı şok eden başka bir görünüme kavuştun. Şu kısacık ömründe hep zorları yaşadın be Koray. Sana en çok da kendini güçsüz hissedip intihar girişiminde bulunduğun gün kızmıştım. Haberi alır almaz seni aramış çok uzun bir konuşma yapmıştım sana. Dirençli olman gerektiğini defalarca söyledim belki de. Bana sözler verdin o konuşmamızda. Yeniden hayata sarılacaktın. Sen sarıldın da bu kez de hayat sana sarılmamış be çocuk. Çok üzgünüm. Işıklar içinde uyu. Seni daima o şen kahkahalarla çınlattığımız ormandaki saflığınla anımsayacağım. Hepimiz seni çok sevdik."