Yılmaz Özdil: Türkiye'yi Yüzyıl Önceki Haline Geri Götürdüler
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugün açıklanacak “Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi üzerinden iktidarı eleştirdi.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugün açıklanacak “Türkiye Yüzyılı” vizyon belgesi üzerinden iktidarı eleştirdi. Özdil, “Yüzyılın başındaki vizyonla kurulan mucizevi Türkiye'yi, yüzyılın sonundaki vizyonla yüzyıl önceki haline geri götürdüler” dedi.
Özdil, AKP iktidarıyla ilgili şu değerlendirme ve eleştirilerde bulundu:
https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/turkiye-yuzyili-7445631/
■ Egemenlik saraydaydı, yüzyılın başında saraydan alınıp halka verilmişti, yüzyılın sonunda halktan geri alınıp saraya geri verildi.
■ Limanlarımız yabancılarındı, yüzyılın başında limanlarımız tek tek satın alınarak millileştirilmişti, sebil gibi dağıtılan liman işletme imtiyazları feshedilmişti, yüzyılın sonunda yine tek tek satıldı, liman işletme imtiyazları yine sebil gibi dağıtıldı.
■ Tütün tekeli yabancılarındı, yüzyılın başında Tekel millileştirilmişti, yüzyılın sonunda Tekel yeniden yabancılara satıldı.
■ Madenlerimiz yabancılarındı, yeraltı kaynaklarımızın imtiyazları İngiliz'e Alman'a Amerikalı'ya Fransız'a İtalyan'a verilmişti, yüzyılın başında yabancılardan tek tek satın alınıp, imtiyazları feshedilmişti, yeraltı kaynaklarımız Türk milletinin olmuştu, yüzyılın sonunda madenlerimiz yeniden tek tek satıldı.
■ Telefon şirketi yabancılarındı, yüzyılın başında satın alınarak, millileştirilmişti, yüzyılın sonunda hem Telekom'u, hem cep telefonu şirketlerimizi yabancılara sattılar.
■ Elektrik şirketi yabancılara aitti, yüzyılın başında satın alınarak, yabancı imtiyazı feshedilmişti, halk'ın olmuştu, yüzyılın sonunda elektrik dağıtımını halk'ın elinden alıp, yandaşlara verdiler.
■ Osmanlı iflas etmişti, padişah efendimizin kararnamesiyle Duyun-u Umumiye kurulmuştu, haciz kuruluşuydu, devletin gelirlerine alacaklılar tarafından el konulmuştu, yönetim kurulu İngiliz, Alman, Fransız, İtalyan ve Avusturyalıydı, uluslararası tefecilerin kölesi olmuştuk, devletin hazinesini inek gibi sağıyorlardı… Yüzyılın başında Duyun-u Umumiye'yi lağvederek, Osmanlı'nın borcunu ödemiştik, milli gelir ve altın üzerinden hesap yapıldığında, Osmanlı yüzünden ödediğimiz borç miktarı bugünün 500 milyar dolarına denk geliyordu… Yüzyılın sonunda güya Duyun-u Umumiye yok ama, Türkiye'nin yabancı ülkelere ve yabancı bankalara yine 500 milyar dolar borcu var.
■ Yüzyılın başında Atatürk Orman Çiftliği kurulmuştu, yüzyılın sonunda Atatürk Orman Çiftliği'ni parsel parsel yok ettiler, saray diktiler, maket dinozor parkı yaptılar, ağaçları katlettiler.
■ Yüzyılın başında şeker fabrikaları kurulmuştu, yüzyılın sonunda şeker fabrikalarını sattılar.
■ Kağıt yoktu, ithal ediyorduk, yüzyılın başında Seka kurulmuştu, yüzyılın sonunda Seka'yı kapattılar, kağıdı yine ithal ediyoruz.
■ Yüzyılın başında Hıfzıhhıssa Enstitüsü kurulmuştu, Çin'e bile aşı ihraç ediyorduk, yüzyılın sonunda Hıfzıhhıssa Enstitüsü'nü kapattılar, Çin'den aşı ithal ediyorlar.
■ Yüzyılın başında Merkez Bankası kurulmuştu, yüzyılın sonunda Merkez Bankası'nın kasası boşaltıldı.
■ Yüzyılın başında Sümerbank, Etibank, Denizbank kurulmuştu, yüzyılın sonunda Sümerbank'ı, Etibank'ı yok ettiler, Denizbank'ı sattılar.
■ Yüzyılın başında Yeşilköy Havaalanı kurulmuştu, Atatürk Havalimanı'na dönüşmüştü, yüzyılın sonunda Atatürk Havalimanı'nı yok ettiler.
■ Yüzyılın başında Fiskobirlik kurulmuştu, yüzyılın sonunda Fiskobirlik'i adım adım küçülttüler, piyasanın en büyük aktörüyken, faktör olmaktan çıkardılar, fındık piyasasını İtalya'ya teslim ettiler.
■ Yabancı demiryolu şirketleri yolcu garantiliydi, binmediğimiz trenin parasını ödüyorduk… Yüzyılın başında yabancı imtiyazlarını feshetmiştik… Yüzyılın sonunda geçmediğimiz köprünün, girmediğimiz tünelin, uçmadığımız havalimanının, görmediğimiz otoyolun, gitmediğimiz tren garının, yatmadığımız hastanenin parasını ödüyoruz, Türkiye'yi komple “yolcu garantili proje” haline getirdiler.
■ Yabancılara toprak satılıyordu, yüzyılın başında bu toprak satışı durdurulmuştu, yabancılara bir metrekare bile toprak satılmamıştı… Yüzyılın sonunda toprağımız yine şakır şakır satılıyor, Arap emlakçılar İstanbul'u pazarlıyor, parayı bastırana tapuyla beraber vatandaşlık satılıyor, vatan toprağına arsa muamelesi yapılıyor.
Gelecek nesillere bırakacakları en büyük mirasları, işte bu!