Yeni Şafak yazarı Seda Sayan'a neden savaş açtı?
Yeni Şafak yazarı Sema Karabıyık köşesinde, "Seda ve Uğur'la Artık Susma" eleştirdi. Programda yer alan ifadeleri sert bir şekilde eleştiren Karabıyık programın nasıl reyting topladığını da yazdı.
Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi yazarı Sema Karabıyık köşesinde, "Seda ve Uğur'la Artık Susma" programında reyting toplamak uğruna neler yapıldığını yazdı.
Karabıyık, Seda Sayan ve Uğur Aslan'ın sunduğu programda, "Tecavüze uğradım" diyen bir kadının adının açıkça yazıldığını, tecavüzcünün ise soyadının gizlendiğini ve yüzüne maske taktırıldığını belirtti.
"Show Tv ekranlarında günlerdir 'Meral’in çocuğunun babası yoğurtçu Bayram mı?' geyiği yapılıyor" diyen Karabıyık, programda yaşanılan olayların travmatik sonuçları olduğunu, ama sunucuların olayın ciddiyetinin farkında olmadığını ifade etti.
Karabıyık, "Sosyal medya, yoğurtçu Bayram safında eğlenceli twitler atarken, 14 yaşında babasının bir başkası olduğunu öğrenen, annesinden dolayı ismi soy ismi her şeyi belli olan kız çocuğunun yaşayacağı travmayı kimse umursamıyor" dedi.
DNA testinin seyirci tarafından ilgil gördüğünü, programın da buraya oynadığını belirten Karabıyık, "Gerçek hayatta aylar süren DNA testi (çok lazımmış gibi) bu programlara özel bir haftada yapılıyor. RTÜK’ün bir an önce canlı yayında DNA testi rezaletine son vermesi gerekiyor" dedi.
Karabıyık, Seda Sayan için ise, "Kadın hakları deyince mangalda kül bırakmayan bir kadın sunucu, 'anlat bacım' diyerek kariyer basamaklarında yükselen, ekrandaki varlığını Meral gibi kadınlara borçlu olan kadın sunucu, Meral’in aşağılanmasına, toplum nezdinde ahlaksız kadın olarak damgalanmasına göz yumuyor. Meral üzerinden reyting devşirirken yapıyor bunu üstelik" ifadelerini kullandı.
Karabıyık ayrıca, "Aile Bakanlığı, küçük kızı korumaya almak için ne bekliyor acaba" diye de sordu.
Karabıyık'ın yazısı şu şekilde:
"Meral gibi kadınlara borçlu olan kadın sunucu, Meral’in aşağılanmasına, toplum nezdinde ahlaksız kadın olarak damgalanmasına göz yumuyor.
Bir program düşünün ki, 'tecavüze uğradım' diyen kadının adı soyadı ismi cismi herşeyi belli, taciz denilerek hafifleştirilen tecavüzcünün soyadı gizlendiği gibi yüzünde maske var!
Show Tv ekranlarında günlerdir 'Meral’in çocuğunun babası yoğurtçu Bayram mı?' geyiği yapılıyor. Seda Sayan ve Uğur Aslan reyting listesinde üst sıralara kurulmanın verdiği güvenle olayın tadını çıkarırken; sosyal medya, 'adamsın yoğurtçu Bayram' nidalarına sahne oluyor.
İzdivaç formatına kısıtlama gelmesinin kesinleşmesinden sonra 'Seda ve Uğur'la Artık Susma' ismiyle başlayan program, bir süre geçen yıldan kalma izdivaç kırıntılarıyla reyting toplamaya çalıştı. Ardından 'bir Yeşilçam yıldızının doğurup terk ettiği kişi yıllar sonra annesine ulaşmak için stüdyomuzda' dendi. Birkaç kişi zan altında bırakıldıktan sonra Hale Soygazi’nin ismi telaffuz edildi. DNA testinin seyirci tarafından ilgi gördüğü kesinleştiği günlerde doğum hastanelerinde yapılan bebek ticareti geldi gündeme. 'Fakirlerin çocuklarını öldü gösterip çocuksuz zengin ailelere satmışlar' cümlesi dakikada birkaç defa tekrarlandı, tekrarlanmaya devam ediyor. Sunucular olayın ciddiyetinin farkında değiller. Yaptıkları programın travmatik etkileri umurlarında değil! Uğur Aslan telefonla bağlanan herkese, 'siz de değişmiş olabilirsiniz, belki anneniz erkek bebek doğurmuştu onun yerine sizi verdiler, siz acaba gerçek ailenizin yanında mısınız?' sorularını yöneltiyor. Kendince eğleniyor dalgasını geçiyor. Seda Sayan, 'dedikoducunun önde gideni olarak annem anlattı kız ne dolaplar dönmüş' diyerek seyircinin merakını gıdıklıyor.
Gerçek hayatta aylar süren DNA testi (çok lazımmış gibi) bu programlara özel bir haftada yapılıyor. RTÜK’ün bir an önce canlı yayında DNA testi rezaletine son vermesi gerekiyor. İzdivaç formatında olduğu gibi bir formatı toptan yasaklamak yerine uyulması zorunlu kurallar listesi yapılması gerekiyor RTÜK tarafından. DNA testi gibi, adli tıp raporu çıkmamış, cinayet mi intihar mı olduğu kesinleşmemiş vakaların dosyalarının açılmaması gibi.
O stüdyoya gelenler, kamera karşısında yaşadıklarını gözler önüne serenler, programda açığa çıkanların maalesef hayatlarını nasıl etkileyeceğinin farkında değiller! Meral, 'yoğurtçu Bayram' vakasında olayın mağduru 14 yaşında bir çocuk. Olaydan sosyal medya vasıtasıyla haberdar oldum. Programın hastaginin #yoğurtçubayram olarak tercih edildiği gün. Ağızları kulaklarındaydı ikilinin, 'tüm Türkiye yoğurtçu Bayramdan bahsediyor, DNA raporunun sonucunu bekliyor' diyerek. Meral’in kocası İbrahim, üçüncü kızlarının kendisinden olmadığından şüphelenerek başvurmuştu programa. Nasıl oluyorsa üç defa DNA testi yaptırmışlar, her seferinde babası olmadığı anlaşılmasına rağmen Meral iddiaları reddetmiş, 'görümcelerim bana tuzak kuruyor' diyerek soluğu stüdyoda almıştı. Canlı yayında tekrarlanan DNA testinde sonuç değişmeyince, arkadaşında kaldığı bir gece çayına ilaç katıldığını, yoğurtçu Bayram’ın tecavüzüne uğradığını, çocuğun ondan olabileceğini itiraf etmişti. Pardon tecavüz ekranın yasaklı kelimelerinden, taciz-zorlama kelimelerinin kullanılması gerekiyor. Bir kadın sunucu, kadın hakları deyince mangalda kül bırakmayan bir kadın sunucu, 'anlat bacım' diyerek kariyer basamaklarında yükselen, ekrandaki varlığını Meral gibi kadınlara borçlu olan kadın sunucu, Meral’in aşağılanmasına, toplum nezdinde ahlaksız kadın olarak damgalanmasına göz yumuyor. Meral üzerinden reyting devşirirken yapıyor bunu üstelik. Adıyla soyadıyla yüzüyle kimliğini ifşa eden Meral’e karşılık sunucuların 'abi' diye hitap ettikleri yoğurtçu Bayram’ın soyadı gizli tutuluyor, yüzü maskenin arkasına gizleniyor. Adam büyük bir pişkinlik içinde birkaç ay süren gönüllü bir ilişki yaşadıklarını iddia ediyor. Benzer bir maske ile babasının en büyük destekçisi olarak programda yerini alan kızı, 'neden 14 yıl önce şikayetçi olmadın madem tecavüze uğradın' diyerek Meral’i köşeye sıkıştırıyor. Tam da bu zihniyet yüzünden. Sunucunun, kız evladın mağdur kadından yana değil tecavüzcü adamdan yana tavır almasından dolayı, Meral gibi kadınlar başlarına geleni sineye çekmek, tehditlere boyun eğmek durumunda kalıyor. Bütün bunlar alenen konuşulurken, sosyal medya yoğurtçu Bayram safında eğlenceli twitler atarken, 14 yaşında babasının bir başkası olduğunu öğrenen, annesinden dolayı ismi soy ismi herşeyi belli olan kız çocuğunun yaşayacağı travmayı kimse umursamıyor. Canlı yayında annesine vurulan damgayı bir ömür boyu taşımak zorunda kalacağı kimsenin umurunda değil. Pekçok vakaya anında müdahil olan Aile Bakanlığı, küçük kızı korumaya almak için ne bekliyor acaba?"