Yine Ebru Gediz, yine skandal! Bu seferki marifeti ne oldu?
Kanal 7'de program yapan Ebru Gediz, yayınındaki skandallarla gündeme geliyor. Bakın bu sefer hangi olay ile eleştiri oklarının hedefi oldu
Yine Ebru yine skandal
Ekrandaki 'iş kazaları' ile (!) ünlü sunucu Ebru Gediz, yine bir yayıncılık skandalına imza attı. Çarşamba günü kanallar arasında zaping yaparken Kanal 7'de kaldım. Çünkü 'Ebru İle Paylaştıkça'nın sunucusu belli ki üşütmüş, çıkmıyordu sesi.
Gediz'in çıkmayan sesiyle canlı yayını nasıl götüreceğini merak ettiğim için kumandayı bir yana bırakıp, programa takıldım. Bendeki şansa bak ki, 40 yılda bir seyrettiğim 'Ebru İle Paylaştıkça'da canlı canlı bir yayıncılık skandalına tanık oldum. Gediz, elindeki notlarla ve çıkmayan sesiyle canlı yayın konuğunu tanıttı. Konuğu 40'lı yaşlarda evli ve iki çocuk babası Orhan Yılmaz adlı bir vatandaştı.
Hayatını inşaatlarda çalışarak kazanan adam, Bitlisli Celal Küfredi adlı biri ve akrabaları tarafından tuzağa düşürüldüğü iddiasında, ama canlı yayında anlattıklarında ne bir tuzak söz konusu, ne de bir sorun. Aslında sorun; adamın kendisi ve böyle birinin canlı yayına çıkarılması. Adamın iddiası şu: "Bugüne kadar bir beşik kertmem olduğundan haberim yoktu. Amcası Celal Küfredi, beni buldu ve 'Senden vazgeçmiş değiliz, ama beşik kertmeni sana vermeyeceğiz' dedi." Ne demek şimdi bu?
Adamın amacı başka
Peki evli olan Yılmaz'ın evliliğini bitirip beşik kertmesiyle evlenmeye niyeti var mı? Yok. Çünkü Yılmaz'ın iddiasına göre Aysel adlı beşik kertmesinin varlığından bu vesileyle haberdar oldu. İlerleyen dakikalarda anlaşılıyor ki, Yılmaz'ın amacı başka. Yılmaz'ın amacı şarkıcı olup yırtma ve inşaat işçiliği defterini kapatma. Adamın söylediklerinden Nur Ertürk'ün Kanal 7'deki programına katılıp, türkücülük konusunda şansını denediği çıktı ortaya.
Sunucu, o dakikadan sonra adamın gerçek niyetini anlayıp, teşekkür edip göndermesi gerekirken, "O zaman bir türkü söyle bize" demesin mi? Adam dünden razı, patlatıyor bir uzun hava ama ses tam karga. Ebru Gediz nihayet, "Sen buraya şarkı söylemek, meşhur olmak için mi geldin? Beşik kertmesi uydurma mı?" diye soruyor, ama adamdan "makul ve mantıklı" bir yanıt yok.
Sonra beşik kertmesi Aysel'in amcası Celal Küfredi'yi bağladılar canlı yayına. Küfredi, "O adam yalancı, ruh hastası. Aysel diye biri yok" der demez, Yılmaz atıldı: "Aysel diye biri yoksa, bana verdiğin telefon numarası ne şerefsiz?". Küfredi'den yanıt gecikmedi: "Şerefsiz sensin, yalancı. Bu adam dengesiz, üç kağıtçı. Bir daha da beni aramayın." Tam bu sırada stüdyodan birileri sunucuyu uyardı: "Eşi telefon açıp, ne işi var orada?" dedi."
Yavuz hırsız misali
Gediz bu sefer, "Hadi, kardeşim hadi" deyip, Orhan Yılmaz'ı stüdyodan kovdu. Adam canlı yayında stüdyoyu terk ederken Gediz, "Bunları ayıklamak zor. Hastaneden akıl sağlıkları yerinde mi, değil mi diye rapor mu isteyelim?" dedi. Ebru Gediz, 'yavuz hırsız' gibi... Hem suçlu, hem güçlü!
"Bunları ayıklamak zor" ne demek? "Ebru İle Paylaştıkça"yı hazırlayanlar, Orhan Yılmaz'ı canlı yayına almadan dinlese ve onun zan altında bıraktıklarını arayıp işin aslını öğrense canlı yayında böyle bir 'şerefsiz' tartışması olur muydu? Olmazdı, çünkü adamın ekrana çıkması için bir sebep kalmazdı. Her türlü otokontrole rağmen canlı yayında 'iş kazası' olmaz mı? Olur, ama bu olaydaki gibi hiç değilse 'bile bile lades' yaşanmaz.
Ali Eyüboğlu - Milliyet