Türk erkekleri kötü niyetli değil, güzel kadına hoş gözle bakıyor
Dün vizyona giren “Rus'un Oyunu” filminde bir Türk iş adamının tecavüzüne uğrayan Anastasya’yı canlandıran Anastasiya Klyeva, “Türk erkekleri kötü niyetli değil” açıklamasını yaptı.
Rus'un Oyunu projesinde nasıl yer aldınız?
Fırat Tanış çok yetenekli. Onunla birlikte çalışmaktan çok mutlu oldum. Başka ülkelerden oyuncular ile çalışmak her zaman güzel. Çünkü o ülkenin kültürünü öğrenebilirsin... Ve tabiki de sinema ülke kültürünü tanımak için en güzel vesiledir.
Filmde dayak yiyor, tecavüze maruz kalıyorsunuz... Gerçekte olsa ne yapardınız?
Babama koşamazdım. Çünkü benim babam yoktu. Ama bu duygunun nereden geldiğini iyi anlıyorum. Eğer bir kızın başına benim karakterimin başına gelenler gelseydi sevgiyi en iyi alabileceği yere, yani babasına koşabilirdi. Çünkü bazı kötü olayların tedavisi daha çok duygusaldır. O da ancak sevgiyle olur ve genelde en saf sevgi insanın ailesindedir. Gerçi düşünmek bile istemem ama inanın o an nereye gidebilirdim hiç bilmiyorum. Belki de hiç bir yere gidemezdim. Belki de direk polise giderdim...
Modelliği de tercih edebilirdiniz... Neden oyunculuk macerası?
Çok doğru bir kelime seçmişsiniz, macera... Evet bu gercekten böyle. Rol konusunda 6 ay sonra ne olacağını hic bilmiyorsun. Hatta daha ilginci hangi ülkede çalışırsın onu da bilmiyorsun. Daha da güzeli hangi insanlarla calışırsın? Hangi güzel yerleri keşfedebilirsin? Bütün bunlar senin hayatını bir açık görüşmeye çeviriyor. Her zaman biriyle buluşuyorsun. Ve bu inanılmaz. İşte ben tam da bunu çok seviyorum. Bu bendim ve oyunculuk yapacağımı çok net biliyordum...
Rol seçiminde tabularınız var mı? Yoksa sonuna kadar gider misiniz?
Hiç tabum yok. Ben işimi aşkla yapıyorum ve herkes gibi en iyisini yapmak istiyorum. Oynadığım ve oynayacağım karakterler benim için yepyeni heyecanlar. Umarım Türk yapımı projelerde daha sık yer alırım...
İstanbul’da kahve içmeyi seviyorum...
Daha önce Türkiye'ye geldiniz mi? Sizi en çok etkileyen nelerdi?
Evet bir kez Antalya’ya geldim. Ama İstanbul’da hayatın akışı şaşırttı beni. Esnafların ayrı bir ritmi var. Ve itiraf edeyim bu ritm bana çok yakın… Ben yarım saat kahve içmeye seviyorum. Kahvenin tadını alabilmek icin. İstanbul’daki doku gerçekten çok insanı çok mutlu ediyor.
Türk erkeklerine olan bakış açınız nasıl? Aklınızda yer edinen bir hatıra var mı?
Evet hatıralarım ve onların hepsi de güzel. Tek başına İstanbul sokaklarını gezdim ve kimse bana bir şey yapmadı. Tehlike de hissetmedim. Tabi ki bakışları hissettim ama kötü niyetli değil tamamen güzel buldukları bir kadına bakacak bir gözle baktılar. Yani bu bakışlar güzellikten dolayıydı.
Ülkenizde popüler bir oyuncusunuz. Güzelliğinizin başınıza bela olduğu oldu mu?
Oldu tabi ama çok büyük olaylar değil. Bizim bir şöviyet çizgi filmimiz var orda boyle bir sarki "Ne olursa herseyi atlatırız" Benim de başıma gelenler hep atlatılacak şeylerdi.