Yılmaz Özdil'den flaş referandum yazısı: Mezardakiler kalkıp oy kullanacak!
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in "Mezardakiler kalkıp oy kullanacak yarın" başlıklı yazısı sosyal medyayı salladı.
İŞTE O YAZI..
Berkin…
Kara kaşlım.
18 yaşında olacaktı bugün.
Oy kullanacak yarın.
*
Ali İsmail…
Aslanım.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nden mezun olacaktı bu sene, İngilizce öğretmeni olacaktı.
Sandığa gidecek yarın.
*
Murat.
Maltepe'den arkadaşım.
Tuğamiraldi şu anda.
Askeri cezaevindeki açık görüşte, sanki morali çok yerindeymiş gibi, gülümseyerek, belli etmemeye çalışarak, sevgili kızıyla top oynarken kahrından şehit olmasaydı, GATA morgunun kapısında isyan eden anacığı “bu devlete hakkımı helal etmiyorum” diye haykırmasaydı, tuğamiraldi.
Oy kullanacak yarın.
*
Kaşif…
Manevi annemin öz evladı.
Dedesi, istiklal harbi şehidiydi.
O, kumpas şehidi.
Dün, odatv davasından beraat etti.
Yarın oy kullanacak.
*
Metin Lokumcu.
Öğretmen.
Memleketin ağacını deresini ona buna peşkeş çekmesinler diye çırpınıp, yaban hayatını korumak için, ay sonunu getirmeye bile yetmeyen emekli maaşını harcayacak, yaralı geyikleri, kanadı kırık atmacaları iyileştirip, doğaya salmaya devam edecekti…
Kendisinden sonra hayata küsüp, canına kıyan köpeği Tukaş'ı da alacak, yurttaşlık görevini yerine getirmeye gidecek yarın.
*
Erdoğan Köse.
Bu sene üniversite sınavına girecek olan oğlu Berkan'ın başarısıyla gurur duyacaktı.
Ali Yüksel.
Kızı Betül'ün mektubunu okuyacak, oğlu Furkan'ın sünnetinde zeybek oynayacaktı.
Soma'da oy kullanacaklar yarın.
*
Kader…
12 yaşında zorla evlendirildi.
13 yaşında doğum yaptı.
14 yaşında av tüfeğini göğsüne dayayıp tetiğe basmasaydı, muhtemelen ikinci çocuğunu dünyaya getirmiş olacaktı.
12 yaşındaki kız çocuklarını koynuna alan 70 yaşındaki sapıklara af çıkaranlar hakkında, ömrü boyunca fikrini sormayanlara karşı, ilk kez fikrini
söylemek için, sandığa gidecek yarın.
*
Naklen yayında, onlarca kamera önünde katledilmesine rağmen, suikasti karartılan, katili hâlâ yakalanmayan Tahir Elçi…
Oy kullanacak yarın.
*
Ankara Garı'nda halay çeken, Elif, Gökhan, Berna, Eren, Sezen, Resul…
Merasim Sokak'ta servis aracıyla evine gitmeye çalışan, Gülşen, Orçun, Ayşegül, Cumali…
Kızılay'da otobüs durağında elele bekleyen, hukuk öğrencisi sevgililer, Can'la Başak…
Beşiktaş stadının yanından tesadüfen geçen, tıp öğrencisi, benim güzel yüzlüm, Berkaycığım…
Hep birlikte oy verecekler yarın.
*
2010'da yetmez ama evet referandumunda, Akp'yle imam nikahlı olan Amerikan maşası feto, “mezardakileri kaldırıp evet oyu kullandırmak lazım” dediğinde… Bu insanlarımızın hepsi yaşıyordu.
*
Şimdi oy kullanma sırası onlarda.
Onları da alarak gideceğiz sandığa.
*
Ergenekon'un kasası denilen, ama, beş parasız vefat eden, komaya girene kadar, ölüm döşeğine kadar tedavisine izin verilmeyen Kuddusi Okkır…
Asrın iftirasına uğrayıp canına kıyan, buna rağmen, yandaş medya tarafından vicdansızca ahlaksızca alçakça insanlıktan çıkmışçasına “mermiye kafa attı” denilen Ali Tatar…
36 bin kız çocuğunun hayatına dokunan, okumalarını, meslek sahibi olmalarını sağlayan, her sene 29 bin üniversite öğrencisine burs veren, 28 kız yurdu, 56 okul yaptıran, kemoterapi görmesine rağmen darbeci diye evi basılan, toprağa verildiği gün yandaş medyada “fahişe, lezbiyen, dinsiz, terörist, misyoner” diye yazılan, hatırasıyla onur duyduğumuz Profesör Türkan Saylan…
Anayasa'yı, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını savunduğu için hedef gösterilen, görevi başında şehit edilen hakim Mustafa Yücel Özbilgin…
“Kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görüyorum” demesine rağmen, bile bile, göz göre göre öldürülmesine göz yumulan, cinayetinin üstü örtülmeye çalışılan Hrant Dink…
Feto'yu deşifre ettiği için katledilen, bizzat Akp başbakanı tarafından “bu cinayeti aydınlatmak namus borcumuzdur” denilen, ama, 15 senedir borcu ödenmeyen Necip Hablemitoğlu…
Tarık Akan…
Levent Kırca…
Yaşar Nuri Öztürk…
Kamer Genç…
Rahmetli olduktan sonra bile hakkında hapis cezası istenen Cüneyt Arcayürek…
*
Cennetten gelecekler…
Malum şahısların suratına “yatacak yeriniz yok” deyip, oy kullanacaklar yarın!