Yıldız Çağrı Atiksoy: Her projede başka bir kadınım!
Duru güzelliğiyle dikkat çeken Yıldız Çağrı Atiksoy diğer kadın oyuncularla arasında rekabet olmadığını iddia etti.
Tekrara düşmemek, canlandırdığım yeni karaktere izleyiciyi inandırmak, kendime yeni şeyler katmak gibi kendi içinizde kendinizle yaşadığınız rekabet yenilenmenize gelişmenize sebep oluyor.
Bir çok oyuncu arkadaşımın da bu şekilde düşündüğünü biliyorum.
Size ‘seksi’ ve ‘masum’ sıfatlarını yakıştırıyorlar. Hangisini seçersiniz?
Bu yakıştırmaları izlemekte oldukları dizide canlandırdığım Mine karakteri için yapıyor olabilirler. Yine de teşekkür ederim, yakıştırmaların hepsi kadınlık halleri aslında. Her yeni projede başka bir kadını, başka bir ruh halini tercih etmeye dikkat ediyorum. Bu yakıştırmaların sevgi kökenli olduğunu düşünüp mutlu oluyorum.
Ekranın kadın starları arasında siz kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Böyle bir konumlandırma hiç yapmadım. Yaptığım işi çok seviyorum. Daha uzun yıllar yapmak istiyorum. O nedenle çalışarak kendimi geliştirerek ilerlemek istiyorum.
Dışarıdan bakıldığında cool ve snob bir duruşunuz var. Gerçekten de öyle misiniz?
Aslına bakarsanız enerji topu gibiyim. Neşeliyim. Pozitif olmayı pozitif düşünmeyi seviyorum. Cool olmak da güzel ama ben daha ziyade duygularıyla hareket eden biriyim. Haksızlığa tahammül edemem
Nelere tahammül edemezsiniz?
En tahammül edemediğim şey haksızlık. Samimiyetsizlik, yalan ve tembelliğe de tahammülüm yok.
Sınırlarınız var mı?
Kırmızı çizgilerim daha ziyade maneviyatla ilgili. Mesela haksızlık ve vicdansızlık gibi...
Yalnızlık fobinizi aştınız mı?
Evet aştım. 10 yıldır tek yaşıyorum. Sevdiğim insanları kaybetme korkum vardı. İsterdim ki tüm sevdiklerim hep gözümün önünde olsunlar, beraber yaşayalım. Tabii bu imkansız bir şey.
Bana “Öl” diye yazanlar bile oldu
Cilt rahatsızlığından sonra gençlik ve güzelliğin anlamı değişti mi?
Evet çok değişti. Güzellik benim için hiçbir zaman oyunculukta birinci sırada yer almadı ama güzelliğin her zaman insanlar üzerindeki algısının farkındaydım. Ama bu algının aslında her şey olduğunun, bizleri insani değerlerden bu kadar uzaklaştırdığının farkında değildim. Bununla yüzleşmem sert oldu. O dönem her hafta o kadar kötü hakaretler işitiyordum ki sosyal medyadan öl diye yazanlar bile oluyordu. İyileşmem 1.5 senemi aldı. Oysa ne kadar aptalmışım. Allah daha büyük kalıcı hastalıklar vermesin.
Melis Güvenç/ Vatan