Amelia Earhart:
1-Atlas Okyanusu'nu Uçakla Tek Başına Geçen İlk Kadın Pilot.
2- Amerikalı Kadın Pilot ve Yazar.
Arama motoruna adını yazdığınızda karşınıza çıkan ilk iki şey budur. Onu iki maddede tanımlamak..
Onun hakkında yayınlanan bir kartpostalda; 1897'de Kansas'ta doğduğu, henüz 20 yaşındayken uçaklar hakkında pek çok şey bildiği, bir süre hemşirelik yaptığı, ilk defa 23 yaşında uçağa bindiği,1928'de yolcu olarak, 1932'de ise tek başına Atlas Okyanusu'nu geçen ilk kadın pilot olduğu yazıyordu.
Bir boyama kitabında: "02 Temmuz 1937'de dünya turuna çıkan ve Pasifik Okyanusunda kaybolan cesur Amelia Earhart'ı boyayalım! diyordu.
New York merkezli "heavy. com" haber sitesi, genellikle trend olan kişiler hakkında önemli bilgileri beş başlıkta toplayıp bir araya getirmede ustalaşmıştır.
Bu haber toplama platformu, Amelia Earhart hakkında hem yüzeysel hem de çarpıcı bilgileri ilk bakışta görmek isteyenler için ideal olabilir. Böylece Amelia Earhart'ın; yayıncı ve yazar George P. Putnam'ın eşi olduğunu, 1931 yılında çok sade bir törenle evlendiklerini, Lindbergh'i anımsattığı için eşinin ona "Lady Lindy" diye seslendiğini, evlilik ortaklıklarının o dönem koşullarında fazlasıyla "eşitlikçi" olduğunu, Amelia'nın evlenmeden hemen önce müstakbel eşine verdiği:
"Birlikte kuracakları evlilik yaşamında, kendisini asla Ortaçağ sadakat kurallarına göre ona bağlamayacağını ve ondan da bunu beklemediğini, evlilik kafesinin sınırlamalarına her zaman katlanabileceğinin bir garantisi olmadığını söylediği ve bir yıl içinde birlikte mutluluğu bulamazlarsa onun gitmesine izin vermesini istediği mektubu kısaca beş maddede öğrenebilirsiniz.
Onu daha yakından tanımak isteyenlere; Amelia Earhart hakkında en iyi biyografi kitabını yazan kişi kabul edilen, gazeteci yazar Susan Butler'ın, yaklaşık beş yüz sayfadan oluşan "East to the Dawn - The Life of Amelia Earhart" adlı kitabını okumalarını tavsiye ederim. Fotoğraflarla zenginleştirilmiş kitapta Amelia Earhart hakkındaki pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz.
Bunun dışında G. Putnam'ın, Amelia'nın günlük notlarından ve yazılarından derlediği "Last Flight" adlı kitabı da inceleyebilirsiniz. Amelia Earhart hakkında dönem dönem belgesel türde yayınlar ve filmler de yapıldı. Onun yaşamına dair kesitleri beyaz perdede görmek isteyenler, en son 2010'da vizyona giren "Amelia" filmini de izleyebilirler.
Amelia Earhart'ın doğumundan, kaybolduğu tarih olan 02 Temmuz 1937'ye kadar hakkında konuşulacak çok şey vardı; ancak kaybolduğu günden bu yana, onunla ilgili en çok konuşulan ve merak edilen konu, ona ne olduğuydu? Amelia Earhart'a Ne Olmuştu??? Genç kadının, uzun zamandır aklında onu herkesten farklı kılabilecek bir uçuş planı vardı:
Ekvator çevresinde - dünyanın etrafında uçmak ... 02 Temmuz 1937 yılında, 39 yaşındaki pilot Amelia Earhart, kaptan Fred Noonan ile birlikte o güne kadar hiç denenmemiş bir havacılık rekorunu kırmak için, çift motorlu "Lockheed Electra" modeli uçağıyla Miami'den kalkış yaptı. Binlerce mil yol katettikten sonra, Pasifik Okyanusunun ortasında küçük bir kara parçasına doğru yaklaştı. Aslında bu bölge onlar için, o güne kadar bilinen en cesur havacılık macerasının da son ayağı olmuştu.
Çünkü Amelia ve Noonan, dünyanın çevresinde uçarlarken birdenbire ortadan kaybolmuşlardı. Amelia'nın kaybolması dünya basınında olduğu kadar Türk basınında da büyük yankı uyandırdı. O hafta çıkan tüm gazetelerde Amelia Earhart'a ne olduğu konuşuldu. 03 Temmuz 1937 tarihli Haber gazetesi bunu: "Meşhur Kadın Tayyareci Amelia Earhart Büyük Okyanus'ta Kayboldu!", Son Telgraf gazetesi ise: "Tayyareci Amelia Earhart Okyanusa Düştü!" şeklinde duyurdu.
Ertesi gün çıkan haberlerde, 04 Temmuz 1937'de, Amelia Earhart'ın bulunduğu yazıyordu.
Kurun gazetesi: "Bir Tayyareci Kadın Büyük Okyanus'ta Kayboldu ise de Bulundu.",
Ulus gazetesi: "Kadın Tayyareci Amelia Earhart Bir Kaza Geçirdi - Bir İngiliz Vapuru Tayyareciyi Kurtardı." şeklinde başlıklar attı.
Aynı tarihli Son Posta gazetesi: "Gaip Kadın Tayyareci Bulundu - Kadın Tayyareci Earhart Bir İngiliz Gemisi Tarafından Kurtarılmıştır." haberini geçti.
Tan gazetesi: "Kaybolduğu Haber Verilen Kadın Tayyareci Bulundu!" başlığı altında; Earhart'ın en son, Honolulu'daki Amerikan makamlarına telgrafla, yarım saatlik benzini kaldığını söylediğini; o saatten sonra da bir daha kendisinden haber alınamadığını bildirmişti.
Tamamıyla madeni olan uçağın, denizde batmayacak bir donanıma sahip olduğu açıklansa da yine de Earhart'ın hayatından endişe edilmekte olduğu vurgulanmıştı. Akşam saatlerinde gelen bir haberde, Honolulu telsiz istasyonundan hafif imdat işaretleri alındığı ve Earhart'ın, bir İngiliz gemisi tarafından kurtarıldığı bildirilmiştir. 05 Temmuz 1937 tarihli "Chicago Herald and Examiner" gazetesi, Amelia'nın telsizinden zayıf sesler duyulduğu haberini büyük puntolarla bastı.
Gazete Amelia'nın dünya turu sırasında, talihsiz kazadan önce Kalküta'da çekilen gülen bir fotoğrafını da paylaştı. Gazeteler Amelia Earhart'ın Pasifik'te kayboluşuna ilişkin, gece gündüz yeni haberler geçiyorlardı.
05 Temmuz 1937 tarihli Son Posta gazetesi: "Kayıp Kadın Tayyareci Henüz Bulunmamış." diyerek; aramaya çıkan askeri deniz uçağının Earhart'ın uçağının izine rastlamadan Honolulu'ya döndüğünü belirtti. Earhart'ı arama çalışmalarına üç uçakla birlikte Colorado Zırhlısı da katılmıştı.
Gece geç vakit alınan bir telgrafla, Earhart'ın, bir İngiliz vapuru tarafından kurtarıldığı haberi yazıldı. 05 Temmuz 1937 tarihli Haber gazetesinin Akşam Posta'sında ise Amerikalı kadının hala bulunamadığı; ancak kocasının ümitli olduğu bilgisi vardı. Amelia'nın eşi Putnam, Honolulu radyo istasyonu sahibiyle iletişime geçerek; her saat karısına kendi isminin ilk harfleriyle işaret verilmesini istemişti.
Karada mı denizde mi, kuzeyde mi güneyde mi oldukları sorulmalıydı. Putnam: "Amelia döner dönmez Kaliforniya'daki evimize çekilip sakin bir hayat geçirmeye başlamalıyız." diyordu.
Aynı tarihte Tan: "Amerikalı Kadın Tayyareci Hala Bulunamadı." başlıklı haberde, Asya kıyılarından Honolulu'ya doğru hareket eden Amelia Earhart'ın, telsiz bağlantısından sonra ortadan kaybolduğuna ilişkin Anadolu Ajansının beyanatına yer vermişti. Ancak ajans, Earhart'ın bulunduğuna dair haberleri, ertesi gün doğrulamamıştı.
06 Temmuz'da Tan: "Tayyareci Earhart Ne Oldu?" sorusuna cevaben, gelen bilgiler doğrultusunda hayatta olduğuna dair ihtimallerin kuvvetlendiğini bildirmişti. Bu haberin ilişiğinde, Amelia'nın bir gün önce Chicago Herald and Examiner'de yayınlanan gülen fotoğrafı da vardı.
Aynı gün bu haberi Son Telgraf: "Kadın Tayyareciden İlk Haber Geldi.", Son Posta gazetesi ise "Amerikalı Kadın Tayyarecinin Sağ Olduğu Anlaşıldı." müjdesiyle duyurmuştu. Habere göre Earhart, ekvatorun güneyinde bir kayada bulunduğunu ve bir vapurun yardım çağrısına gelmesini beklediğini telsizle bildirmiştir.
Haberi alan, Rockspring'ten bir telsizcidir. Cincinnati'den bir diğer telsizci de Earhart'ın bir kayanın üzerinde bulunduğunu, bir kaç kere telsizle haber verdiğini ihbar etmiştir. Honolulu istasyonu da bunu doğrulamış, Earhart'ın telsizle karada olduğunu bildirdiğini belirtmiştir. 07 Temmuz 1937 tarihli gazetelerde daha çok, Amelia Earhart'ın akıbetine ilişkin ihtimaller üstüne konuşuldu.
Akşam gazetesi: "Kadın Tayyareci Bulundu.", Son Posta gazetesi: "Kayıp Kadın Tayyarecinin İzi Bulundu.", Son Telgraf: "Amelia Earhart'a Ne Oldu?", Cumhuriyet: "Kayıp Kadın Tayyareci Hala Bulunamadı.", Tan: "Kadın Tayyareci Amelia Earhart Bulunabilecek mi?" başlıkları altında Amelia'ya gerçekte ne olduğunu sorgulamaya başladılar. Tan gazetesi, Amelia Earhart'ın son seyahatinde geçtiği yerlerin ve kaybolduğu bölgenin işaretli olduğu bir haritayı paylaştı.
Amelia, kaybolduğu sırada uçuşunun 4.150 km'sini molasız katetmek istediğini bildirmişti. Benzinsiz kalarak denize inmiş olabilirdi. O bölgede çok fazla mercan resifi bulunduğundan, belki de birinin üstüne konmuştu. Resif üstündeyse, er geç bulunurdu. Ancak, suya inmişse akıntıya kapılmış olabilirdi ya da uçağın batması da ihtimal dahilindeydi.
08 Temmuz'da Anadolu gazetesi: "Kadın Tayyareci İmdat Diliyor.", Tan: "Tayyareci Kadının Kocası da Yola Çıktı.", Cumhuriyet ise İtasca kotrasından, Amelia'dan geldiği düşünülen pek çok telsiz işareti aldıkları haberini geçmişti. Aynı gün Cumhuriyet gazetesinde Peyami Safa, Amelia Earhart için şu sözleri kaleme aldı:
"Alevler, kıpkızıl ve avare ışıklar, çıldırmış dalgalar ve hortumlar, dağlar ve uçurumlar arasında ufacık bir kadın vücudu aranıyor. Belki de sapasağlam bulunur. Çünkü bu ufacık kadının hüviyeti, yapmak istediği işin koskoca ölçülerine göre dağlardan da büyüktür.. ".
09 Temmuz'da Tan, altmış iki uçağın Earhart'ı aradığından, Kurun gazetesi de Amelia Earhart'ın başarılarından söz etti. Anadolu gazetesi: "Miss Amelia Henüz Bulunamamıştır." dedi. Son Posta: "Büyük Okyanus'ta Kaybolan Kadın Tayyareci Amelia Earhart Kimdir?" başlığıyla Earhart'ın hayatını anlatan bir yazı yayınladı, Haber gazetesi ise: "Kaybolan Kahraman" başlığıyla Amelia'nın bulunmasına dair ümitlerin kesildiğini yazdı.
11 Temmuz'da Tan gazetesi, Amelia Earhart'ın dokuz günden beri kayıp olduğu bilgisini geçti. Akşam gazetesi; pilot Lanbecht'in arama uçağının, Phoenix adalarının güneyinde yer alan Hull adası civarında bir yere indiğini, ancak buradaki yerlilerin kendisine bilgi veremediği bilgisini paylaştı.
13 Temmuz'da Ulus gazetesi: "Amelia Earhart'ı Bulmak İçin Son Ümit" haberinde, akıntının uçağı sürükleyebileceği yerlerin araştırıldığı bilgisini verdi; Howland adasının 600 mil doğusundaki Gilbert adası yönünde araştırmalar derinleştirilmişti. Aynı gün Tan gazetesi: "Tayyareci Kadını Bulma Ümidi Sönük" diye yazdı. 14 Temmuz'da Tan: "Tayyareci Kadın Hakkında Son Söz Bugün" adlı yazıda 300 bin mil genişliğindeki bir ada dahilinde araştırmaların devam ettiğini bildirdi.
15 Temmuz 1937 itibarıyla, Amelia Earhart'ın akıbetine dair umutlar tamamen sönmeye başlamıştı. Bu tarihte çıkan Cumhuriyet gazetesi: "Sularda Sönen Hava Kahramanı" başlıklı haberinde, Amelia'nın hayatını ve zaferlerini anlattığı bir yazıyla, onu bulmaya ilişkin umutların yitirilmeye başladığını kabullenmiş görünüyordu. Amelia'nın kaybolmasının ardından eşi George Putnam, araştırmalarını devam ettirdi. Hatta, Amelia ile psişik bağlantı kurduğunu iddia eden pek çok medyumla görüştü.
Medyumların verdiği bazı bilgiler, Putnam'ın elde ettiği verilerle örtüşüyordu. 1940 yılında, Pasifik Okyanusunda Nikumaroro adasında bulunan kemiklerin Amelia Earhart'a ait olduğu iddia edildi. O dönemde, meşhur insanların ellerini analiz ettiği çalışmalarıyla öne çıkan "Hands of Destiny" yazarı Dr. Josef Ranald, Amelia Earhart'ın el çizgilerinden yola çıkarak, bu "maceracı ve cesur" kadının sonunu önceden görebilmiş miydi?
Amelia'nın akıbetine dair pek çok teori ortaya atılsa da kesin bir sonuca ulaşılamadı. Marshall Adalarında tutuklu olduğunu ya da Pasifik'i haritalandırmak için devlet tarafından görevlendirildiğinden Japonlarca yakalanarak öldürüldüğünü iddia edenler oldu.
2017 yılında FBI'ın eski generallerinden Shawn Henry, Amelia Earhart ve Fred Noonan'a ait olduğunu düşündüğü, son uçuşlarından sağ kaldıklarını kanıtlayabilecek bir fotoğraf yayınladı. Ona göre Amerikan hükümeti, Amelia Earhart'ın kaderini örtbas etmeye çalışıyordu. (S. Henry'nin "The Today Show"daki yayınına dair notları, heavy news'teki Daniel Levine'in 11 Temmuz 2017 tarihli yazısından takip edebilirsiniz.)
Havacılık tarihindeki başarıları ve kadınlar için çığır açan cesareti ile Amelia Earhart'ı, onun bir sözüyle uğurlamak istiyorum.
"When they fail, their failure must be but a challenge to others!"
Başarısızlıklarınızın başkaları için bir meydan okuma olması temennisiyle ...