Vedat Milor: Menemen yemek haz almanın ötesinde, düşünsel bir aktivite
Vedat Milor, geçen hafta Twitter'da düzenlediği 'menemen' anketinin ardından konuyla ilgili bir de yazı kaleme aldı.
Gastronomi yazarı ve TV programcısı Vedat Milor, geçen hafta Twitter'da düzenlediği 'menemen' anketinin ardından konuyla ilgili bir de yazı kaleme aldı. "Menemen yemek belli ki bir haz almanın ötesinde, düşünsel bir aktivite" diyen Milor, 'soğanlı menemen'in kazandığı anketle ilgili olarak da "Tercihleri hemen her sefer azınlıkta kalmış biri olarak uzun yıllardır ilk kez kendimi kazanan grubun içinde buldum" yorumunu yaptı.
Menemen tartışması üzerinden de devam eden 'toplumsal kutuplaşma'ya da espirili bir dille değinen Milor, "Acaba menemeni soğansız yiyenler ülke gerçeklerinden kopuk, ağız kokusu konusunda saplantılı, özünden kopmuş, Batı özentisi bir kitle mi? İkinci sınıf yurttaş muamelesini hak etmiyor mu bu yüzde 49? Yok, yok. Vallahi billahi şaka yapıyorum" dedi.
Vedat Milor'un Hürrriyet gazetesinin bugünkü (2 Eylül) nüshasında yayımlanan yazısında, menemenin tarihine dair de şu bilgileri verdi:
"Sahanda soğanlı yumurtanın 15’inci yüzyılda saray mutfağındaki önemli yemeklerden biri olduğunu biliyoruz. Tarihçilerin söylediğine göre; biberin yaklaşık o dönemde, domatesinse çok daha sonra Osmanlı’ya geldiğini göz önünde bulundurursak menemenin, soğanlı yumurtanın dönüşümüyle ortaya çıktığı düşünülebilir.
Ama kesin yargı yanlış olur. Çünkü bunu destekleyecek tarihsel bulgu yok. Öte yandan menemenin Giritlilerin Menemen’e göç etmesiyle ortaya çıktığını gösteren bir araştırma var: Oktay Özengin’in çalışması... Bu çalışmaya dayalı olarak da Sayın Mehmet Yaşin’in 22 Haziran 2016 tarihinde Hürriyet’te güzel bir yazmış. Yaşin büyük ihtimalle menemenin Güney Fransa ve İtalya’da bağ işçileri arasında ortaya çıktığını düşünüyor. Olabilir. Bask bölgesinde ‘piperade’ diye bizim menemene benzeyen bir yemek çok popüler. O civarın nefis bir acı olmayan kırmızıbiberi var: ‘espelette’. ‘Piperade’nin olmazsa olmazı. İçinde soğan, sarmısak, yumurta, domates de var. Jambonlu versiyonlarını da gördüm. Akşam tek bu yemek çıkacaksa Bask aileler bunu tercih ediyor ve yanında ‘tannat’ üzümünden güçlü bir roze şarap açıyor.
Bizde de yumurtayı pastırma, sucuk, kavurma, kıymayla yemek bir gelenek ama o zaman genelde domates kullanılmıyor. Tarihçi Özengin, bu yemeğin Menemenlilerle civara göç eden Giritliler arasındaki etkileşimden doğduğunu söylüyor. Menemenlilerin etli, patatesli ve domatesli bir nevi güveç yemeği var. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Menemen’e yerleştirilen Giritli muhacirler yoksul. Et yerine protein değeri yüksek olan yumurta kullanıyorlar. Patatesin yerine de soğan ikame ediliyor. Biber sonradan giriyor. Değerli Murat Bardakçı da harika üslubuyla etimolojik açıdan ‘menemen’ mi yoksa ‘melemen’ mi sorusundaki bulguların yetersizliğine dikkat çekmiş. TDK değişikliğe gidene kadar ‘menemen’ diyebileceğimiz bu domates-soğan-biberli yumurta yemeği pratik, lezzetli ve hemen herkes tarafından seviliyor. 1930’lu yıllardan itibaren de, Menemen’den başlayarak lokantalara giriyor ve zamanla ülkemizin her tarafına yayılıyor."