Ümit Özdağ: Yalan söyleyen birisi varsa o ben değilim, Meral Akşener
İyi Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın partisinin İstanbul il başkanı Buğra Kavuncu hakkındaki ‘FETÖ’ imasıyla başlayan tartışma sürüyor.
Disiplin Kurulu’na sevk edilerek savunması istenen Özdağ, olağan 2. kongreden sonra Meral Akşener’in Murat Karan ile partiden ayrılması için haber yolladığını söyledi.
“Sadece benim değil. Aytun Çıray ve İsmail Koncuk ile de çalışmak istemediğini iletti” diyen Özdağ, Akşener’in hakkında soruların yer aldığı bir anket yaptırdığını ve bunu incelemesi için Murat Karan ile kendisine gönderttiğini anlattı.
Sorulardan birinin “İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ liderliğinde yeni bir siyasi parti kurulmalı mı?” olduğuna dikkati çeken Özdağ, “Yüzde 15.7 evet, yüzde 56.8 hayır, yüzde 28.0 Fikri yok. Şundan eminim: Bu cevap beni partiden ayrılmaya teşvik için yüksek verilmiş” dedi.
Devamında, “Düşünün bir genel başkan partinin kendisi ile birlikte iki kurucusundan birisi olan milletvekilinin partiden ayrılması için saha araştırması yaptırıyor. Kongreden sonra da bütün üstü çizilmesi istenen milletvekilleri ile görüştüğü halde benimle görüşmedi. Özetle, Akşener beni İYİ Parti’den tasfiye sürecini başlatalı çok uzun zaman oldu” değerlendirmesinde bulunan Özdağ,” Keşke Akşener benimle konuşmayı tercih etseydi. Selahattin Demirtaş’a bile evinde kahvaltı ikram edebileceğini söyleyen Akşener’in, Ümit Özdağ’ın partiden ayrılması isteğini, yüzüne söyleyip, ikram edebileceği bir kahvesi yok muydu?” diye sordu.
Cumhuriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Özdağ ayrıca şunları kaydetti:
“Ben televizyonda HDP ile yakınlaşmadan bahsetmemiştim ancak HDP konusunda yalan söyleyen birisi varsa o ben değilim. Bana, İYİ Parti Milletvekillerine, bütün İYİ Parti seçmenine ve Türk milletine HDP ile ilişkiler konusunda Meral Akşener doğruları söylememiştir. 2018 genel seçimlerinden önce İYİ Parti’den iki kişi Akşener’in talimatı ile divandan habersiz CHP, Saadet ve HDP’lilerle birlikte oturup dört ay boyunca seçimlerin ikinci tura kalması durumunda açıklanacak bir anayasa hazırlamışlar. Ve bundan benim ancak yerel seçimlerden sonra haberim oldu.
Divandan ayrıldığım hafta İstanbul’da Odatv’de bir haber okudum. Dört partinin anayasa taslağından bahsediyordu. Barış Terkoğlu’nu aradım, “böyle bir taslak yok” dedim. “Haber bizim değil, Birgün gazetesinin” dedi. Haberi yazan muhabirin telefonunu verdi, aradım. Kendisi bana Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nu kaynak olarak gösterdi. İbrahim Kaboğlu ile TBMM’de odasında buluştum. Kaboğlu’na sordum. “İYİ Parti CHP, Saadet ve HDP ile birlikte bir anayasa taslağı çalışmalarına katıldı mı?” “Evet, katıldı” cevabını verdi. Ben “partiyi kim temsil etti” diye sorunca “Önce Nuri Okutan katıldı. Sonra o hastalanınca Ahmet Erozan ile devam ettik” dedi. Gerçekten Okutan o dönemde hastalanmıştı. Anayasa taslağını rica ettim. İkinci görüşmemizde Kaboğlu anayasa taslağını teslim etti.
Taslak mahrem bir yol haritası öngörüyor. Ve sonunda “dört siyasi partinin liderinin katılımıyla gerçekleştirilecek bilimsel bir anayasa toplantısı vesilesiyle kamuoyu ile örtülü veya açık olarak paylaşılacağı” ifade ediliyor. Hazırlanan anayasa taslağı seçimlerin ikinci tura kalması durumunda açıklanacakmış. Şimdi ben, İYİ Parti’nin kuruluşunda Akşener’e HDP ile anayasa yazsın diye destek vermedim. Hiçbir İYİ Partili ve İYİ Parti seçmeni bundan dolayı destek vermedi. HDP milletvekili bu taslağın ikinci tura kalındığı takdirde açıklanacağını biliyor, Ümit Özdağ bilmiyor….
Şimdi de AKP ile İYİ Parti’nin gizli yeni anayasa çalışmalarından bahsediliyor. Sayın Çıray’ın bu konudaki açıklamaları çok ciddiye alınmalı. Benim de çok güçlü duyumlarım var. İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, AKP’li yetkililerle birlikte ve bir AKP kurmayının başkanlığında yeni bir anayasa taslağı hazırladıklarını altı aydır Ankara’da sağda solda anlatıyormuş. Bizim yeni haberimiz oldu.
CHP Parti Meclisi üyelerinin bildiği bir gerçeği İYİ Parti milletvekilleri bilmiyor. Bugün AKP ile kendi partisinden gizli anayasa yazan Akşener’in yarın dönüp tekrar HDP ile anayasa yazmayacağının garantisi yok. Artık bunları açıklamamak İYİ Parti’ye oy verenlere ve inandığımız değerlere ihanet halini alır. Kendi milletvekillerinden ve seçmeninden gizli küçük bir ekip ile politikalar geliştiren bir genel başkanın girdiği angajmanların Türkiye’yi ve partiyi nereye sürükleyeceğini bilmek mümkün değildir.