Yılmaz Özdil'den olay yazı: Fetoyu bizim davaya yargıç yapın bitsin bu iş
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, gazeteye yönelik FETÖ suçlamalarına çarpıcı bir yazıyla tepki gösterdi. İşte Yılmaz Özdil'in çok konuşulacak o yazısı..
İŞTE O YAZI...
Gazeteciliğe gece muhabiri olarak başladım.
İlk imzalı manşetim, hunharca cinayetti.
Bir kadın, annesi ve iki çocuğu öldürülmüştü. Genç kadını yatak odasında
atkıyla boğmuşlar, yaşlı kadının oturma odasında gırtlağını kesmişler, yedi ve
dokuz yaşındaki iki kardeşi ise, banyoda, küvette, kafalarına piknik tüpü vurarak
katletmişlerdi. Manzara korkunçtu.
Büfedeki çerçevede duran aile fotoğrafından tek kişi eksikti, baba.
*
Kulakları çınlasın, çoktan emekli oldu, dönemin cinayet masası amirine “o mu?”
diye sormuştum. Gayet sakin “hayır” demişti… “Kocası olamaz, kadının kolu
zorlanmış, morluklar var, katil büyük ihtimalle bileziklerini söktü aldı, biraz sonra
tıpış tıpış gelir!”
*
Saat geceyarısını geçmiş, duyan koşmuştu, çoluk çocuk meraklı kalabalık,
mahalleli birikmişti. Sivil polisler adeta randevu bekler gibi sigara tüttürüyor,
sokakta, komşularla sohbet ediyordu.
Bi anda…
Ortalık karıştı.
Kaş göz işaretleriyle herifin birinin üstüne çullandılar, apar topar ekip arabasına
sokup götürdüler.
*
Katil'di… Uzaktan akrabaydı. Meğer, Eşrefpaşa'da cinayetleri işlemiş, bilezikleri
almış, Urla'ya gitmiş, arkadaşının düğününe katılmış, bileziklerden birini geline
takmıştı. Çulsuz herifin düğün salonundakilere hava atarcasına bilezik takması
herkesin dikkatini çekmişti. Katledilen ailenin uzak‐yakın tüm akrabalarının o
gece nerede, ne yaptığını takibe alan polis, bu bilezik meselesinden haberdar
olmuştu. Vaziyet anlaşılmıştı. Eşkal, kimlik hepsi belliydi. Ama, düğün bitmiş,
davetliler dağılmıştı. Ve, ilk defa orada duyduğum “bumerang korelasyonu”nun
gerçekleşmesi beklenmişti.
*
Bumerang korelasyonu…
“Katil mutlaka cinayet mahalline geri döner”den ibaretti.
*
Suçlu psikolojisinin, suç sonrası ruh halinin, temel davranış biçimiydi. Cesedin
bulunup bulunmadığına, arkasında delil bırakıp bırakmadığına, kendisi hakkında
neler konuşulduğuna… Hepsinden önemlisi, kurbanından keyif alma, eserine
bizzat “tanık” olma duygusuydu.
*
Ergenekon'da Balyoz'da birebir yaşadık bunu.
PKK tanık…
PKK'yla mücadele eden TSK, teröristlikten sanıktı.
*
Şimdi?
Fetocular tanık.
Fetoyla mücadele eden Sözcü, fetoculuktan sanık.
*
Olay yeri inceleme, parmak izi ekibine filan gerek yok aslında…
Fetoyu yargıç yapın bizim davaya, bitsin gitsin bu iş!
YILMAZ ÖZDİL / SÖZCÜ