Reza Zarrab davası neden cazibesini kaybetti?
Habertürk yazarı Serdar Turgut, tutuklanan iş adamı Reza Zarrab'ın tanık olmayı kabul ederek "ABD, Hakan Atilla'ya karşı" davasında ifade vermesinin ardından davaya olan ilginin azaldığını ifade etti.
"Zarrab ortadan çekildiğinden bu yana izleyenlerin çoğunun davayı artık seksi bulmadıkları da salonun boşluğundan belli" diyen Turgut, "Profesyonel heyecan olmasa davanın bu aşamaları hiç de çekilecek gibi değil.
Tartışmalar teknik ve hukuk jargonu yoğun" ifadesini kullandı.
Serdar Turgut'un, "New York’taki mahkemeye komplo bulutu ağır çöktü" başlığıyla (19 Aralık 2017) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle;
İran ile ilgili her işlem konusunda titiz olduğunu söyleyen ABD hazinesi nedense Zarrab konusunu göz ardı etmeyi tercih etmiş ve bu konuda Türkiye’ye hiçbir uyarı yapmamış.
Bu konuyu çok sonra Ekim 2014’te Hakan Atilla bizzat sormuş David Cohen’e “Reza Zarrab’ı niye kara listeye almıyorsunuz” diye. O da “Onun hakkında şu anda bir tavrımız yok” demiş.
Düşünün, 2012 yılından beri onun yürüttüğü altın ticaretini biliyorlar, 17-25 Aralık operasyonu olmuş ve Ekim 2014’te Hakan Atilla’nın sormasına rağmen Reza Zarrab konusunda duyarlılıkları olmadığını söyleyebiliyorlar.
- Adam Szubin mahkemedeki tanıklığında, bir toplantıda Hakan Atilla’yı bir kenara çekip özel konuştuğunu söylemişti. Ayrıca o görüşmede Atilla’nın tedirgin ve terlemekte olduğunu da eklemişti.
- Dün bunun yalan olduğu Atilla tarafından söylendi. Szubin’i bu davada tanıyamadığını ve yana çekilerek yapıldığı iddia edilen o özel görüşmenin hiç olmadığını da ifade etti.
Sanki 17-25 Aralık operasyonunun olmasını ve orada üretilen belge ve kayıtların polisin yaptığı gibi ele geçirilmesini beklemişler gibi bir hava çıkıyor ortaya.
- Önümüzdeki günlerde kapanış konuşmalarından sonra jüri karar için çekilecek ama hâkimin isteyeceği gibi sadece delillere bakarak ve hukuka uygun nasıl karar verilebilecek o da şüpheli.
Çünkü delillerin de kaynağı ve gösterdikleri konusunda şüpheler oluşmuş durumda. Yargıç benim gibi rahatına düşkün, stresten hoşlanmayan bir insan olsaydı davayı hemen düşürür ve kafasını dinlerdi gibi geliyor bana.
- Hâkim işin zor olduğunu fark ettiğinden dün Hakan Atilla’ya birçok soruyu bizzat sordu. Konuları daha anlaşılır kılmak için uğraştı. Başarabildi mi, çok şüpheliyim.
- Atilla’nın ifadesi sürerken Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan eski başsavcı Preet Bharara, meraklı bakışlar arasında duruşma salonuna girdi. Öğle yemeği için ara veren yargıç Berman, salondaki herkesi dışarı çıkardı.
Bharara, savcı yardımcılarının yanına giderek sohbet etti, salon boşaltıldıktan sonra da kapalı kapılar ardında yargıç Berman ve savcılık ekibiyle birlikte gizli bir toplantı yaptı.
- Zarrab ortadan çekildiğinden bu yana izleyenlerin çoğunun davayı artık seksi bulmadıkları da salonun boşluğundan belli, gerçi haklı olduklarını da söylemeliyim.
Profesyonel heyecan olmasa davanın bu aşamaları hiç de çekilecek gibi değil. Tartışmalar teknik ve hukuk jargonu yoğun. Bazen jüriyi ikna için aynı soru üst üste sorulabiliyor ve siz bunu İngilizce dinledikten sonra bir de Türkçe tercümesiyle dinlemek zorundasınız.
Bu süreçte güne sabah saat beşte, üç saatlik uyku ile başlamak zorunda olduğumdan, horlamayacağımı bilsem bir güzel uyku da çekebilirim diye hissediyorum arada bir.
- Bu arada Hakan Atilla her sabah benim hep oturduğum tarafa bakıyor ve hep selamlaşıyoruz. Ben bunu bir moral desteği olarak gördüğümden hiç ihmal etmemeye çalışıyorum o saatte orada olmayı.
- Hakan Atilla’nın avukatlar tarafından sorgulanması bittikten sonra sıra savcılara geliyor. Savcılar bunun iki saat kadar süreceğini söylediler. Savunmanın iki adet ve karakter tanığı diye adlandırılan tanığı olacak.
Onlar da bittikten sonra jüriye kapanış konuşmaları yapılacak ve karar için çekilmeleri söylenecek. Kararın 15 dakika da, iki gün de sürebileceği belirtiliyor.