Gururumuz Tutya Yılmaz’dan fotoğrafa gelen çirkin yorumlara ders gibi tepki

Ülkemizi kazandığı sayısız başarılarla gururlandıran ve 16 yıldır jimnastik yapan olimpiyat sporcusu Tutya Yılmaz, kendisine gelen bir yorum sonrasında isyan etti!

Ülke tarihinde olimpiyatlara katılmış en genç sporcumuz, Avrupa ve Dünya şampiyonlukları yaşayan milli jimnastikçi Tutya Yılmaz, sosyal medyada bir fotoğrafına yapılan yorum sonrası isyan etti.

4 yaşında girdiği spor salonlarında 16 yıldır çalışan, 2014’te Akdeniz Oyunları’nda altın madalya kazanan Tutya, bir fotoğrafına gelen yorum sonrasında Twitter’dan çarpıcı bir paylaşımda bulundu.

Tutya Yılmaz’ın Twitter’da yazdıklarından çıkarılacak çok ders var. İşte o sözler;

“BİR GENÇ KIZ OLARAK SÖYLEYECEKLERİM VAR!!!

Bugün bu fotoğrafın altına başka şeyler yazmayı planlamıştım fakat hikâyelerimden birine gelen densiz bir yorum üzerine fikrimi değiştirdim.

Bir genç kız olarak söylemek istediğim bazı şeyler var. Ben bir sporcuyum ve yaptığım spor gereği vücudum normal bir bireye göre daha kaslı! Bu, zaman zaman benim de takıldığım bir konu; hatta fazla kaslı çıktığım birçok kareyi de koymuyorum.

Bugün bu fotoğrafı paylaşmadan önce, çok kaslı durduğumu düşündüm ve fotoğrafı ne kadar sevsem de paylaşmaktan çekindim. Çok sevdiğim ve fikrine güvendiğim birkaç kişiye fotoğrafı attım ve yorumlarını sordum. Çünkü her ne kadar takmıyorum bu tür yorumları desem de zaman zaman insanın kalbini kırılıyor, çünkü nihayetinde ben de bir insanım…

Sonra bir karar aldım ve bundan sonra kim ne derse desin kafama takmayacağım. Bu kendime verdiğim değerli bir söz. Çünkü ben buyum ve ben kendimi bu halimle seviyorum.

Senin “Kas Yığını” dediğin şey benim 16 yıllık emeğim, gözyaşım, döktüğüm ter, harcadığım emek, kaçırdığım mezuniyetim ve yazamadığım bir dünya şey…

Senin “Kas Yığını” diyerek küçümsemeye çalıştığın şey benim başarı hikayem…

Kimin ne dediği, vücudum hakkında ne düşündüğü umrumda değil. Çünkü kendimi seviyorum, kendime ve emeğime saygı duyuyorum.

Bunu buraya yazıyorum, çünkü beni örnek alan çok sayıda insan var. Ve onlara öz güvenin, kendini sevmenin, “elalemi” takmamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmak istedim. Kendinizi sevin arkadaşlar, çünkü kendini seven herkesi, her şeyi sever…”