Vatandaştan TBMM ve CİMER’e İlginç Başvuru!
TBMM ve CİMER’e başvuran Y.D. adlı vatandaş, Atatürk’ün dört ayrı nüfus kaydının olduğunu belirterek düzeltilmesi talebinde bulundu. Ancak başvuran vatandaşın talebi Atatürk ile soy bağı olmadığı için dikkate alınmadı.
Önder Yılmaz - Milliyet’in ulaştığı bilgi ve belgelere göre; İstanbul’da yaşayan, Y.D. ve arkadaşları TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurarak, Atatürk’ün dört farklı nüfus kaydı bulunduğunu, kayıtların birinde ‘Gazi’ diğerinde ‘Paşa’ isimlerinin kullanıldığını, gerçek adı ‘Mustafa Kemal Atatürk’ dışında resmi bir adının bulunmaması gerektiğini belirtti.
4 ADET NÜFUS KAYDI
Başvuruda şöyle denildi:
Yine 26.11.1934 tarih ve 2590 sayılı Kanun ile ‘Paşa’ ifadesinin kullanılması yasaklanmıştır. Atatürk tarafından kanun ile yasaklanmış bir payenin yine Atatürk tarafından isim olarak kullanılması akla uygun değildir. Ancak Atatürk’e ait dört adet nüfus kaydından iki adedinde Atatürk’ün adının ‘Gazi Mustafa Kemal Paşa Atatürk’, bir adedinde, ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ve bir diğerinde ise ‘Mustafa Kemal Atatürk’ olarak geçtiği görülmektedir. Diğer taraftan gerçek kişiye ait sadece bir nüfus kaydının bulunması gerekirken Atatürk’e ait dört adet (Altındağ, Şahinbey, Konak ve Çankaya olmak üzere) nüfus kaydı bulunması dikkate değerdir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adının aslına ve resmi kayıtlara uygun olarak nüfus kayıtlarının düzeltilmesini, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adının kim tarafından, ne zaman ve neden Gazi Mustafa Kemal Paşa Atatürk olarak kayıtlara geçirildiğinin tarafıma bildirilmesini talep ederim.
'YETKİNİZ BULUNMUYOR'
Y.D. ve arkadaşlarının aynı başvuruyu CİMER’e de yaptıkları belirtirken, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Atatürk’ün nüfus kayıt bilgilerine ilişkin bilgi alma ve değişiklik isteme gibi yetkilerinin bulunmadığı” bilgisinin verildiği kaydedildi.
TBMM Dilekçe Komisyonu başvuruyu İçişleri Bakanlığı’na ileterek, konuya ilişkin incelemenin bildirilmesini istedi. Bakanlık, Türk Medeni Kanunun 39’uncu maddesindeki ‘Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz’ ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 35’inci maddesindeki ‘Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz’ hükümlerini anımsattı. TBMM Dilekçe Komisyonu da Y.D. ve arkadaşlarına bu aşamada yapılacak başka bir işlem olmadığını bildirdi.