Uğur Dündar'dan Yıldırım İmamoğlu ortak yayını için flaş uyarı

Deneyimli gazeteci Uğur Dündar, 16 Haziran Pazar günü gerçekleşecek olan İstanbul adayları Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım ortak canlı yayını için algı operasyonu uyarısında bulundu.

Dündar, “Televizyonculukta bir yayın öncesinde kâğıt üzerinde çözülemeyen hiçbir sorun, yayın esnasında halledilemez" diyerek, 6 maddeyle imza altına alınan protokolun genişletilmesi gerektiğini söyledi.

23 Haziran'da yapılacak İBB başkanlığı seçiminde yarışacak iki aday, gazeteci İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde karşı karşıya gelecek.

Dündar uzun süredir tartışılan ortak canlı yayın için Sözcü'deki yazısında birtakım uyarılarda bulundu. Dündar, "Canlı yayında ne gibi beklenmedik durumlar olabilir?" başlığıyla yayımlanan yazısında şunları kaydetti:

Yıl 2002, Ekim ayında bir gece…
Tüm Türkiye Kanal-D'ye kilitlenmiş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki “Büyük Buluşma” adlı tartışmayı seyrediyor…

★★★

Bir ara gözüm stüdyodaki diğer kanalların yayınlarını gösteren ekranlara takılıyor.
Aaa o da ne?
Hayatta olmadığı için adını vermeyeceğim bir televizyon yöneticisi, izin almadığı halde, bizim yayını indirmekle yetinmemiş, yanındaki arkadaşıyla birlikte yorum yapmıyorlar mı? Sadece yayınlamakla yetinse, emek hırsızlığı deyip geçeceğim ama, benim, ya da liderlerin görüntüleri üzerine kendi çekimlerini bindirmelerine, diledikleri yerde tartışmanın orijinal seslerini kısıp ekrana yorumlarını (!) vermelerine, meslek etiği adına söyleyecek lâf bulamıyorum.

★★★

Bunları şu nedenle hatırlatıyorum:
Gördüğüm kadarıyla değerli meslektaşım İsmail Küçükkaya'nın başarıyla yöneteceğine inandığım Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım tartışmasının protokolu, basit maddelerden ibaret kalmış.
Oysa daha ayrıntıya girilmeliydi.
Örneğin şu maddeler ilâve edilmeliydi:
– Ortak yayın yapacak televizyon kanalları, orijinal yayının görüntü ve seslerine dışarıdan müdahale edemezler!..
– Görüntü ve sesleri, geciktirme teknikleri kullanarak montajlayıp yayınlayamazlar!..
– Orijinal yayında yer alan ve biz profesyonellerin KJ dediğimiz bilgilendirici ekran yazılarıyla asla oynayamazlar!..
Yeni KJ'ler kullanamazlar!..
– Canlı yayın akarken, gerek konuklar, gerekse moderatörün görüntülerini ekrandan alıp, yerine ortak yayına katılan TV kanalının kendi yorumcu ve sunucularının görüntülerini bindiremezler. Veya konukların görüntülerini küçültüp, ilâve sunucu ve yorumcu görüntüleri koyamazlar!..

★★★


Benim hemen aklıma gelen önlemler bunlar.
Eğer bu maddelere uyma zorunluluğu getirilmez ise, hiç kuşkunuz olmasın ki bazı kanallar, algı operasyonu için her türlü müdahaleyi yaparlar.
O zaman da orijinal yayında konuşulanlardan çok farklı bir izlenim kolayca yaratılabilir.
Böylece desteklenen taraf, tartışmanın galibiymiş gibi gösterilebilir!
Yaratılan izlenim de yorumlarla pekiştirilebilir!..

★★★

Dilerim bu tür etik dışı girişimlerin hiçbiri yaşanmaz.
Ama bunu dilemek yetmez.
Zira bizim mesleğin altın kuralı şöyle der:
“Televizyonculukta bir yayın öncesinde kâğıt üzerinde çözülemeyen hiçbir sorun, yayın esnasında halledilemez!..”
O nedenle protokolu genişletmek şart!