Vaka Sayılarında Artışa TTB'den Tepki: Okulların Açılması için Ek Önlemler Alınmalı
Vaka sayısı 12 bin 300’ü aşarken korona salgınında sonbaharda beklenen artışın şimdiden yaşanmaya başlandığına dikkat çekildi.
Normalleşme adımları çerçevesinde kısıtlamaların kaldırılması ve aşı oranının düşük olması ile birlikte Türkiye’de temmuz başında 4 bin 500’e gerileyen günlük vaka sayısı yeniden hızlı bir artışa geçerek 11 bini aştı. Yurttaşları maske, mesafe önlemlerinin devam ettirilmesi ve aşı olmaları için uyaran uzmanlar “Okullarn açılması için şimdiden ek önlemler alınmalı” çağrısında bulundu.
‘SOMUT ADIM YOK’
Cumhuriyet'ten Mehmet Kızmaz'ın haberine göre, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul: Milli Eğitim Bakanlığı “Her şey yolunda gidiyor. Önlemleri aldık. 6 Eylül’de okulları açacağız” diyor ama bir eğitim seferberliği yok. Artan vakalara karşı somut önlemler alınmalı. MEB için bir ek bütçe hazırlığı yapılmadı. Dünyada okulların gün sayısıyla en çok kapatıldığı ülkelerden biri Türkiye. Kaç öğrencinin aşı olduğuna dair bilgimiz yok. Okulların açılması için şimdiden ek önlemler alınmalı, kamuoyu bilgilendirilip, uyarılmalı. Öğretmenleri haftada 2, öğrencileri 1 kere testten geçirecek koşullar oluşturulmalı. Her okulda sağlık personeline ihtiyaç var. Önlemler alınarak yüz yüze 5 tam gün şeklinde okullar açılmalı.
‘KAMPANYA BAŞLATIN’
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten: Sonbaharda bir yükseliş bekliyorduk ama şimdiden başladı. Bir dalganın dördüncü yükselişi. Normalleşmeye zaten erken başlandı. İktidar, Sağlık Bakanlığı buna önem vermedi. Aşılama olsa, vaka sayısı azalsa bile tedbirleri elden bırakmamalıydı. Aşı olma oranı çok az. Bir kesimin aşı tereddüdünde olmasında bakanlığın ilk dönemlerdeki açıklaması da neden oldu. Tatilin 9 gün olmasıyla yurtiçi ve yurtdışından çok fazla hareketliliğin olması vaka sayısını artırdı. Bakanlık Delta varyantı ile ilgili en son 13 Temmuz’da, “750 kişide görüldü” açıklaması yaptı. Bu akıldışı. Düşen test oranı artırılmalı. Bir aşı kampanyası yapılmalı. Bölgelere dönük de bir aşılama programı yapılabilir. AVM, toplu taşıma araçları gibi çok kalabalık yerlere aşı olmayanlar alınmamalı. Bizi pandemiden kurtaracak olan, aşılama ve gerçek veriler, doğru bilgiler.
‘DELTA ARTIRIYOR’
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol: Aşılamada geç kalınmıştı. Bu arayı kapatmak çok mümkün olmadı. Aşılama yeterli değil. Çok durağanlaştı. 2’nci dozunu almış olanların oranı yüzde 25 civarında. Aşılama düşük olunca Delta, aşılanmış kişilere bile enfekte ediyor. Delta, vaka sayısını çok daha hızlı bir şekilde artıracak. Aşılamanın daha stratejik biçimde, seferberlik çerçevesinde yürütülmesi gerekiyor. Aşı ile ilgili bütün temel gerçekler kamu spotları haline getirilip toplu taşıma araçlarında, kalabalık alanlarda, bilbordlarda bilgilendirilmeli. Bilim insanlarına yol verilmeli. Biz şu anda bildiklerimizi uygulayamıyoruz. Okullar gibi aşılanmamış nüfusu karşılayacak yerler için havalandırma ve yoğun test çalışmalarının yürütülmesi lazım. Maske ve mesafe önlemlerine devam etmekle beraber aşı olmalıyız.
‘BİR MİLYONDAN FAZLA’
Sosyal medya hesabında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Toplam vaka ve ölüm sayısı artık günlük verilmediği için aktif vaka sayısını hesaplayamıyoruz. Ancak sanıyorum yeniden 100 bini geçti. Yani saptayamadıklarımızla birlikte aramızda virüs pozitif bir milyondan fazla kişi dolaşıyor ve çok bulaştırıcılar. Bir yandan aşı olmalıyız, diğer taraftan devlet bazı kısıtlamalar uygulamalı ve halk maske ve mesafe kurallarına sıkı sıkıya uymalı. Rusya’dan gelen turistler için daha sıkı önlemler alınmalı. Yoksa vaka artışını durdurmak mümkün olmayacak.
‘AŞISIZLAR PANDEMİSİ’
Bir televizyon kanalında konuşan Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan: 2 doz aşısını yaptıran vatandaşlarımızın sayısı 21.5 milyonu geçmiş durumda. Ama bunun hedefin 3’te 1’i olduğunu vurgulamak gerekiyor “Ben 1. dozu oldum, 2. dozu olmayabilir miyim?” ya da “Ben gencim koronavirüs beni etkilemez mi?” diyenlerin olduğunu görüyoruz. Son dönemde hastanede yatanlara baktığımızda aşısız olanların çoğunlukta olduğunu vurgulamak lazım. Bu bize aşının koruyuculuğunu gösteriyor. Dünya genelinde 4’üncü dalganın “aşısızlar pandemisi” olabileceğine dair bir kanı var. Bu sebeple 4’üncü dalgayı ülkemizde en az hasarla atlatmamız için yapmamız gereken şey aşıya ağırlık vermek ve maske, mesafe, hijyen kurallarına dikkat etmek.