Yılmaz Odabaşı ülkeyi terk etti!
Şair Yılmaz Odabaşı, kişisel sosyal medya hesabından 1 Kasım seçim sonuçlarına tepki amacıyla Türkiye'yi terk etme ve Fransa'ya yerleşme kararı aldığını açıkladı.
Şair Yılmaz Odabaşı, kişisel sosyal medya hesabından 1 Kasım seçim sonuçlarına tepki amacıyla Türkiye’yi terk etme ve Fransa’ya yerleşme kararı aldığını açıkladı.
Şair Yılmaz Odabaşı, kişisel sosyal medya hesabından 1 Kasım seçim sonuçlarına tepki amacıyla Türkiye’yi terk etme ve Fransa’ya yerleşme kararı aldığını açıkladı.
Halihazırda İsviçre’de olan Odabaşı kişisel Twitter hesabından, Edirne’ye kadar gidemezsin diyenler, şu an İsviçre’deyim ve politik rest olarak bugünden itibaren Türkiye’yi terk etmiş bulunuyorum!” dedi.
Yılmaz Odabaşı kimdir?
Yılmaz Odabaşı, ilk öğrenimini Diyarbakır, Ankara, Kayseri ve Gaziantep illerinde, lise öğrenimini Diyarbakır'da Diyarbakır Lisesi'nde tamamladı. 1970'lerin sonunda dönemin öğrenci eylemlerinde aktif rol aldı. 1980'de İzmir Hukuk Fakültesi'nde öğrenimine başladıktan sonra 12 Eylül Darbesi ile tutuklandı ve Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde bir yıl hapis yattı.[1] Yazko Somut gazetesinde ve Nitelik, Yamaç, Yarın, Dönem, Oluşum gibi dergilerde yazılar yazdı.1984'te İlk şiir kitabı toplatıldı. Bu esnada kısa süreli tutuklandı. Salıverilmesinin ardından Gökyüzü, Yeni Olgu, Dönem, Ortaklaşa, Oluşum, Yarın dergilerinde yazdı. 1985'te Diyarbakır'a dönen ve ilk şiir kitabını tekrar yazan şair, kitabını 1985'te yayınlattı.[2] Aynı dönemde Diyarbakır'da Aydınlar Dilekçesi'ni imzaya açtı ve İHD'nin kuruluş çalışmalarına katıldı.
Yılmaz Odabaşı, yazdığı ilk yıllardan itibaren şiirimizde 80 kuşağının özgün, sevilen ve yaygın okunan şairlerinin başında yer aldı. Şiirleri en çok bestelenen bir şair olarak da anıldı. Ahmed Arif'in epik ve dağlı sesi ile Attila İlhan'ın kentli lirizminin bireşimi sayılabilecek yalın ama imgesel yoğunluklu şiirleri, 1980'lerden 2000'li yıllara dek genç kuşak şiir okurları üzerinde büyük bir etki oluşturdu.
Odabaşı, 1986'da Diyarbakır'da Kültür Kitabevi adlı bir kitabevi açtı ve gazeteciliğe devam etti. 1987 yılında Ortadoğu Haber Ajansı haber müdürü olarak çalıştı.1992 yılında 2000’e Doğru Dergisi'nin Diyarbakır büro şefliğini ve Turkish Daily News gazetesinin güneydoğu temsilciliğini yaptı. Adana Altın Koza Film Öyküsü Ödülü'nü, Petrol-İş Sendikası Şiir Yarışması 2.'lik ödülünü ve Cahit Sıtkı Tarancı şiir ödülünü kazandı.[3] Ortadoğu Haber Ajansı'nda haber müdürlüğü yaptı, 1992'de bir süre Özgür Gündem ve Aydınlık Gazetesi'nde yazdı. Uba (Ulusal Basın Ajansı) Güneydoğu temsilciliği, 2000'e doğru dergisi Diyarbakır büro şefliği yaptı ve Türkish Daily News Gazetesi Diyarbakır temsilcisi olarak çalıştı. 1993 yılında Aydınlık gazetesinin Diyarbakır temsilciliği ve köşe yazarlığını yaptı. 1994 yılında Yargıtay tarafından on aylık hapis cezasının infazını Ankara Ulucanlar Cezaevi ve daha sonra aktarıldığı Ankara Haymana Kapalı Cezaevi'nde tamamladı. 1994'te Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin "Yılın Gazetecisi" ödülünü, 1995'te Sabri "Altınel Şiir Ödülü"'nü kazandı. Siyah Beyaz Gazetesi'nde köşe yazarlığı (1995) yaptı, daha sonra Cumhuriyet Gazetesi ve eklerinde (96-99), Radikal (1998) ve Radikal İki Eki'nde ve Birgün Gazetesi'nde (2004) yazdı.
Şiirleri ve şiir üzerine eleştirileri Varlık, Günümüzde Kitaplar, Yeni Düşün, Broy,Gösteri gibi çok sayıda dergide yayınlandı. Sokak, Gerçek, Birikim, Söz dergilerinde yazdı. 1998 yılında bir yazısı nedeniyle , 2000 yılında bir kitabı nedeniyle 1.5 yıl ay hapis cezasına çarptırıldı ve 1999 yılında mahkûmiyeti nedeniyle Bursa E Tipi Cezaevi'nde, 2000 yılında Tekirdağ Saray Kapalı Cezaevi'nde yattı. Cezaevi'nden çıkınca Orhan Murat Arıburnu Şiir Özel Ödülü'nü ve İsveç PEN Onur Üyeliği ile Human right Watch (New York) "Baskıya Karşı Cesaret Ödülü"'nü kazandı. 2000 yılından sonra ödüllere katılmadı. Mahkumiyetleri nedeniyle AİHM'de açtığı davayı 2005 yılında kazanarak uluslararası hukuk nezdinde de aklandı ve Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etti.
2000 yılında Ey Hayat adlı şiir kitabı yayınlandı. Ey Hayat, sanatçı Onur Akın'ın albümüne de ad verdi. Bir süre Ahmet Kaya ile çalışan Odabaşı'nın kırk kadar şiirii başta Ahmet Kaya olmak üzere (Yakarım Geceleri, Diyarbakır Hasreti , Dağlarda Ölmek İsterim gibi şarkılar), Onur Akın, Edip Akbayram, Grup Yorum, İlkay Akkaya, Ferhat Tunç, Metin Yılmaz, Sevcan Orhan, Suavi, Hayko Cepkin, Cevdet Bağca gibi sanatçılar tarafından yorumlandı.
Şiirleri Farsça, İngilizçe, Almanca, Fransızca, Kürtçe gibi pek çok dile çevrildi. Şiirlerinin İngilizce çevirilerinden oluşan "Everything But You" adlı şiir kitabı, Munster Literature Centre adlı yayın kurumu tarafından (Avrupa Konseyi sponsorluğunda) yayınlandı. 2015 yılında şiirlerinden yapılmış bir seçkiden oluşan kitabı ise İran Tahran'da yayınlandı
2004 yılında "Şarkısı Beyaz" adlı ilk romanı çıktı. 2005 yılında "Sakla Yamalarını Kalbim" adlı seçilmiş şiirlerinden oluşan derleme, 50.000 bin adet basıldı. Bir süre Nazım Hikmet Vakfı yönetim kurulu üyeliğinde bulundu. 2004-20012 yılları arasında yeni kitap yayınlamadı ve biten kitaplarının yeni baskılarını yapmadı. 2013 yılında ise "Hayatın Düşlere Borcu Var" adlı kitabıyla ve on iki yıl aradan sonra yayınladığı "Bana Yasak Sözler Söyle" adlı yeni şiir kitabıyla yayın ve edebiyat dünyasına geri döndü. 2015'te bütün şiirlerini "Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur" adlı kitabında topladı.
Yılmaz Odabaşı, yazarlık uğraşının yanı sıra, fotoğraf çekmekte ve resim çizmektedir.