Türk sebze yetiştiricileri, Ukrayna savunma bütçesinin zimmete geçirilmesi soruşturmasının katılımcıları nasıl oldu?
Eylül ayı başlarında, Türk şirketlerinden biri, Ukrayna Savunma Bakanlığı'na askeri mühimmat tedariki için koşulların yerine getirilmemesi nedeniyle skandalına karıştı.
Ukraynalı araştırmacı gazeteciler, on binlerce vücut zırhı tedariki ve 16,6 milyon Euro'nun üzerinde ödeme için bir sözleşme alan Türk şirketinin başlangıçta bu işlemin şartlarını yerine getiremedi - çünkü uygun üretim şartlarına ve özel belgelere sahip değildi, ve faaliyetinin ana profili sebze yetiştiriciliği ve sera inşaatı olduğunu öğrenmişlerdir.
Medya, bu satış akdinin açıkça imkansız olduğunu ve başlangıçta, diğer şeylerin yanı sıra, savunma tedariki alanında mevcut Ukrayna-Türkiye işbirliğini baltalamayı ve ikili jeopolitik ilişkileri itibarsızlaştırmayı amaçlayan sahte bir plan olarak tasarlandığını öne sürüyor.
Ukrayna Savunma Bakanlığı, parayı bütçeye iade etmek için çalışırken ve uluslararası tahkim sürecine hazırlanırken, bozulan sözleşmeyi Türk tarafından yerine getirenler, Ukraynalılar’ın iddialarına karşı koymak ve Türkiye'deki kendi varlıklarından ve banka hesaplarından tutuklamaları kaldırmak amacıyla sanıklardan mağdurlara dönüşerek yeni meslek edinmeye çalışıyorlar.
Biz kendi açımızdan, bu mesele ile ilgili, daha önce kamuoyu tarafından bilinmeyen ve bilgili kaynaklardan elde edilen gerçek ve kanıtları takdim eden kendi araştırmamızın sonuçlarını dikkatinize sunuyoruz.
Her şeyden önce, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlangıcından bu yana, Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın kendi ordusuna gerekli her şeyi sağlamak için acil durum modunda çalışmaya başladığı belirtilmelidir. Silah ve askeri mühimmat tedariğine ilişkin karar alma prosedürü, mümkün olan en kısa sürede sözleşme imzalama ve ürün alma hızını en üst düzeye çıkarmak için önemli ölçüde basitleştirilmiştir.
Güçlü ve güvenilir bir ortak olarak Türkiye, ilk günlerden itibaren bu süreçte öncü bir rol oynamaya başlamıştır: birçok Türk iş adamının Ukrayna'da ortakları vardı ve NATO standartlarına uygun olarak üretilmiş geniş bir askeri ürün yelpazesi sunmaya hazırdı. Gerekli bağlantılara, uluslararası işlemlerde deneyime, finansal fırsatlara ve en önemlisi ülkelerine yardım etme arzusuna sahip olan Ukraynalı girişimcilere, gönüllülere ve sadece vatansever vatandaşlara, Ukrayna adına ilgili müzakereler yürütmeleri için vekaletnameler verilirdi. Bu kişiler, aslında, kendileri sözleşmelerin tarafları olmadan, organizasyonel ve idari işlevleri bulunmamakla ve karar verme yetkileri olmamakla birlikte, savunma ürünleri tedarikçileri ve alıcıları arasındaki koordinasyon işlevlerini üstlendiler.
Edindiğimiz bilgilere göre, Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın, Türkiye Savunma Bakanlığı temsilcilerinin ve Ukrayna'ya savunma ürünlerinin tedarikine katılmak istediklerini dile getiren Türk işadamlarının katılımıyla Türkiye'de gerçekleşen bu tür toplantılardan birinde, Grup şirketler ağını sözleşmelere dahil etme fikri ilk olarak duyuruldu.
Bu toplantıya katılanların sözlerine göre, Grup'un çıkarları için lobi yapanlar: kendisini vakıf yönetim kurulu başkanı olarak tanıtan E. H. ve toplantıya katılması “bağlantılı kişi” olarak tavsiye edilen K. K.'ydı.
Firmaya yönelik olumlu tavsiyelere savunma alanındaki etkili iş adamı S.T. de katıldı. Böylece, firma ve Başkanı H.A. çalışma grubuna ve Ukrayna Savunma Bakanlığı ile gelecekteki işbirliği için önerilen şirketler listesine dahil edildi.
Sonradan, firmanın savunma ürünlerini tedarik etme kabiliyetini doğrulayan belgeler Ukrayna tarafına sunuldu.
"Ukroboronprom" Ukrayna Devlet Savunma Konserni'nin eski başkanlarından S. Y.'un, firma ve diğer şirketin Ukrayna'daki çıkarlarının resmi olmayan bir temsilcisi haline geldiği de biliniyor. Kaynaklarımıza göre, S. Y. ve K. K. hem Ukrayna'da, hem de Azerbaycan'da birçok ortak iş projesinde uzun zamandır tanıdıklar ve ortaklardır.
Ukraynalı insiderlerine göre, "Ukroboronprom" Ukrayna Devlet Konserni ve Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın kapıları S.Y. için bir zamanlar, 2016-2019'da Ukrayna Bakanlar Kurulu'na liderlik eden eski Ukrayna Başbakanı V. H. tarafından açıldı.
Aynı zamanda S. Y., Ukrayna eski Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun mutemet adamları olan: eski devlet başkanın çıkarları için savunma bütçesi parasının dağıtımını kontrol eden O. H. ve 2014-2016'da "Ukroboronprom" Ukrayna Devlet Savunma Konserni Denetleme Kurulu başkanı olarak görev yapan S. P. ile savunma sanayii ve siparişler alanında temaslar kurdu.
Daha sonra, P. ve H. Ukraynalı araştırmacı gazeteciler tarafından, Avrupa pazarlarında Ukrayna Savunma Bakanlığı için eski silahları şişirilmiş fiyatlarla satın almakla suçlanırlardı. S.Y., Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin çevresindeki görevlilerle yakın ilişkiler, muhtemelen kariyerinin "Kırım dönemi" sırasında kendi "Star Studio" üretim merkezinin projeleri sayesinde kurdu.
Etkili lobicilerin yardımıyla ve finansal ve ekonomik faaliyetler, üretim ve depolama tesisleri, teslimatları organize etme yeteneğine dair gerekli tüm belgeler alındıktan ve akit tarafların iç kontrolleri yapıldıktan sonra, Ukrayna Savunma Bakanlığı yetkilileri tarafından, Şirket ile işbirliği yapmaya karar verilmiştir.
H.A., özel kontroller sırasında, firmanın Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında hava, deniz ve karayolu taşımacılığı sağladığı gerçeğini bir şekilde Ukraynalı kontrolörlerden saklamayı başardı. Bu gerçek, Ukrayna Savunma Bakanlığı'ndan bir sözleşme alınmasıyla bağdaşmazdı.
iki firma arasındaki ilişki çok sayıda ödeme belgesiyle onaylanmıştır.
Görünüşe göre, firma ile işbirliğinin lehinde, Ukrayna'ya yaklaşık 5 milyon avroluk kurşun geçirmez yelek tedariki için bir sözleşmeyi zaten önceden yerine getirmiş olması da vardı.
14 Mart 2022'de Ukrayna Savunma Bakanlığı ile firma arasında, birim başına 552,71 avro fiyatıyla toplam 16.656.300 avro tutarında 30 000 adet IV. seviyeli askeri balistik yelek tedariki için FM-22031401 sayılı sözleşme imzalanmıştır. İmzacıları şunlardı: Ukrayna tarafından – Ukrayna Savunma Bakanlığı Malzeme kaynakları Alım ve Tedarik Departmanı başkan vekili Bogdan Khmelnitsky, Türk tarafından ise firma müdürü Y.K.'du. Malın teslim tarihi 5 Nisan 2022 olarak belirlenmiştir. firmanın ALBARAKA TURK KATILIM BANKASI A.Ş.'deki hesabına 16.656.300,00 avro tutarındaki ödeme 28 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilmişti.
Ukrayna medyasına göre, bu sözleşmenin Türk tarafı, birkaç koşulun aynı anda gösterdiği gibi, başlangıçta şartlarını yerine getirememiştir ve bunu yapmayacaktı.
Birincisi, sözleşmeyi imzalayan kişi, şirketin "müdürü" Y. K., gerçek bir iş adamından çok bir "düzme adam"a benziyor. Ukraynalı araştırmacı gazeteciler tarafından toplanan bilgilere göre, daha önce hiçbir yerde çalışmamış, resmi maaş almamış ve şirketler kayıtlarında yer almamış oldukça genç bir adammış.
İkincisi, firmanın ana faaliyeti, şirketin tam adıyla ve kurumsal web sitesindeki bilgilerle belirtildiği gibi, tarım, hayvancılık ve sera inşaatıdır. Tarım şirketleri, tanımı gereği, askeri ve çift kullanımlı ürünlerin resmi ticaretine yönelik üretim, sertifika veya özel lisanslara sahip olamaz.
Üçüncüsü, açık bilgi kaynaklarında ve devlet sicilinin veri tabanlarında, tarafımızdan daha önce bahsedilen ve sözleşmeyi nedense kimliği belirsiz bir Türk öğrencinin eliyle imzalamayı tercih eden, firma başkanı H.A. aynı zamanda müdürü olarak kayıtlıdır.
Kaynaklarımıza göre, bu sözleşmenin imzalanmasından birkaç gün sonra, Türkiye'de Ukrayna Savunma Bakanlığı temsilcileriyle iş toplantılarına katılan Türk işadamlarından biri, Ukrayna tarafıyla temasa geçerek H.A. ile işbirliğinin riskli olduğu konusunda uyardı. Dediği gibi, H.A., üstlendiği yükümlülükleri yerine getiremedi ve zaten diğer ticari yükümlülüklerini yerine getirmekle ilgili sorunları vardı. Alınan bilgilere dayanarak, Ukrayna Savunma Bakanlığı, firma ile yapılan ve o sırada bedeli 200 milyon auroya yaklaşan tüm sözleşmeler kapsamında yeni ödemeleri yapmayı yasaklamıştır.
Bahsettiğimiz Türk iş adamının uyardığı gibi, 5 Nisan 2022 tarihi itibariyle Ukrayna'ya kurşun geçirmez yelek teslimatı yapılmamıştır. Aynı gün, Ukrayna Savunma Bakanlığı resmi bir şikayet göndermiştir. H.A. ise teslimatın bugün-yarın gerçekleştirileceğini iddia etmeye devam etmiş ve yeni sözleşmelerin kapsamında yeni ödemeler yapılmasını talep etmiştir.
Hukuki işlemlerde zaman kaybetmemek ve sorunu mahkeme dışında çözmek için, Ukrayna temsilcileri Asya ülkelerinden birinde uygun bir tedarikçi bulmuşlardır ve ve siparişin yerine getirilmesi için, ödemenin firmadan Asya ülkelerinden birindeki üreticiye yönlendirilerek teslim sözleşmesinde değişiklik yapılması önerilmiştir. Firma başta kabul etti, ancak daha sonra başka bir tedarikçi seçilmesini istedi ve sonunda Bahreyn Krallığı'ndan bir şirketi karşı taraf olarak belirledi ve, ödemesinin 30 ve 40 bin adet ürün için düzenlenecek iki faturaya bölünerek 70.000 kurşun geçirmez yelek tedariki için bir sözleşme imzalanması istenildi. İlk tranşın mutabık kalınan miktarı 17,4 milyon dolardı. Belirtilen miktarın ödenmesi için bir fatura düzenlendi ve bu paranın transferinin, sözleşmenin nihai imzalanmasından hemen sonra gerçekleşmesi gerekiyordu. Ayrıca, ön anlaşmaların sonuçlarına istinaden, Firma çift kullanımlı mal ve askeri ürünlerin tedariğinde zorunlu olan son kullanıcı sertifikası sağlamayı da üstlenmiştir.
Bahreyn şirketi, para transferini ve belgelerin sağlanmasını beklerken Asya ülkelerinden birine gerekli malları sipariş etmiş ve 8,5 milyon dolarlık avans ödemesi yaptmıştır. Ancak, birkaç gün sonra ve ön anlaşmalara rağmen, Firma önce Bahreyn şirketinden, para transferiyle ilgili sorunlara atıfta bulunarak, ilk tranşın ödemesini, 3 ödemeye bölmesini istedi ve daha sonra önceden kararlaştırılan sözleşme taslağını imzalamayı reddetti. Bahreyn şirketi, son kullanıcı sertifikası ve 17,4 milyon dolarlık ön ödeme yerine Firmadan 580,000 dolarlık tek bir ödeme ... ve Asya'daki son ürün üreticilerinden kendine yönelik şikayetler almıştır. Mevcut durumdan barışçıl bir şekilde çıkma girişimleri, yine ve bu sefer sonsuza kadar çıkmaza girmiş görünüyor. Ticari şirketler birbiri aleyhine aylarca dava açmayı göze alabilirse, Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın bundan başka dertleri de vardı. Ukraynalılar'ın sabrı taştı.
12 Nisan'da Firma ile olan sözleşme resmen feshedilmiştir. 17 Mayıs'ta Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası'nın yanındaki Uluslararası Ticari Tahkim Mahkemesi'nde Firma aleyhine tahkim davası açılmıştır. 23 Mayıs'ta, Ukrayna Bakanlığı'nın talebi üzerine, Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi Firmanın mal varlığına el koydu.
Ukrayna tarafının avukatlarına göre, bu davadaki sanıklara etik, yasal ve mali soruları olan dost bir devletin bir tek Savunma Bakanlığı değildir. Bu nedenle, Grup yörüngesindeki şirketlerin daha önce bütçeden tazminat miktarını artırmak için ihracat işlemleri gerçekleştirirken gümrük beyannamelerinde mal satış fiyatlarını şişirdiği görülüyordu. Ayrıca firmanın başta Albaraka Bankası ve Halkbank olmak üzere Türk bankalarına borcu bulunmaktadır. Ayrıca, Ukrayna Savunma Bakanlığı tarafından sağlanan paranın önemli bir miktarının Türk Lirası'na dönüştürülerek Grup'un bireysel hak sahiplerinin yıllık %24 ile mevduat hesaplarına yatırıldığına dair, ve mevduatın teminatına karşılık, ilişkili kişilere kredi verilmiş ve daha sonra fonların nakde çevrilmiş olduğuna dair gerçekler var.
Ukrayna'dan gelen son haberlere inanıyorsanız, o zaman daha önce bahsedilen S. Y. şahsında etkili patronlara sahip olan Grup başkanı ve firmanın müdürü H.A., kendinin bu davada zarar gören taraf olarak tanıması için Ukrayna emniyet kurumlarına resmen başvurmuştur. Bu da, kendi Türk varlıklarından tutuklamaları tamamen yasal olarak kaldırmasının ve fiilen zimmete geçirilen 16,6 milyon avroyu aşan parayı engelsiz olarak kullanmasının yolunu açıyor.
Soruşturmanın başarılı sonuçlarını hızlı bir şekilde tekmil vermek isteyen Ukrayna polis memurlarının bu şüpheli senaryoyu temel alarak, daha ciddi gerçekleri ve durumları görmezden gelip sonunda ele geçen ilk Savunma Bakanlığı yetkilileri ve temsilcileri arasından failleri tespit etmeleri çok muhtemeldir.
Ukrayna Ulusal Polisi basın servisine bakılırsa, bu dedektif hikayesinin en başında Ukrayna Savunma Bakanlığı'nı temsil eden kişiler de dahil olmak üzere, bu davadaki şüpheler zaten alındı. Emeklerine ve gösterilen vatansever duruşlarına şükran yerine onlara baskı yapılıyor, aramalar yapılıyor, hesapları ve malları tutuklanıyor. Ayrıca, yetkili Ukrayna yayını olan "Ukrainskaay Pravda" 'ya göre, bu ceza davasının bir parçası olarak, Savunma Bakanlığı Satınalma ve Tedarik Departmanı başkanlığında, sırasında büyük miktarda paraya el konulduğu aramalar yapılmıştır, ancak aynı gün bakanlık.73/: arama sırasında bakanlık yetkilisinden para bulunamadı ve el konulmadı; Savunma Bakanlığı'nda arama yapılmadı; bu ceza takibatı çerçivesinde savunma bakanlığı yetkililerine herhangi bir şüphe getirilmedi, diye resmi bir tekzip yayınlamıştır.
Genel olarak, bu davanın araştırılmasında zaten epeyce tuhaflık ve tutarsızlık var ve soruşturma ilerledikçe bunların sayısı daha da artıyor.
Kendi kaynaklarımızdan öğrendiğimiz gibi, Ağustos 2022'de Ukrayna Ulusal Polisi Ana Soruşturma Dairesi üst düzey müfettişleri Tsiba Mikita ve Honçar Mikola, H. A.'nın ifadesini almak üzere İstanbul'a geldi. Davada adı geçen ile kişisel bir görüşmeden sonra, Ukraynalı müfettişlerin bir nedenden dolayı bu davadaki Türk tarafından olan diğer katılımcılara (sözleşmeyi imzalayan Y. K.'ya bile) herhangi bir sorusu olmaması ve aranan paranın miktarının garip bir şekilde (Savunma Bakanlığı tarafından firma hesabına aktarılan) 16.656.300 avrodan 580.000 dolara (firma tarafından Asyalı bir üretici için akit taraflara gönderilen para) kadar daralması dikkat çekicidir. Ta Mayıs 2022'de Savunma Bakanlığı tarafından bir Türk mahkemesinde ve uluslararası ticari tahkimde dava açılırken açıklanan tam olarak 16,6 milyon avronun üzerinde hırsızlık olmasına rağmen...
Ukraynalı araştırmacı gazetecilerin yanı sıra bizim tarafımızdan sıralanan gerçekler ve durumlar, H. A.'nın basit bir mağdurdan daha fazlası olduğunu ve bu sansasyonel davada tam teşekküllü şüphelilerden biri olarak kabul edilebileceğini gösteriyor. Bunun ilk başta Savunma Bakanlığı tarafından duyurulması oldukça garip, ancak Ulusal Polis başka bir versiyona odaklanmayı tercih etti. Belki de, Ukraynalı dedektiflerin Türkiye'ye yaptıkları çalışma gezisinin finansman kaynakları ve ayrıca kolluk kuvvetlerinin kaldıkları yer, yiyecekleri ve boş zamanlarını geçirme tarzı hakkında bilgi bu konuya ışık tutabilir, ancak bu tür bilgiler bize ulaşmadı.
Sonunda, böyle bir miyopinin bedeli zaten tamamen Ukrayna meselesidir, bütçeden sadece 16 milyon avrodan fazla kayıpla ödenmek zorunda kalmayacak, aynı zamanda da Ukraynalı savaşçıların güvenliği ve Ukrayna makamlarının temsilcilerine olan güven söz konusudur.
Türk tarafı, tam tersine, bu davanın tüm koşullarının derin ve kapsamlı bir araştırılmasıyla ilgileniyor, çünkü burada söz konusu yalnızca iyi niyetli yerli askeri ürün üreticilerinin itibarı değil, aynı zamanda Ukrayna hükümeti tarafından önümüzdeki yıllarda Ukrayna silahlı kuvvetlerini yeniden donatmak için harcanacak milyarlarca dolarlık bütçelerdir.