Türk ve yabancı starların buluşma noktası
Los Angeles’ta Hidayet Türkoğlu ve Çağatay Ulusoy’un uğrak mekanı Mama’s Secret Cafe, Sibel Kekilli’den Tyra Banks’e Lindsay Lohan’dan Cem Yılmaz’a kada çok sayıda ünlünün akın ettiği bir mekan.
Bu Türk mekanın sahibi genç ve başarılı işadamı Alican Bayar başarılarının sırrını DHA muhabiri Barbaros Tapan’a anlattı.
Alican bey önce kendinizi tanıtır mısınız?
1986 doğumluyum Amerika’ya 2004 yılında geldim. California Üniversitesinde endüstri mühendisliği okudum. Buradaki eğitimimi tamamladıktan sonra kısa bir Türkiye maceram oldu. İş teklifi almıştım ve kendi mesleğimi yapmak için Türkiye’ye gittim. Ama çok kısa sürdü, Los Angeles’ı çok özledim bir yılı bile tamamlayamadan yüksek lisans yapmak için geri döndüm. Yüksek lisans kısa süreceği için sonrasını da planlayarak her zaman hayalim olan bu sektör için de eğitim almaya karar verdim UCLA’de restoran yönetimi okudum.
Buraya nasıl karar verdiniz?
Bu dükkanı bulmam da okul dönemime denk geldi. Lokasyon konusunda çok titizdim. 1 sene boyunca danışmanım ve ben A’dan Z’ye detaylı çalışma ve araştırma yaptıktan sonra buraya karar verdim.
Mamas’ı tanıtır mısınız? Konsepti nasıl oluşturdunuz?
1 yıllık uğraşın sonunda lokasyonu bulunmuş konsepti oturtulmuş 2011 kasım ayında açılmış bizim yegane mekanımız. Ben hiçbir zaman sadece yemeğe konsantre olmuş bir yer istemedim. Bir buluşma noktası, bir zaman geçirme, takılma mekanı olarak düşündüm. Bir lokal gibi olsun istedim. Hem restoran yönetimi eğitimim, hem mühendislik geçmişim, hem de annemin Türkiye’deki restorancılık geçmişi birleşince hem eğlendiğimiz, hem yorulduğumuz, hem de burada olmaktan mutluluk duyduğumuz bir mekan oldu.
Nasıl böyle popüler bir mekan oldunuz, Türk ünlüler neden burayı çok seviyor?
Ben burada üniversite okurken herkes herkesi tanıyacak kadar Türk vardı. Bir avuç insandık. THY’nin direkt uçuşa başlaması LA’de başka bir çağ açtı. Özellikle öğrenci ve turist tayfasında çok ciddi bir artış oldu. Buraya meşhur insanların gelmesinin en büyük sebebi, geldiklerinde huzur buluyorlar. Yemek bence ikinci planda. Tabi ki yemeklerimiz de çok iyi ama burayı kendi evlerinden sonra ikinci bir ev gibi görüyorlar. Mesela Yılmaz Erdoğan et yemiyor. Bizim ürünlerimizin çoğunda et var yani Yılmaz Erdoğan yemekten ziyade buraya bizim muhabbetimize geliyor. Birkaç tane ünlü insanın buraya gelip rahatsız hissetmeden, hoşnut gitmesi diğer insanları da cesaretlendirdi. Çünkü genelde yabancı ülkelerde Türk ünlüler Türklerin olduğu mekanları değil yabancı mekanları tercih ederler . Zaten Türkiye’deki ilgiden sıkılarak geliyorlar. Artık bir Türk mekanına gitmekten öte hadi Alican’a gidelim oldu.
Çağatay Ulusoy buranın müdavimi aynı zamanda yakın arkadaşın, LA’de boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Çağatay 3 ay önce geldi hem kendine vakit ayırmak gezmek tozmak hem de İngilizcesini geliştirmek için. Kendisi ile burada tanıştım ama çok sağlam bir arkadaşlık başladı. Boş vakitlerimizde basketbol oynuyoruz, spor yapıyoruz, bisiklete biniyoruz, sosyal aktivitelere katılıyoruz, akşamları dışarı çıkıyoruz. Buradaki hayatından çok memnun. Yeni filminin galası için Türkiye’de ama bu sabah mesaj attı ‘gelmek için gün sayıyorum’ dedi. Çağatay kendine Los Angeles’ta çok kaliteli zaman ayırıyor. Hazirana kadar da burada.
Hayranları burada da peşini bırakmıyormuş ?
Türk ünlülerin ünü artık uluslararası. Bizim Ortadoğulu ve doğu Avrupalı müşterilerimiz de çok fazla. Buraya gelen ünlülerin beyaz duvara el izlerini alıyoruz ve instagram sayfamızda paylaşıyoruz. Geçen gün Çağatay’ın el izini paylaştım hemen telefonlar geldi yabancı müşterilerimizden Çağatay Ulusoy hala orada mı diye. Ertesi gün Kuveytli bir kız geldi onca el arasında O’nun elini buldu. Ben de çizebilir miyim dedi hadi çiz deyince baktım Çağatay’ın elinin yanına çizmek istiyor, izin verdim ve kız ağladı. Sonra tabi el izlerinin fotoğrafları çekildi. Bizim ünlülerimizin bu kadar sevilmesi gururdur bizim için.
Yeni projeleriniz var mı?
Evet, yan taraf boşaldı şansımıza. Los Angeles’da dönerin çok farklı yorumları var. Her ülke kendine göre yorumlamış ama hiçbiri bizi tatmin etmiyor. Bunun çok büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bence döner dünyanın en lezzetli fastfood’u . Bizim döneri batı yakasında tanıtamamamız çok büyük bir ayıp. Biz bunu bir misyon olarak üstlendik. Türkiye’nin çok önemli şeflerinden biri ile anlaştık. Şubat en geç mart gibi açılışımızı yapacağız. Batı yakasındaki Türk mutfağının azlığı konusundaki zaafı yavaş yavaş kapatıp Türk mutfağını öne çıkartmak istiyoruz.
Yakında ABC’deyiz
ABC Family kanalında 2016’da yayınlanacak bir programda Türk modası ve mutfağını tanıttık. Hem kendi mekânlarına gittik Türk yemeklerini tanıttık, hem de burada çekim yaptık.
Barbaros TAPAN / LOS ANGELES (DHA)