Mutlu Tönbekici oteldeki tahta kuruları yüzünden bu hale geldi

Gazeteci Mutlu Tönbekici, Avustralya’da kaldığı bir otelde tahta kurularının saldırısına uğradı. Sosyal medya hesabından fotoğrafını paylaşan Mutlu Tönbekici’nin tüm vücudu kırmızı benekler kapladı.

Yaşadıklarını sosyal medya hesabından şöyle paylaştı:

“Avustralya'da her şeye hazırdım ama tahtakurusuna değildim.. Kaldığım otelde varmış meğer. Hani öyle çok da korkunç bir yer değildi. İçime sinmeyen bir şey vardı ama tahmin ettiğim gerçekten bu değildi.

Yerleştikten bir gün sonra bileklerimde müthiş bir kaşıntı başladı. Önce yemek alerjisi sandım. Sonra ayak bileklerim kırmızı noktalarla kaplandı. Ertesi gece jetlag sayesinde saçma bir saatte uyanınca baktım ki kan emici küçük arkadaşlar iş başında!

Ertesi gün hemen ayrıldık oradan ama dev bir koloni fena halde ısırmıştı beni ve bunun sonucunda korkunç bir alerjik reaksiyon başladı. Her tarafım feci bir şekilde kabarıyor ve kaşınıyordu. Öyle ki doktora gitmek zorunda kaldım. Ama gel gör ki çoğu aile hekimi çarşamba günleri çalışmıyor! Dört yere gittim, hepsi kapı duvar.

Kim kurtardı beni? @gocmenanneler Melbourne şubesi! Bu oluşumu akıl edenden Allah razı olsun. Hemen hemen her ülkede Facebook ve WhatsApp grupları var. Avustralya'ya geldikten bir kaç gün sonra beni WhatsApp gruplarına dahil etmişlerdi. Durumumu gruba yazınca hemen ilgilendiler. Memleketten bu kadar uzakta Türk kadınlarının müthiş yardımlarını gördüm. Hanife hanım çok uzaklardan gelip beni önce doktora, sonra hastaneye acil servise götürdü. .

Hastanede beni o halde görünce hemen karantinaya alıp kanımı laboratuvara yolladılar. Enfeksiyon olmadığı, sadece alerji olduğu anlaşılınca ilaç yazdılar. (Bu arada 500 dolarımı (1888 TL) da peşin peşin aldıklarını söylemeliyim hemen. Mecburi sağlık sigortamdan almaya çalışıyorum şimdi)

Kaşıntım üç gün daha sürdü. Sonra kesildi, kabartılar da sönmeye başladı. Şimdi daha iyiyim.

Tahtakurusu meğer dünyada yeniden yükselişteymiş. Bir yandan kaşınırken bir yandan ne kadar makale varsa hepsini okudum. Yeni nesil tahtakuruları eski ilaçlara dayanıklıymış üstelik. Adamlar resmen DNA'larını değiştirmişler. Sadece Avustralya değil Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'da da yaygınmış.

Öyle saçma sapan bir şey atlattık işte.. Geleli iki hafta oldu ama sanki iki aydır buradaymışım gibi.

Geriye bir tek ev tutma olayımız kaldı. Onu da halleder gibiyim. Gene yazacağım. Öptüm…”